Gamlı Hazan

Yanık Yaprak

18 Mayıs 2020

Yazı: Yanık Yaprak | Yazan: Dr. Mehtap Uğur

Gönülden kopan bir sonbahar yaprağı. Usul usul süzülüyor. Seyrediyorum. Güneş sıcak. Yakıyor yüzümü. Kılım kıpırdamıyor. Yakıyor. O yaprağın bir adı var elbet. Gidişini izliyorum. Bırak rüzgarı, en ufak bir esinti bile yok. Kımıltı yok. Kendi halinde, kendiliğinden kopup, yaprağın hafifliği, yükünün ağırlığıyla aşağıya, toprağa, taşa, yokluğa, mezara inişi.

Ne zamandır beklediğim ayrılık.

Yumuşak, yolu bilen, kabullenişli bir iniş. Hiç ıslanmıyor gözlerim, elim bile titremiyor. Yerdeki yokluk kadar hiçlik içim. Güneş sıcacık. Vedalaşıyorum, zamanı geldi. Kalbim duru, dileğim duru. Bırak düşsün. Sarardı, soldu.

Eken bendim seni.

Senden vazgeçtiğimde ilk bunu farkettim ya da bunu farkettiğimde senden vazgeçtim. Bilemiyorum hangisi önce. Öyle kendin gelip ķöklenmedin. Ben buldum seni. Boş bir yer vardı, uzun zamandır bakımsız, uzun zamandır hasatsız. Uzun zamandır susuz, renksiz, siyah- beyaz. Unutulmuş, kenara itilmiş kalmış bir köşe. Parlak bir renk gördüm, parlak yeşil. Birden bir kıpırdanma oldu içimde. Esintiler, sesler duydum. Düşünmedim hiç yaban otu mudur, nadide bir kardelen mi? Benim gözümde bir kardelen, bir kır çiçeğiydi. Aldım yerleştirdim.

Sen yabandın, ben inatçı bir budala.

Kardelenmişsin gibi davrandım. Oysa gözümün önündeydi yaprakların, olmayan kokun. Elimin altındaydı biçimsiz bedenin. Umursamadım. Niyet başkaydı, yanılmış olamazdım.

Ekibi topladım etrafımda.

Suladım, öptüm, kokladım, şarkılar söyledim. Güneşe boğdum seni. Ama hiç açmadın. Hikayen buydu senin, aslın buydu.

Başka çiçekler görmeye başladı gözlerim.

Gerçek?
Değil?
Sahte?

An geldi, döndüm sana. Kokladım. An geldi yolasım geldi yapraklarını, yolup atasım. Elim varmadı, ekip karşı çıktı. Ellerim, sevgim, gülüşün direndi.

Sabrettim.

Biliyorum. Ya açıp benim olacaksın, ya solup tükeneceksin. Bekledim.

Seni ben var ettim.

Açmadın dedim ya, yanlış. Yaban, ayrıksın sen, nasıl açacaksın? En zoru beklemek degil, asla kardelen olmadığını kabullenmek oldu.

Hiçbir zaman olmadın. Yanlış tohumdun. Toprak çağırmıştı bir tohumu, sen çıktın önüme, pat aldım seni. Bir heves. Hayal kırıklığı, umutsuzluk.

Gel dedin geldim; gel dedim geldin.

Kondu toprağa solmuş bedenin. Usulca yerleşti. Senden bağımsız girmiştin hayatıma, senden benden bağımsız saldım seni boşluğa.
Özgürüm. Özgürüm. Başka çicekler gordüm. Almadım. Gerek duymadım. Gerek duymamak, ihtiyaç duymamak asıl o özgürlükmüş, onu anladım.

Hoşçakal…

Mehtap Uğur

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan