Biraz Kitap

Uyku

22 Ocak 2019

Uyku | Haruki Murakami


Uyku | Haruki Murakami

On yedi gündür gözüne bir gram uyku girmemiş bir kadın anlatılıyor kitapta. Bana çok uzak. Ben kafasını yastığa koyduğu an uyuyanlardanım. Hatta yastık yolunda uyuyorum, yastığa uyumuş kafam düşüyor.

Böyle olmayan insanlar için çok sinir bozucu gözüküyor olsa gerek. Nitekim kitaptaki kadının da siniri bozuluyor. Önce kocasını beğenmemeye başlıyor. Sonra çocuğunu. İşin kötüsü kimse fark etmiyor kadının bu sorununu. Kendisi de söylemiyor. Söylemek istemiyor çünkü birine söylese hemen doktora gözükmesini isteyecek. Fakat doktor ne yapacak ki? Bir takım testler, muayeneler… vb. Bunların fayda sağlayacağına inanmıyor kadın.

Birbirinin Aynı Günler

Günlerinin hep birbirinin aynı geçtiğini fark ediyor kadın. Kocasını işe gönderiyor. Çocuğunu okula gönderiyor. Her uğurlayışta aynı cümleleri tekrarlıyorlar. Ev işleri, alışveriş, yüzmeye gidiyor. Bütün günler böyle.

Evlenmeden önce çok kitap okurmuş. Evlendikten sonra bırakmış. Hatta daha önce okuduğu kitapları da hatırlayamaz olmuş. Burada aklına bir soru düşüyor tabii, madem hatırlamayacağız, niye okuyoruz bu kitapları?

Uykusuz gecelerinde, yıllar önce okuyup sadece çok beğendiğini hatırladığı Anna Karenina’yı tekrar okumaya başlıyor. Okuyor ama okuduğunu hem anlamakta hem de hatırlamakta zorluk çekiyor. Sonra yavaş yavaş kitap sarmaya başlıyor. O kadar ki dışarı çıktığında kimseyle konuşmak istemeyip bir an önce eve dönüp kitap okumaya kaldığı yerden devam etmeyi isteyecek kadar.

Kocası ve Çocuğu

Kocası ile ilişkisini artık bir görev gibi görüyor. Eskiden onu nasıl beğendiğine hayret ediyor. Çocuğunu da beğenmediğini fark ediyor korkarak. Çünkü çocuğu kocasına ve kocasının annesine benzetiyor. Özellikle uyurken.

Kocası da kafasını yastığa koyduğu gibi uyuyup top patlasa uyanmayanlardan. Hatta merak ediyor kadın, bu adam neye uyanır diye. Bazı hınzırlıklar yapıyor uyansın diye ama adam uyanmıyor asla.

Temassızlık

Başka bir alemde yaşıyormuş gibi kadın. Yani bedeni burada ama kafası değil. Kafası ve bedeni arasında temassızlık var gibi davranıyor aslında. Bana öyle geldi.

Gece Gezmeleri

Uykusuz gecelerinde dışarı çıkmaya başlıyor. Nasıl olsa kocası da oğlu da gece boyu uyanmıyor, yokluğunu fark etmezler.
Nitekim fark etmiyorlar da.
Ama başkaları fark ediyor…

Böyle gizemli bitirmek istedim.
Herkese iyi uykular. Uyku çok önemli.

Saygılarımla,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 22 Ocak 2019 at 08:26

    Sevdim ben bu kitabı. Yazının sonunda yarattığın gizemi de oldukça merak ettim 😉

  • Yanıtla Zeynep Yazıcıoğlu 22 Ocak 2019 at 11:25

    Haruki Murakami kitaplarını seven biri olarak, okuyacaklarım listesine aldım direk bu kitabını da, özellikle de bu yazıyı okuduktan sonra:)
     
    Açıkçası merak da uyandırdı yazınız bende…

  • Yanıtla Hülya Erarslan 22 Ocak 2019 at 12:27

    İllüstrasyonlar var bir de kitapta en az hikayenin kendisi kadar güzel.
    İyi okumalar 🙂

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan