Mektup

İçinde Gizlendiğim;

Bu mektubu okumadan önce iki kahve yap ve aynanın karşısına otur. Sohbet edeceğiz gibi düşün. Sana soracaklarım, söyleyeceklerim uzun. On dört yaşında meraklı gözleri gör istiyorum karşında. Bir süreliğine de olsa çıkar içindeki çocuğu ortaya.

Seni o kadar çok merak ediyorum ki…

Yüzüm, gülüşüm değişti mi mesela? Ya hep ışıltısını koruyacağıma söz verdiğim gözlerim, umutla parlak bir şekilde bakıyorlar mı hâlâ? Bunlar değişmiş olmasın lütfen. Bana göre çok önemliler çünkü. Kalbimi, kalbini, kalbimizi yansıtıyor onlar. Ortak yönlerimizi yok etme.

Hayatın nasıl acaba şimdi?
Hangi okullarda okudum?
Nerede çalışıyorum?
Ailem nasıl?

Bilirsin çok meraklıyım ben. Hem biraz da hayalperest. Ama olsun bu hayattaki en güzel şey hayal kurabilmek. Gözlerini kapattığında istediğin dünyayı yaratabilmek, o dünyada koybolabilmek. Bana bir söz ver olur mu? Hayatın boyunca hayal kurmayı bırakma. Yaşın kaç olursa olsun, durumun veya o günün koşulları. Umrunda olmasın hiçbir şey. En güzel özelliğin bu senin, mutlu olman için.

Biliyor musun çok şanslısın şu anda.

Bence en güzel yaşlarındasın. Tam bir yetişkinsin bir kere. İşinde belli bir yol katetmiş, belli şeyleri öğrenmiş ve istediği her şeyi yapabilecek konumda yetişkin bir kadın. Bunun değerini bil.

Hâlâ öyle misin bilmem ama ben şarkıları, hele bir de eski şarkıları çok seviyorum. Tarihi, doğayı, kışı, yazı, hayatı ayrıcalıklı kılabilecek her şeyi çok ama çok seviyorum. Ve senden bu masumane sevgiyi kaybetmemeni istiyorum. Hiçbir zaman umutları bitmiş biri olmayacaksın sen. Kış geldiğinde gri bulutlara aldanıp kasvete kapılmayacaksın. Aksine kitaplarına ve kahvene kavuştuğun için güleceksin ve kışa içten bir teşekkür edeceksin. Hava soğuk diye sızlanmak yerine, lapa lapa yağan karın altında mutlu olmasını, çocuk kalabilmeyi başaracaksın.

Yaptığın her işte, attığın her adımda istediğin yerde olmaya önem ver lütfen.

Emin adımlarla yürü bu zorlu yolu. Günün sonunda yüzünde sıcak bir gülümseme eşliğinde gelsin yaptıkların aklına. Hiçbir zaman, bir anlığına bile olsa, çatılmasın kaşların. Sevmem ben öyle somurtgan suratları, bilirsin. Sevmediğim bir şeyi yaptırma bana.

Her zaman olumlu ve iyi olmaya özen göster lütfen. Çünkü bana göre bir insan ne kadar olumlu ise çevresine o kadar yararlı, faydalı. Elinden geldiğince güldür insanların yüzünü. Ulaşabildiğin kadar insana ulaş. Gerekirse hayatlarına dokun. Ama gülümsetmeden peşini bırakma.

Vaktin varken öğrenebildiğin kadar dil öğren, gezebildiğin kadar gez, keşfet ve oku. Sürekli kendini yenile. Geçen onca yılda seni her yeni günde, yeni biri olarak görmek istiyorum. Kimsenin aklına gelmeyen şeyleri yapmaktan çekinme. Unutma, bu hayat senin. Başröl de, yönetmen de, senarist de. Bu filmde hepsi sensin. Asla, kendi hayatın söz konusu olduğunda arka planda olma. Şayet olursa öyle bir şey beni hatırla. Benim için bunları yapmak zorundasın.

Seni çok düşünüyorum inan bana.

Hem merak ediyorum, hem de hiç o yaşa gelmek istemiyorum. Ama bir gerçek var ki; seni seviyorum. Evet biraz garip ama insan en başta kendini sevmeli, değil mi? Ben seni seviyorum ve her zaman yanında olacağımı biliyorum.

Soracak, söylecek çok şey var ama artık son vermem lazım sözlerime. Bu mektup sana ulaşabilir ama bana cevabı hiçbir zaman gelmeyecek ne yazık ki. Ama kahveni içerken anlat bana cevapları. Can kulağıyla dinleyeceğim seni. Ve lütfen bunu okuduğunda hayallerim, umutlarım en önemlisi hedeflerim bana arkasını dönmüş değil, kucak açmış olsun. Ve belki ağır bir görev ama benliğime sahip çık yalvarırım.

Unutmadan bir de, en büyük düşmanın yalnızlığa bir gün yenik düşersen, üzülmek yerine beni düşün olur mu? Zamanın ölümsüzlüğüne inanırız biz bilirsin. İhtiyacın olduğu anda her şeyimle oradayım. Yeter ki yanıma gel. Nerede bulacağını biliyorsun zaten. Ruhunun ve kalbinin tam birleştiği yerdeyim ben.

O yüzden asla unutma!

Bir Yanın Çocuk Hâlâ!

Sıla Malik