İremushka’nın Panosu

Havalar Karardı, İçimize N’oluyor?

16 Kasım 2018

Havalar Karardı, İçimize N’oluyor?

Merhabaa! Sonbaharın soğuk rüzgarları, damla damla yağmurları derken çektik pijamaları, aldık elimize kahvelerimizi bayağı bir içimize çekildik…

Sosyal medyada paylaştığım birkaç melankoli kokan yazı oldukça ilgi görünce şöyle bir gözlem yaptım;

❗️Baharın yaklaşması ile içimize doğan kıpırtıları, sonbahara adımımızı atarken bir kenara bırakıveriyoruz.

❗️Hiç bir şey yapmama isteği, yorgunluk hissi, bir kendinden vazgeçmişlik hissi. Bir de günün stresi üzerine tuz biber oluyor. Bir iyiyiz, bir kötü!

Hava durumuna eşlik etmekte psikolojimiz 🧸

Evet, bu garip günlerden zevk aldığımız doğru. Ama melankolik ruh halimiz ile başbaşa kalabileceğimiz kadar uzun vakitlerimiz olmayabileceği gibi, her gün koşturmamızı gerektiren işlerimiz de var.

Kimseye etmem şikayet; arkadaşlar o işlerimiz, yaşam tempomuz iyi ki var. Çünkü ben asla oturduğu yerden saatlerce kalkmayan biri değilim, en fazla beş-on dakika aynı koltukta oturabilen biri olarak melankoli ve bu havalar hiç bana göre değil. Hemen üzerimden atmam gerektiğini hissettiğimden sizlere de yol göstermek için bu hafta bu konuyu kaleme aldım 🙃

Her zaman olmayan, ayda bir, iki ayda bir olan (genelde kış aylarına girişte karşılaştığımız) bu ruh derinliğini kimsenin göremediği günleri seviyoruz.

Seviyoruz da neden?

Halı altına süpürdüğümüz duygularımızla yüzyüze geliyoruz. Acımızı zamanında yaşamıyor, tempolu günlerimizden bu yana ite ite kış aylarına kadar taşıyoruz. Ee biz de haklıyız yazın eğlenceli akşamlarda, arkadaşlarla kahkaha dolu muhabbetlerde kimin aklına gelir ki mutsuzlukları…

Sonrasında ne mi oluyor? Hemen anlatayım; hafif hafif yağmur çiselerken, bazen kahvemizi bazen kitabımızı alıp düşüncelerimizle baş başa kalıyoruz.

Gözümüzün önünden tüm sene boyunca yaşadığımız acı-tatlı anılar film şeridindeki yerini alıyor. Aralarından bizi en derinden etkileyinini çekip alıyor, başlıyoruz düşünmeye. Bazen elimizde bir çikolata, bazen sıcak sıcak iyi geleceğini düşündüğümüz fırında kurabiyelerimiz. Kış geldiği gibi yazın da kapımızı çalacağını ve bikinilerimize merhaba diyeceğimizi hiç düşünmüyoruz o anlarda 🍪

Havalar Karardı, İçimize N’oluyor?

Kafanızı dağıtıyor olmak size kısa vadede mutluluğu yakaladığınızı düşündürebilir, ama uzun vadede katlanarak artacağının da bir habercisidir. Kendi derdinize yoğunlaşmak demek onu çözmeye yaklaştınız demektir, bunu da unutmayalım!

Bunların da hiçbiri yetmezmiş gibi, daha da içimizi karartacak şarkılarla duygularımızı kabartmaya çalışıyoruz, ruh sağlığımız için bunlardan uzak duralım bu süre zarfında. Ama bu pek kaçınılmaz oluyor, trafikteyken radyoda bir şarkı, kahvemizi yudumlarken kafede bir şarkı. Eve gelince de takıyoruz kulaklıkları. Herkesin melankoli şarkısı farklıdır. Siz ne dinliyorsunuz bu günlerde?

Benimki ;

Nev – Zor 🎶

Sizinkileri de çok merak ettiğimden yorumlarda görmeyi umut ediyorum 😉 Acaba aynı kafaları mı yaşıyoruz, merak ediyorum…

Melankolik kişi çelişkiler içindedir, kararsızdır. Bir yandan yalnızlığı seçmesinden dolayı memnundur, öte yandan insanların içinde olamayışının hüznünü duyar. Ama bahsettiğim şey bunun gibi bir karakter analizi değil, herkesin yılda bir kere de olsa tattığı bu sıkıcı depresif hal.

Durduğu yerde durmayan, güne ‘Bim Bam Boom’ diye bağırarak başlayan hatta alarmının açıklama kısmında ‘Günaydın, muhteşem bir gün seni bekliyor!’ yazan biri olarak, ben bile son bir haftadır bu akıma kapıldım. (Bu arada alarm konusunda ciddiyim, çok da işe yarıyor benden söylemesi.)

Panik yok, şimdi el ele vereceğiz ve birbirimizi bu hâlden kurtaracağız, kadının fendi neleri yendi bununla mı başa çıkamayacak! 💪🏽

Havalar Karardı, İçimize N’oluyor?

[Fotoğraf sitemizin editörü Didem Çelebi Özkan‘ın Instagram hesabından alınmıştır.]

Sizin için şuraya birkaç küçük tavsiye iliştirerek başlıyorum;

☕️ Evde otururken bu dönemde giydiğiniz pijamalarınızla aranıza biraz mesafe koyun. Durun hemen yanlış anlamayın, evde pantalon ya da etekle gezin demiyorum. Size keyif verecek rahat ev kıyafetlerinizden en az tercih ettiklerinize bir merhaba deyin.

☕️ Sabahları erken uyanın, geç saatlere kadar uyumanız sizi bu girdaba daha kötü sürükleyecek ve gününüzü baş ağrılarınız ile geçirmenizde öncülük edecektir.

☕️ Gün içerisinde tükettiğiniz paketlenmiş, glukoz gibi yapay şeker bulunduran gıdalara bir hoşçakal deyin -21 şekersiz gün detoksumun bana kattıklarını da mutlaka kaleme alacağım- ve değişimi hem bedeninizde hem de enerjinizde görün!

☕️ Ne kadar hareket, o kadar mutluluktur hayatta. Bunu unutmayın ve totoları oturduğu yerden derhâl kaldırın.

☕️ Sizi yasa boğacak, canınızı sıkacak haberlerle değil; güne, mutluluk verecek sosyal sorumluluk projelerini tanıyarak başlayın.

Unutmayın; depresyona girmiyor, iyice içinize kapanmıyorsanız bu sizin farkındalığınızın ve kendinize duyduğunu derin saygının bir sonucudur.

‘Hayatına fazla gün katmak senin elinde değil, ama gününe fazla hayat katmak senin elindedir.’

– La Edri

Sizin de söyleyecekleriniz veya diğerleri için verecek önerileriniz varsa hemen aşağıya sadece bir e-mail adresiniz ile yorum bırakabilirsiniz. Hepsini okuyor ve gurur duyuyorum…

Hayat renkli, günler şeker 🍭

İrem Savaş

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

8 YORUMLAR

  • Yanıtla Ceren Küçük 16 Kasım 2018 at 12:37

    Tam da bu havaların yazısı olmuş, nasıl iyi geldi anlatamam 🙏🏼 Kalemine sağlık İremcim… Beni motive etmeyi başardın artık işler daha kolay ahahah! 😂😂

    • Yanıtla İrem Savaş 16 Kasım 2018 at 12:51

      Çok teşekkür ederim, canım benim!😍

  • Yanıtla Ahmet Yonca 16 Kasım 2018 at 12:44

    Genç İrem, Küçük İrem. Yaşının hakkını fazlasıyla vermişsin yazarak. Zamanla, gelecekte daha da başarılı işler koyacaksın ortaya. Çok beğendim yazını. Nice böyle hoş muhabbetlere.

    • Yanıtla İrem Savaş 16 Kasım 2018 at 12:49

      Çok çok teşekkür ederim bu güzel yorum için, ne naziksiniz 🙏🏼

      Keyifli okumalar diliyorum…

  • Yanıtla Nurdan Yılmaztürk 18 Kasım 2018 at 17:07

    selam. bayıldım yazdıklarına. çok genç yaşına rağmen cümlelerinin olgunluğuna da..
     
    benim bu dönemki insanlarda görülen karamsarlıkla ilgili kanaatim, bunu yaşamayı kendilerinin bizzat ve bilinçli tercih ediyor oldukları yönünde. bu tercih kendi içinde çok fazla sosyolojik dinamiği barındırıyor. lafı uzatmayayım. inşallah insanlar senin önerilerine kulak verir ve tercihlerini değiştirirler 😀 😀
     
    bu arada özel 1 rica;
     
    “Gün içerisinde tükettiğiniz paketlenmiş, glukoz gibi yapay şeker bulunduran gıdalara bir hoşçakal deyin -21 şekersiz gün detoksumun bana kattıklarını da mutlaka kaleme alacağım- ve değişimi hem bedeninizde hem de enerjinizde görün!”
     
    demişsin ya, bunu en kısa zamanda paylaşır mısın bizimle lütfen. ben çok merak ediyorum deneyimlerini..
     
    teşekkürler.. sevgiler..

  • Yanıtla İrem Savaş 19 Kasım 2018 at 01:56

    Merhaba, öncelikle detaylı yorumunuz için çok teşekkür ederim onurlandırdınız beni 🙏🏼
     
    Ben de size katılıyor, çoğu rahatsızlığın dahi psikolojideki yerine inanıyorum. Şekersiz günlerime gelince önümüzdeki cuma yayınlanacak olan yazımda detaylı bir şekilde anlatacağım!
     
    Tekrar çok teşekkür ediyor, keyifli okumalar diliyorum…

  • Yanıtla Erkan Savaş 19 Kasım 2018 at 15:53

    Kalemine ve yüreğine sağlık kızım. Ben de deneyeceğim.

    • Yanıtla İrem Savaş 19 Kasım 2018 at 20:52

      Teşekkür ederim babacım!♥️

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan