Gaziantep | Nereleri Gezdik, Neler Yedik?

Çingene Kızı | Gaziantep Zeugma Müzesi’nin iç kısmındaki Bizans mozaiği

Merhaba!

Bu hafta sizlere iş amaçlı gittiğim, yemekleri ile dillere destan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarih kokan şehri Gaziantep’i tanıtıyorum.

Tarihte Gaziantep

Gaziantep, Birinci Dünya Savaşı döneminde bir sancak merkezi idi. Mondros Mütakeresi ardından Osmanlı Devleti resmen son bulmuş ve Anadolu’da bir kurtuluş mücadelesi başlamıştı. Bu dönemde önce İngiliz’lerin ardından Fransız’ların işgallerine uğrayan kent büyük bir mücadeleye sahne oldu.

Sokaklarında gezerken, bu şekilde tarihinin küçük bir bölümüne de hakim olmanız oranın maneviyatını yükseltiyor.

Tarihin en şanlı direnişlerinden birine sahip olan Antep, kurtuluş mücadelesinin başarıyla sona ermesinin ardından Mustafa Kemal’in övgülerini alarak “Gazi” ünvanına layık görülür.

1987 yılında ise büyükşehir ünvanını alır şehir.

Bu kısa tarihi bilgilendirmenin ardından yazıma en çok merak edilen kısım olan yemek, gezmek bölümüyle devam ediyorum:

Bir ülkeye, şehre, hatta en basitinden bir kafeye bile gidecek olsam öncesinde şöyle bir yorumları okur, menüsüne, gelenekselleşmiş ayrıntılarına göz atarım.

Ama bu sefer “haydi” denildiği an Gaziantep’e doğru yola çıktım ve en küçük bir bilgim dahi yoktu.

Tek bildiğim; en güzel baklavayı ve eti yemek istediğimdi.

Hedeflere tek tek ulaşıldığına göre şimdi sizlerle paylaşma vakti:

🍴Yemek Kültürü 🧂

Tadına Doyulmaz Antep Baklavası | İmam Çağdaş Kebap ve Baklava

Benim için baklava denildiğinde aklıma anneanneciğim Mukaddes Tezer gelir. Yemeye doyamazsınız ve bayramın gelmesini iple çekersiniz. Burayı da tatlı konusundaki damak zevkime güvendiğim için her bir ayrıntısı el emeği olan anneannemin baklavası ile kıyasladım. Ve sınavı başarı ile geçti.

Gaziantep’te baklava yemek başka bir şey, paket yaptırıp memlekete götürmek başka bir şeydir. Belki anlam veremeyeceksiniz ama havasından dolayı oradaki şerbetin tadı ve lezzeti, yolculuğun ardından sizi tatmin etmeyecek hale geliyor.

Antep’te bir kahvaltı kültürü olan; Beyran Çorbası

Dediler ki; “Beyran kahvaltıda yenir. Sabah kalkıp erkenden acılı bir Beyran içecek üstüne de 1-2 saat sonra kaymaklı bir katmer patlatacaksın.”

Bu laf ile gaza gelip sabah Beyran Çorbası içmeye de gittim. Tabi bu sırada arkadaşlarım ve ailem şokta, acaba kaç kilo döneceğimin merakı içerisindeler…

Gaziantep’te bu çorba Metanet Lokantası’nda içilir. Doldurduk acıları burada, ee acısa da öldürmüyordu değil mi? Evet öldürmüyor ama şarkı sözlerinin devamındaki gibi cehenneme döndürüyor ona göre.

Havyar gibi değerli görülen; Küşleme

Kıymetli olduğu için her kasapta bulunmaz ve bulunsa bile kilo ile satılmadığı için çok özel müşterilere ayrılır. Lakin Türkiye’de küşleme ve küşlemecilik müessesesi dendi mi akla ilk olarak Gaziantep gelir.

Küşlemeyi Gaziantep dışında büyük kebap ve et lokantalarında bulabilirsiniz. Bunların da başında yine Gaziantep mutfağı yapan lokantalar geliyor tabii. Mesela Köşkeroğlu, Develi, Beyti bunlara güzel birer örnek.

Gaziantep’te ise Küşleme Kebap’ı “Küşleme Kebaphan”da yiyebilirsiniz.

🥁 Örf Ve Adetler 👘

Bu tarihi şehrin çok ilginç adetleri de bulunuyor. Benim en çok dikkatimi çeken ise düğün adetlerinden biri olan “Beklik Takma“idi.

Nişan günü kararlaştırılmadan birkaç gün önce “pazarlık” yapılıyormuş. Kız tarafına yiyecek ve alınması belirlenen eşyalar alındıktan sonra nişan yüzüğünü bir aile büyüğü veya kaynana takarmış. İki tarafın akrabaları da takacaklarını taktıktan sonra alınan eşyaları sergileyip nişanlanan çifti pikniğe (nişanlı sahresine) götürüyorlarmış.

Damat ve gelin bohçası dışında bütün akrabalar için bohça hazırlanırmış. İçlerine genellikle yazma, gömlek, mendil ve çorap konulurmuş.

Tanıklık ettiğim kına gecesi adetinden de söz etmek istiyorum:

Kına tepsisini 7 genç kız gelinin başında dolandırır. Kına yakılacağında kız elini açmaz. Elini açması için altın konulması gerekir. Gaziantep’te damada da kına yakıldığından bir el açma iki altına mâl olmakta 😀

Daha anlatacak çok anı, gezilecek çok yer var. Birkaç tanesini de başka bir haftaya saklıyorum. Çünkü size uzun uzun Oyuncak Müzesi’nden bahsetmek istiyorum.

Şimdi kısaca gezilecek yerlerine bir göz atalım:

📸 Gezip Görülecek Yerler 🕍

📍 Rum Kale

Antik kaynaklarda ismi “Hromgla” olarak geçen Rumkale, Gaziantep ilinin 62 kilometre kuzeydoğusunda, Merzimen Çayı’nın Fırat Nehri’ne döküldüğü alandaki kayalıklar üzerinde yer alıyor.

Huzura boğan manzarası ve havası sizi dalıp dalıp uzaklara sürükleyecektir…

📍 Emine Göğüş Mutfak Müzesi

Çok güzel tasarlanmış ve mutfak gereçleri müzeye dönüştürülmüş. Sizi eski zamanlara sürükleyecek bir atmosfer oluşmuş içeride.

Göğüş Konağı, 1904 yılında yapılmış, tarihi dokusu olan, aynı zamanda Türkiye’nin ilk Turizm ve Tanıtma Bakanlarından olan Ali İhsan Göğüş’ün doğduğu ev burası. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan konak, 2008 yılında hizmete açılmış.

Gaziantep mutfak kültürünü tanıtmayı amaçlayan Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep mutfağında kullanılan araç ve gereçlerin teşhir edildiği ve unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerin görseller halinde sergilendiği bir müze.

Türkiye’de kurulmuş ilk mutfak müzesi olma özelliğine de sahip.
 
 

📌Not:

Sitemizin gezi bloggerı sevgili Hande S. Sinan‘ın Mini Gap Turu sersinin de ilginizi çekebileceğini düşünerek linklerini alta ekliyorum:

➢ İnsanlığın Beşiği Şanlıurfa
➢ Şanlıurfa’nın Tabiat Güzellikleri
➢ Tarihin Kavşak Noktası: Harran
➢ Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman
➢ Atatürk’ü Fahri Hemşerisi Yapan Gaziantep

Hayat renkli, gezip görmeye değer 🍭

İrem Savaş