Ay Işığı Yolcusu

Para

16 Haziran 2020

Yazı: Para | Yazan: Atakan Balcı

Hiç öyle suçu ona buna atmayın. Bu işin suçlusu biziz; PARA!…

Parayı bulanlar, Lidyalılar bizim atalarımız, Türkiye Türkleri’nin. Yok Yunanmış, yok oymuş buymuş diye uluslararası emperyalist projelerin kukla masallarına sığınmayın boşuna, hiç ilgisi yok, BİZİZ O LİDYALILAR!

Para sevdadan güçlü müdür? Para yaşamak mıdır? Para güç müdür? Nedir para, nedir bu yığınla insanı peşinden sürükleyen, uğruna şarkılar söylenen (“Para, para, para”; anımsadınız mı?), Napolyon’u konuşturan?

Nedir bu para?

İlenilesi bir beladır para, başka hiçbir şey değil. Ancak para mıdır ilenilesi olan, peşinden giden yığınların gözlerini açlık ve dehşet verici bir şehvetle bürümüş olan hırs mı?

Hırs, açgözlülük; haris, aç gözlü demek.

Bu haris yığınların içine düşen garipler, açlığı nesneye değil soyut olana olan, yığınların içinde umarsız kalanlar; nedir bizler için, deva, çare, umar? İlenilesi para, nesneden gözünü alamayanların aç gözlülüğü. Gözünü toprak doyursun, derler ya; kimseye ilenesim yok ama, öfkem de dinmiyor yer yüzünü, canları acıdan acıya koyanlara.

Melamet

“Ben melamet hırkasını kendim giydim eynime.”

Yaşamın bağlarına umar olanlara, gerçeğin erlerine aşk ile! Meramını, derdini, çirkinliğini gizlemeyenlerden değiliz; para aşkına yanan, pırıl pırıl, ışıl ışıl beyazlara bürünüp içlerindeki büyük açlığı örten, gerçeğin erlerine çamur atanlar bitmez, bilmez…

Bizler de bitmedik, karalar giydik bitmedik; aydınlığı bitiremesinler istedik, bitmedik; para için dönmedik, bitmedik; açlığımız nesneye değildi, bitmedik; aşk ile yandık, eridik, üzerimize elbise diye giydiğimiz hayvan öldü, biz ölmedik, bitmedik. Parmağı kesilecek diye ödü kopanlar derimizi soydu diriyken, gıkımız çıkmadı, öldük ama bitmedik. Haykırabilirdik de acıdan, haktır, yine de… Şah Nesimi’nin kutlu tinine, aşk ile!…

Yavru kedi

Birkaç hafta önce, Bursa-Yıldırım’daki bir hayvan barınağından yavru bir kedi sahiplendik. Utanmadan, sattıkları kediler için “sahiplendirme” adıyla duyurularda bulunanlardan değil, kimsesiz ve belli ki önceki evinden oraya yeni bırakılmış, neden bilmiyorum istenmemiş bir yavru kediydi. Barınak’ta, o gün “iç parazit” aşısı yapıldı. Aynı gün, barınağa en yakın noktadaki veteriner kliniğine gittik, durumu olduğu gibi aktardık. Orada da birkaç aşı uygulandı aynı gün. Meğer uygulanmaması gerekiyormuş, nereden bilebiliriz ki? İlk kez bir kedi almıştık yanımıza. Çok kısa bir süre sonra hastalandı. Sokağa çıkma yasağı falan derken açık bir klinik bulduk, farklı bir klinik, elimizden geleni yaptık. Geçti geçmedi derken yeniden ve bir anda hasta düştü, yitirdik küçücük canı.

Açlık

Tüm canlarda Varoluşun Ululuğunun Yansımasını görenler için kedi, insan, çiçek yoktur; canlar vardır. Canımız yandı, canlar yandı.

Neden, neden, NEDEN?

Para için mi?

Öğrendik ki o ilk gün uygulanan aşılardan ötürüymüş. Truva Veteriner Kliniği, Bursa-Yıldırım’da, var olsun, ellerinden geleni yaptılar gözümün önünde. Haklarıdır sonuna kadar ama onlar da üzüldü, para da almadı. Peki o ilk klinik, Yıldırım Hayvan Barınağına yakın olan veteriner kliniği? Hadi ben bilmiyordum aşı hangi cana, hangi koşullarda uygulanır ya da uygulanmaz. Onlar da bilmiyor muydu? Ne için, para için mi? Paraya mı ileneyim, yığınların aç gözlülüğüne mi?

Varoluş nesneye duyulan açlığı yenecek, canların ışığı hırsın karanlığından yücedir.

Sevi ve ışık ile!…

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Burak Süalp 16 Haziran 2020 at 23:47

    Atakan arkadaşım çok güzel yazmışsın. Elbette “can”dır kıymetli olan. Şefkattir, merhamettir, sevgidir, aşktır, canı başka canlar nezdinde canan yapan olgunluğudur. Bir kedi, bir çiçek, bir karınca, bir insan hepsi candır. Kalemine sağlık…

    • Yanıtla Atakan Balcı 17 Haziran 2020 at 11:20

      Çok teşekkür ederim! Gören gözlere, algına sağlık! Yaşamı biz insanlar hem kendimiz hem diğer canlar için çok küçük dokunuşlarla kolaylaştırabilecekken herkese ağu tattırıyoruz. Algısı açık insanlar var oldukça hiçbir şey bitmiş sayılmaz yine de.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan