Satır Arası

Hedonik Adaptasyon

9 Eylül 2022

Yazı: Hedonik Adaptasyon | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Hedonizm

Hedonizm, hazzın merkez olduğunu, tüm eylemlerin sonuçta haz sağlayacak bir şekilde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en doğru davranış şekli olduğunu savunan felsefi görüştür.

Hayatın içindeki büyük sorumlulukların ve bunların sonucu olarak doğan yorgunlukların etkisiyle, zaman zaman her birey bu felsefi görüşü benimseyen ve elinden geldiği kadar bu görüşe göre yaşayabilen insanlara özenebilir ve “Oh, hayat onlara güzel!” sözünü söylerken bulur kendini. Fakat hayatın gerçeğinde bu o kadar da kolay değildir ve olamaz. Bir an için olabileceğini varsaysak bile hiçbir şeyi dert etmeyecek ve çevresinin “gamsız” olarak adlandırdığı bireyler, aslında güvenilmez olurlar. Hiç kimse böyle insanlarla çalışmak, iş birliği yapmak ya da hayatı paylaşmak istemez. Bu şartlarda da hayat pek kolay idame edilemez.

Bunun dışında, hayatta sonsuz haz diye bir şey de aslen mümkün değildir çünkü hedonik adaptasyon kavramı insan yapısının en büyük gerçeklerinden birisidir.

Hedonik Adaptasyon

Hedonik adaptasyon, hazza alışmak demektir. Yani ulaşılmadan önce çok mükemmel görünen şeylerin sahip olunduktan belli bir süre sonra bireye pek bir şey ifade etmemesidir. Diğer bir deyişle, herhangi bir şeyi elde edene kadar çok sevmek ama kısa bir süre sonra da o şeye karşı ilgiyi kaybetmektir.

Bireyin, hayâlini kurduğu bir ülkeye gitmesi, çok sevdiği bir arabaya sahip olması, muhteşem bir eve taşınması, manzarası harika bir mekanda yemek yemesi gibi çeşitli güzelliklerin hepsi için geçerlidir bu kural.

İstenilen şeyler ilk önce sadece hayâldir. Daha sonra hedef olur. Birey, o hedefe ulaşınca çok mutlu olacağını düşünür ve gerçekten olur. Fakat sonra bu mutluluk çok da uzun sürmez. Artık yeni hayâller kurma vakti gelmiştir. Bu hayâller de gerçek olursa yine mutluluk gelir. Ama sonra yine aynı şekilde hedonik adaptasyon belirir.

Bu durum her zaman kötü bir durum değildir. Yeni hedefler belirlemek ve gelişmek için güzel bir fırsat olabilir. Bireyin, “Geldiğim nokta, artık bana yetmiyor, biraz daha gelişmeliyim” demesine sebep olabilir. Bu düşünce doğrultusunda davranmak da üretken bir hayatı beraberinde getirir.

Diğer taraftan, sadece sahip olmakla ilgili konularla sınırlı kalırsa bu adaptasyon insanları bir doyumsuzluk girdabı içine alır. Bu da kıymet bilmek duygusunu, sahip olduklarınla mutlu olabilme duygusunu yok eder. Yani hayattan tat alabilmek niyeti ile istenilen şeylere ulaşıldıkça, sahip olunanlar, tamamen tatsız bir hayatı doğurur.

Mutluluğu Eskitmemek

“Hiçbir şey mutluluk kadar kolay eskimez.”
– Oscar Wilde

Kolay eskiyebilen mutluluğu, eskitmeden yaşayabilmek kolay değildir belki ama mümkündür. Birey hayatını sürekli gözden geçirmelidir bunun için. Bazen sıkıntılar içinde savrulurken, dertler olduğundan çok daha büyük ve çözümsüz görünebilir bireyin kendisine. Çözümü bulmak için, ilk adım insanın kendi hayatındaki avantajların farkında olmasıdır. Avantajlarını iyi tespit edebilen insan, hayatının kıymetini bilir ve algılarını fırsatlara açabilir. Aksi halde, Oscar Wilde’in dediği gibi tüm güzellikler ve mutluluklar eskir, eskiyen duygular unutulur ve hatırlanması çok güç olabilir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Pınar Sude Genç 10 Eylül 2022 at 12:10

    Nasıl gerçekleşmesini bu denli istediğim bir şey gerçekleşince benim için bu denli normalleşiyor, diye düşünürdüm hep. Hedonik adaptasyonu öğrenmiş oldum şimdi sayenizde :))
     
    Kaleminize sağlık.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan