Psikoloji

Duyarlı Ebeveyn Olmak

6 Ekim 2018

Duyarlı Ebeveyn Olmak

Çocuklarımızın davranışlarına tepki göstermek yerine nasıl cevap vermeliyiz?

Kendi duygu ve davranışlarımızı kontrol edebilmek, çocuklarımızın kendi duygu ve davranışları için anahtardır.

Strese verdiğimiz tepki çocukluk deneyimlerimize ve anılarımıza bağlı olarak, harekete geçer. Stres çoğu zaman etrafımızdakileri fark etme konusunda bizi engelleyici bir faktördür. Verdiğimiz tepkilerde düşünceli davranamayız, odaklanmakta sorun yaşarız ve problem çözme yeteneğimiz tam olarak işlemez.

Stresli anlarımızda kontrolümüzü kaybeder, duygularımızın bizi yönetmesine izin veririz. Sinirden küplere bindiğimizde bu durum çok hızlı bir şekilde gerçekleşir ve zirveye ulaşır. Çocukların bizi nasıl algıladığını düşünmekten uzaklaşırız. Tepkilerimiz, çocuklar için aslında oldukça ürkütücüdür. Tüm bunlar olurken aslında strese nasıl tepki verilmesi gerektiği konusunda onlara rol model oluruz. Eğer herhangi bir şey yapmadan önce kendimizi kontrol edebilirsek, çocuklarımıza da kendi davranışlarındaki kontrolü öğretmekte yardımcı oluruz.

Ebeveynlikte farkındalık ne demektir?

Stresli, yorgun, bitkin anlarımızda çocuklarımızın duygularını, ihtiyaçlarını görmezden gelme eğilimde olabiliriz. Farkında ebeveyn olmak mükemmel olmak ya da başarısız olmak değildir. Farkındalık kazanma süreci tabii ki her zaman kolay değildir, ancak her durumda çabalamaya devam edilmesi gerekir. Belki ilkinde zorluk yaşabilirsiniz ancak ikincisi ilki kadar zor olmaz ve kendinize alternatif davranışlar geliştirmeyi denersiniz.

Farkındalık, bilinçli bir dikkat verir ve duygulara esir olmaktan kurtarır; geçmişin kötü deneyimlerinden arındırarak sadece şimdiye odaklanmanıza yardımcı olur. Bizi rahatsız eden davranışları görmezden gelmek ya da değiştirmeye çalışmak yerine şu anda olup biteni kabullenmemizi sağlar. Burada bahsettiğimiz “farkında ebeveyn olmak” asla sinirlenmemek ya da kızmamak değil, o an ne hissettiğimizi keşfetmektir.

Elbette ki negatif duygular içinde olduğumuz zamanlar olur ancak kendimizi pervasızca bu duygulara kaptırmak bizi problem yaşadığımız davranışı çözüme kavuşturmaktan uzaklaştırır.

Duyarlı ebeveyn olmak bize ne kazandırır?

1. Duygularınızın ve düşüncelerinizin daha çok farkında olursunuz.

2. Çocuğunuzun ihtiyaçlarının, duygu ve düşüncelerinin de farkında olur ve daha doğru empati kurabilirsiniz.

3. Duygularınızı daha iyi kontrol edebilirsiniz.

4. Kendinize ve çocuğunuza karşı daha az yargılayıcı olursunuz.

5. Olaylara bir adım öteden bakıp düşüncesizce yapılan davranışlardan uzaklaşırsınız.

6. Çocuğunuzla ilişkiniz güçlenir.

Duyarlı ebeveyn olma yolunda kendinizi nasıl yönlendirebilirsiniz?

Doğru davranışı seçebilmek için öncelikle sizi kızdıran, tetikleyen noktaları bulmalısınız. Bizler günün belirli zamanlarında stresli ve daha tahammülsüz olabiliriz. Bu zaman dilimlerini iyi tanımak gerekir.

Aslında çocuklar sizin inanç sisteminizle savaşırlar. Örneğin gittiğiniz bir restoranda yemeğini yere atar ya da oyuncakçıdaki bütün oyuncakları dağıtırlar ve bu durum sizi utandırır. Ona kızmanızın asıl nedenini kendi kendinize tespit etmek daha yararlı olacaktır. Sizi asıl kızdıran şey, toplum içinde çocuğunuz tarafından utandırılmak mı yoksa çocuğunuzun sırf keşfetmek için sergilediği davranışları mı?

Çocuğunuzun davranışları kendi çocukluk anılarınızı tetikleyebildiği gibi yaşadığınız travmatik olayları da tetikleyebilir. Örneğin, çocukluğunuzda oyun parkında kolunuzu kırdıysanız, kendi çocuğunuzun oyun parkına gitmesini istemeyebilirsiniz.

Duyarlı ebeveyn olmak için 4 anahtar faktör:

1. Çocuğunuzla çatışma yaşarken duygularınızın farkına varın.

En son yaşadığınız çatışmayı düşünün. Neler yaşıyorsunuz? Kızgın mısınız, utanmış ya da sıkılgan mısınız?

Yaşadığınız bu hisleri deneyimlemeye çalışın ve bir süre içerisinde gelip geçici olduğunu fark edin. Ancak, duygularınızı durdurmaya ya da engellemeye çalışmayın, yargılamayın, reddetmeyin. Olduğundan çok daha büyük görmeyin. O anki duygunuzdan ibaret değilsiniz, yaşadığınız hisse göre hareket etmek zorunda değilsiniz. Yapmanız gereken şey, bütün dikkatinizle o anda olmak. Kendinizi ya da yaptığı davranıştan dolayı çocuğunuzu suçlamak zorunda olmadığınızı unutmayın!

2. Çatışmaya, çocuğunuzun gözünden bakmaya çalışın.

Bir tartışma ya da öfke krizi anında çocuğunuzda uzlaşmacı bir yan göremiyorsanız, güzel bir iletişim kurabilene ve sakince konuşabilene kadar bekleyip düşünün. Gün içinde ne zamanlar endişelenmeye ya da gergin olmaya başladığınızı fark edin. Böylelikle sizi nelerin tetiklediğini fark edeceksiniz.

3. Öfkeyle karşılık vermeden önce biraz bekleyin.

Konumuzdaki en önemli nokta, öfke anında kendimize sakinleşebileceğimiz alanlar bulmaktır. Bu alanları bulmak için bedenimize ve nefesimize odaklanmalıyız. Duygular kendilerini nefes ve bedenimiz aracılığıyla ortaya koyar. Bu yüzden, derin bir nefes alıp kendimizi anın içine çekebilmeli ve kontrolsüzce davranmak yerine alternatif çözümlere yönelmelisiniz.

4. Çocuğunuzla farklı düşünseniz bile onun bakış açısını dikkatlice dinleyin.

Çocuğunuz tam olarak bir çocuk gibi davranır! Yani asla duygularını yönetemez. Çocuklar (hatta birçok yetişkin) duygularını nasıl kontrol edeceğini öğrenmeye çalışır ve öncelikleri sizinkinden farklıdır. Esas problem yetişkinlerin de çocukça davranmasındadır. Biz duygularımızı nasıl kontrol ettiğimiz konusunda çocuklara rol model oluruz, izleyerek bizden öğrenirler.

Önceliklerinize Önem Verin

Bu süreçteki duygu durumumuz mutlaka günlük olaylardan etkilenir. Bu yüzden öncelik her zaman ebeveyn olarak kendi bireysel ihtiyaçlarınızdan başlar. Kendi önceliklerinize önem verin çünkü siz ne kadar iyi olursanız öfke anlarınızda duygularınızı o kadar başarıyla yönetirsiniz.

Özür Dileyebilin

Son olarak, bazen kendimizi zamanında durduramayıp sonradan pişman olacağımız şeyler yapabiliriz. Bu anlardan sonra çocuklarımızdan özür dilemesini bilmeliyiz. Ne de olsa hala öğreniyoruz ve elbette ki anne babalar da hata yapar!

Uzm. Psikolog Gülizar Şehitoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan