Ay Işığı Yolcusu

Yüreğindeki

28 Mart 2023

Yazı: Yüreğindeki | Yazan: Atakan Balcı

Yüreğindeki sevgiyi öldürmeden kişi/insan içine çıkma. Yüreğinde sevgi olanın o türün içinde ne işi var? Yürek ve gönül aynıdır, yürekten gönlünü ayır, o artık bir yabancı. Yoksa sen, tüm onurlu ve gerçeklik yolundaki sımsıcak ve aydınlık öz benliğinle, o diri/canlı türünün içinde duyurulursun, “İşte suçlu, işte yalancı!”

Yaygın olarak “İkinci Dünya Savaşı” denilen “İkinci Paylaşım Savaşı” dönemini anlatan “Hayat Güzeldir” adlı filme atfedilen bir sözde şöyle denir:

“İyileri aptal sandığınızda yitirdiniz insanlığınızı. İşte bu yüzden karanlıktasınız.”

Yaşadığımız süreç bunu doğurdu. 12 Eylül 1980, Türkiye’nin ulusal kültürünü, yerel kültürlerini, ülkeyi içine soktuğu süreçle birlikte bozdu, ahlâkını, “ahlâkçı” söylemlerin ardına sığınarak yozlaştırdı. Çünkü, usumdan/aklımdan çıkmayan, her an üzerimize gelen, gerçekliği yaşatılan Niçe’nin ışıldayan zihninden çıkan o sözde vurgulandığı gibi:

“Kim ahlâk ve nâmus şövâlyeliği yapıyorsa bilin ki en nâmussuz odur.”

Popüler kültürün ahlâksal devinimi, yaşamı içinden çıkılmaz bir noktaya getirdi. Her yönden yalancılık, her yandan yapış yapış tutuculuk akıyor. Tutuyor ve bırakmıyorlar, anlamıyorlar. En doğru bilgiyi, en büyük gerçekliği bile tutuculuğun ellerine düşürmemeli. Nasıl büyük bir tehlike arz eder barış ve sevgi vaaz eden bir bilgelik bile düşünmeden kâbûl eden karanlık zihinlerde? Gerçeklik uğruna yalan söyleyenden daha karanlık kim var? O yüzden yüreğindeki sevgiyi öldürmeden çıkılmaz kişi türünün içine. Var mı başka umar/çâre?

Yüreğimdeki kimsesizliği destekleyen, yavuz bir evrim süreciydi, “Arizona Rüyâsı”nda sözü edilen türde “bulutların üzerindeki caz partisi”ne çıkarıp, Zeki Müren’in söyleyişi türünde bir zevke ulaşmak üzere olduğunu düşünürken, yere çalan bir süreç, kimseliğimi. Ah ne filmdi o, ne değerli bir tindi onu öneren, nasıl bir ışıkla parıldıyordu o başak, yavuz olmaktan ne kadar uzak bir kişi/insan, yüreğindeki sevgiyi öldürmeyenlerden!

Acı, koca bir acı oturuyor içine yalancı, iftiracı, sevgiden uzak, anlamayan, kendinden ibâret ve birbirine benzediğinden çuval içinde iç içe olan bir yığın ne ise ne gibi birlikte olsalar da benlik sanrısı içinde kendinden ibaret bu kimseler topluluğunun içinde, yüreğindeki sevgiyi öldürmediysen ve belki de doğrusu şu aslında:

“Öldüremediysen”.
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 2 Nisan 2023 at 21:31

    “Gerçeklik uğruna yalan söyleyenden daha karanlık kim var?”
     
    Yazınızda özellikle yukardaki cümlenizi çok sevdim. Onu bir tiyatro sahnesindeki baş oyuncunun söylediğini hayal ettim. Gerçeklik uğruna konuştuğunu söyleyen “yalancılar”, hey! Sizden daha karanlık kim olabilir?
     
    Saygılar

    • Yanıtla Atakan Balcı 4 Nisan 2023 at 17:38

      En kötü olanlar da onlar belki; gerçekliği kirletiyor, önünde sonunda karanlığın yükselmesinin araçlarından oluyorlar. Hâlbuki gerçekliği çırçıplak bıraksalar yetecek!
       
      Teşekkür ederim!

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan