Samimiyet

Samimiyet… İnsan ilişkilerinde en önemli unsur.

Sadece kişiler arası iletişimde değil, kitlesel iletişimde de çok önemli. Samimiyetin olmadığı her iletişim eksik, her sohbet yetersiz. Herhangi bir dialog, -ister sosyal alanda olsun, ister profesyonel alanda- samimiyetten uzak olursa, güvenden de uzak olur.

Samimiyet içtenliktir. Yapmacık olmamaktır, net olmaktır. Mış gibi yapmamaktır. İstisnalar olsa da mış gibi durumlar genelde belli eder kendini. “Bu konuşmada, bu sevgide, bu sohbette bir eksiklik var” duygusunu uyandırır karşı tarafta. Yani samimiymiş gibi yapmak, bir nevi yalandır.

İletişimde çok büyük bir önemi olan samimiyetin bazen ilişkileri çok tehlikeli hâle getirdiği de inkar edilemez bir gerçektir. Bu durumun ana nedeni samimiyet kavramının sınırlarının tam olarak çizilmemiş olmasıdır. Çerçevesi belirlenmemiş her kavram gibi, samimiyet de ince bir çizgiyi aştığı zaman uzun ilişkilerin bile çıkmaza girme riski oluşur.

Samimi İnsan Olmak

Samimi bir insan olmak, herkese, her şartta ve her zaman açık ve net olmak demektir. Bazen bazı bireyler, samimi olmanın arkasına sığınarak, adeta küstah olabiliyorlar. “Benim kimseden saklım yok, açık sözlüyüm, samimi bir insanım” gibi açıklamalarla ağzına geleni, düzgün uslûp kullanmadan, yerli yersiz konuşan çok fazla insan görebiliyoruz. Fakat bu samimiyet değildir, tam olarak nezaketsizliktir.

Yalana dolana girmeden, kendini olduğundan farklı göstermeden, yerinde ve olması gereken uslûpla konuşmak, samimiyetsiz olmak demek değil, yerinde konuşan, dürüst bir insan olmak demektir.

Samimi Arkadaş Olmak

Bir de samimi arkadaş olma kavramı vardır. Yakın arkadaş olmak, hayata anlam katan en özel şeylerden biridir. Bireyin her arkadaşı çok samimi olamaz elbette ama birkaç samimi arkadaş, sevgi ve güveni bireye tam anlamıyla hissettirir. Fakat bu durumun da mutlaka bir sınırı olmalıdır. Samimiyet ve yakınlık kesinlikle mesafesizlik anlamına gelmemelidir. Mesafesizlik, beraberinde özensizliği ve boş vermişliği getirir. İnsanlar birbirlerine karşı, nasıl olsa samimiyiz diye, haddini aşan, kırıcı olabilecek şakalar yaparlarsa ya da öfkelendikleri zaman, kontrolsüz bir şekilde konuşurlarsa samimi kalmak şöyle dursun, bir daha yüz yüze bakamayacak hâle bile gelebilirler.

Bu sebeple, hayatta çok önemli olan samimiyetin dozunu her ilişkide ayarlamak gerekir.

İnsanın bu hayatta yapacağı en iyi yatırım insana olmalıdır. Bu yatırımın bedeli sabır ve emek, kazancı ise gerçek dostluklardır. Dostlukların sürdürülebilir olması da samimiyetin anlamını bilmekle ve sınırlarını doğru çizmekle mümkün olabilir.
 
 
Nalan Erpolat