Yorumsuz Yorumlar Yurt Dışı Gezi

JLO ile Brüksel – 1

26 Ocak 2019
Brüksel


Grand Place / Grote Markt Meydanı, Brüksel, Belçika

 
Bizimki büyüdü de seyahate mi gidiyor?? Aslında kendisinin ilk seyahati değil, her çeşit taşıtla seyahatleri tecrübelemiş 14 aylık minik biri olarak tek farkı, bu seferkinin ilk yurtdışı seyahati olması. Onun için ilk, bizim içinse başka tür bir sınav.

Kaç hafta öncesinden beni içten içe saran, streslendiren endişelerim oldu tabi, olmadı değil. Mesela bu kadar uzun uçak seyahati daha önce yapmamıştı, gidiş-dönüş saatleri de uykularına denk geleceği için acaba nasıl uyuyacaktı. “E kucaktaaa tabi ki” dediğinizi duyar gibiyim, evet mantık olarak kucakta uyuyacaktı, kısmen de uyudu zaten, ama asıl olay bizimki uyku için kucak sevmiyor. Beni de bunun sıkıntısı sardı.

Diyeceksiniz ki “Takıldığın konu bu mu yani, koca seyahatte uçak uykusu mu?” Değil tabi, ama başlıcası buydu. Eşimin ve arkadaşlarımın deyimi ile düzen anlamında bir Alman disiplini içinde yetiştirdiğim Jlo‘nun en önem verdiğim konularından biri uyku. Bana kalsa yemek bir şekilde hallolur ama uyku uyumalı, yeterli ve kaliteli uykusu olmalı. Hamilelik süresinde okuduğum yazılar, takip ettiğim bloglar, yazarlar, hesaplar sayesinde kendimi bu konuda iyi hazırladım ve çok strese sokmadım, çünkü olayı anlamıştım ve sadece iş pratiğe kalmıştı. Zamanla da düzeni oturttum. Ama bundan sonrası için tabi ki endişelerim var, süreç hiçbir zaman bitmiyor, mesela ilerleyen zamanlarda uykuya geçişleri nasıl olacak, hastalıklar uykuları nasıl etkileyecek gibi gibi…

Neticede tüm uzmanların söylediği “Bebek düzeni sever,” cümlesi benim mottom oldu. Düzeni oturtursan bebeğin isteklerini, rahatsızlıklarını, neden ağladığını, sıkıntısını anlaman biraz daha kolaylaşıyor. Zaten düzen çoğu zaman hayatı kolaylaştırıyor, bizim için de öyle değil mi?

Dönelim tatil konumuza.

Bir beyaz yaka çalışan olarak, sene başlamadan, o senin tüm tatilleri kontrol edilir, gerekli aksiyonlar alınır, tatil planları yapılır. Bu senelerdir benim için böyle oldu. Nitekim bu yılbaşı tatilimizi de (şükürler olsun ki Euro-Dolar bu kadar artmadan) planlamış, Brüksel biletlerimizi temmuzda almıştık. Sanki hala bebeksiz bir hayat sürüyor gibi, kaç zaman öncesinden bir seyahat planlamak, biraz cesaretli bir iş sanırım… Nasıl ve neye güvendiğimiz tam bir muamma 😊

Güncel hava durumu ile yapışık yaşayan biri olarak başladım 1 ay öncesinden sıklıkla, 15 gün öncesinden de her gün kontrol etmeye havayı. Kar olacak mı, ya çok soğuk olursa, yağmur mu yağacak derken gündüzü ve gecesiyle Türkiye‘deki havadan daha sıcak bir havaya gittik şükürler olsun. Ne yağış var, ne kar, sadece çoğunluk gri bir hava.

Uyku-Uçak-Otel

Jlo Brüksel‘e gidiş günü, öğleden sonraki uykusunu bir türlü arabada uyuyamadı, başladı bende hafif uçak stresi. Neyse ki THY sağ olsun, rötarsız bir uçuş sağladı bize.

Emzikle arası çok iyi olan bir bebek için uçak, kulağı açısından sıkıntı yaşatmıyor. Uyutmaya gelince, biraz bebeklik yöntemlerine de başvurarak, kalkıştan yaklaşık 45 dk sonra kucağımda uyutmayı başardım, hatta yemeğimi bile yiyebildim 😊

Uçak indi, Jlo uyandı. Uyku-uçak-otel üçlemesinden ikisini başarıyla elemiştik.

Bir sonraki etap odasındaki bebek yatağı yeteri kadar geniş mi stresi? Vardığımız saatler akşam saatleri olması sebebiyle diğer Avrupa ülkeleri gibi sokaklar, caddeler in cin top oynamalık. Biz de uçaktan inince tercihimizi trenden yana kullanarak aslında ne kadar yanlış yaptığımızı, bileti alıp yürüyen merdiven ve asansörün olmadığı garları kullandığımızda ve aktarma yapacağımızı fark ettiğimizde anlamış olduk. Ama iş işten çoktan geçmişti. Türk aklı olarak her şeyi Türk parasına çevirip hesapladığımız için ne olursa olsun aldığın her hizmet dibine kadar tüketilmeye mahkumdur. Bir bebek arabası artı bir büyük ve Jlo‘nun bir orta boy valizi ile yapılan bu yanlış tercih bizi, en çok da babamızı biraz yordu tabi 😊 Neyse ki trenden iner inmez başımızı şöyle sola hafif döndürdüğümüzde gördüğümüz otelimiz bizi sevindirdi.

Otelimiz

Artık bebekli ve gezenti olarak otel tercihlerimizin kriterleri haliyle bayağı değişti. Bu ilk bebekli yurtdışı seyahatimizi de riske atmak istemediğimiz için 5 gecelik konaklama seçimimizi zincir oteller arasından yaptık. İyi ki de böyle olmuş, çünkü kaldığımız Radisson Red Brussels Otel bu serüvenimizde iyikilerimiz arasındaydı.

Otelin kapısından daha girer girmez otele değil de oyun kompleksine mi geldik diye düşündük, çünkü ortada bir resepsiyon yok. Onun yerine bir bilardo masası, bir masa tenisi, bir oyun konsolu, büyük bir çam ağacı, sağ tarafta da başka bir oyun alanı vardı. Anlayacağınız çocuklar mest 😊 Belki yılbaşı olduğu için ortamı bu şekilde dizayn etmiş olabilirler. Otelin iç tasarımı da çok güzel, ağırlıklı kırmızı ve beyaz olan hem odalar hem de ortak alanlar göze çok uyumlu geliyor. Her odanın ve otelin giriş katındaki duvarlarında yer alan kırmızı-beyaz-siyah çizimler çok eğlenceli bir konsept oluşturmuş. Odalar yeterince ferah, temizliği gayet iyi ve Gran Palace‘a uzaklığı da 20 dakika yürüyüş mesafesinde. Luxembourg Meydanı‘na yürüyerek 1-2 dakikada varacağınız otel, toplu taşımalardan otobüs durakları ve tren garının dibinde olması ile de fazlasıyla artıda.

Bu seyahatte benim için önemli olan bebek yatağı, oda sıcaklığı kriterlerini de başarıyla geçti. Kahvaltısı ise yurtdışı otellerine göre çeşit fazlalığına sahip ve gayet lezzetli. Bir kere zaten çikolata diyarında olduğunuz için kendi kreplerinizi booooolll Belçika çikolata soslarıyla zenginleştirebiliyorsunuz (Bayanlar çikolata diyarı diyorum!!! 😊)

Neticede oteli, bebekli ve çocuklu aileler için gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.

İlk gecemiz ise hemen odaya yerleşme, Jlo‘yu yeni yatağına yatırmamız ile son buldu. Bugünkü uykusuzluğun, uyku bölünmelerinin ve fazla hareketin verdiği yorgunluk, düzeninin Türkiye saati ile devam etmesini sağladı. Böylece iki saat geride olmamızı bu şekilde avantaja çevirdim daha ilk günden. Örneğin TR saati ile 08:30‘da kahvaltı ediyorsa, ordayken de 08:30‘da kahvaltı ediyordu. Saat sorunu kalmadı neyse ki.

İlk gece tamam, ya sonrası???

Devam yazısı için tıklayabilirsiniz.

Zeynep Yazıcıoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 26 Ocak 2019 at 19:41

    Sanırım oğlumla ilk yurt dışına çıkmaya cesaret ettiğimizde Demir 3 yaşındaydı. Nil’le çok daha erken kendimizi yollara atma cesaretini bulmuştuk. Bence insanın çocuklarıyla gezmesi büyük keyif. Ânda zor gibi gelse de geriye baktığımızda muhteşem hatıralar kaydettiğimizi görüyorum. Düşünsene Jlo bu seyahatten aslında bir şey hatırlamayacak, onunla geçirdiğiniz bu anı tamamen sizin aslında. O da ilerde fotoğraflara bakıp ne tatlı bir ailesi olduğunu ve ne kadar sevildiğini görecek 😉
     
    Bu yüzden Zeynepcim seni de eşini de tebrik ediyorum 👏🏻
     
    Yazının devamını, Brüksel maceranızın tamamını okumayı merakla bekliyorum.
     
    Sevgiler canım ❤️

    • Yanıtla Zeynep Yazıcıoğlu 9 Şubat 2019 at 17:06

      Canım dediğin gibi, bizim onla yaşadıklarımız o anlamasa da bize kar. Hele bir de bunun gibi unutulmaz ilk deneyimlerse…

  • Yanıtla Hande S. Sinan 28 Ocak 2019 at 18:59

    Tadı damağımda kalan bir gezi yazısı; devamını merakla bekliyorum. Biz de oğlumuz 5,5-6 aylıkken kış ayına denk geldiği için seyahat için Dubai’yi tercih etmiştik ve hiç zorlanmamıştık açıkçası, sizin de en azından bu yazıya bakarak zorlanmadığınızı görüyorum. İnşallah devam eden yazılarda da öyle okurum.

  • Yanıtla Zeynep Yazıcıoğlu 9 Şubat 2019 at 17:09

    Hande Hanım çok teşekkür ederim 🙂
    Açıkçası biz de önce kıştan dolayı Dubai mi olsa diye düşünmüştük 🙂 Artık başka zamana kaldı.
     
    Seyahat ve deneyim yazılarım olacak, takipte olacağınız için teşekkürler.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan