Satır Arası

Languishing

20 Mayıs 2022

Yazı: Languishing | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Languishing, son zamanlarda çokça kullanılan bir terim oldu. İlk defa 2014 yılında ortaya atılmış bir kavram olmasına rağmen, 2020 yılının ikinci yarısında, Covid 19 pandemisi sebebiyle, Amerikalı Psikolog Adam Grant’ın New York Times dergisindeki yazısıyla tekrar gündeme gelmiş ve günümüzde psikoloji dünyasında konuşulmaya başlanmıştır.

Languishing Ne Demek? Neden Ortaya Çıktı?

Aslında kelime anlamının tam Türkçe karşılığı “baygın, mahzun” olarak geçiyor sözlüklerde. Fakat psikolojik terim olarak, sıkkınlık, bıkkınlık, bunalmışlık hâli anlamlarında kullanılıyor. En geniş ve açık anlamı, “hayata karşı isteksizlik hâli”. Bu isteksizlik hâli, depresyonla karıştırılsa da depresyon çok daha ciddi bir rahatsızlıktır. Languishing ise sadece hayata dair bir şeylerin anlamsızlaşması ve bireylerin farkındalık hâline ihtiyaç duymalarıdır.

Bu kavramın bu dönemde ortaya çıkmasının en büyük sebebi, hayatın fazla hızlanmasıdır. Yaşam mücadelesinin zorluğu, birçok işle meşgul olma zorunlulukları insanları çok fazla yormaktadır. Günümüzde insan zihni sürekli çalışmak zorunda. Beden ise zihnin temposuna ayak uydurmak için, çoğu zaman kendini aşan bir enerji harcıyor. Bu arada ruh ise tüm bu koşturmalar ve zorluklar arasında yaşanan duygu değişimlerinin içinde var olmaya çalışırken yoruluyor ve yıpranıyor. Beden yorulduğu zamanlarda durarak ya da uyuyarak dinlenebiliyor fakat ruhun dinlenmesi o kadar kolay olmuyor.

İşte ruhun bu yorulmuşluk hâli zaman zaman hayata karşı bıkkınlığı ve isteksizliği beraberinde getiriyor. Tüm bunların üzerine bir de pandemi ile gelen belirsizlik durumu, bu isteksizlik hâlini çok fazla sıklaştırdı. Bireyler, farkında olmadan içine kapılıp gidilen bir akıntı gibi, hızla yaşamak zorunda oldukları hayatı biraz yavaşlatmak durumunda kaldılar. Bu yavaşlama durumunda, hayatı biraz daha yakından izlemeye fırsat buldular. Yakından izlenilen hayat herkese biraz anlamsız gelmeye başladı. Hatta bazı bireylere daha da anlamsız gelmeye başladı. Anlamsızlık da nedensizliği ve isteksizliği beraberinde getirdi. Günlük işleri yapmak, her zaman gittiği işine gitmek bile zor gelmeye başladı bazı bireylere. Mutsuz olmasalar da mutluluk hissetmemeye başladılar.

Bu ilgisiz ve heyecansız durum hayat kalitesini düşüren, zor bir durum olsa da languishing kalıcı olmak zorunda değildir ve bu durumdan herkes kurtulabilir.

Languishing Halinden Nasıl Çıkılır?

Languishing hâlinden çıkabilmek için her şeyden önce bu durumun nihai bir çaresizlik olmadığını, zaman zaman her insanın böyle bir durumda olabileceğini bilmek ve kabul etmek gerekir. İnsanın ruh hali her zaman aynı olacak diye bir şey yoktur. Herkesin inişleri çıkışları vardır. Önemli olan inişler sırasında bunun fakında olup çıkışı hızlandırmak için bir şeyler yapmaya niyetli olabilmektir.

Yani bu durumdan çıkışın eyleme geçmekle mümkün olabileceğini bilmek gerekir.

Eyleme geçebilmek için önce eylemlerin sonucunu görebilmek önemlidir. Sonucu görünebilir eylemler, küçük hedeflerle mümkün olur. İnsan, kendine ucu açık büyük hedefler yerine, küçük ulaşılabilir hedefler belirlemeli ve bunları başardıkça kendini küçük küçük ödüllendirmelidir. Bu, öz motivasyon için çok önemlidir.

Diğer bir önemli unsur ise sosyalleşmektir. İnsan tek başına değildir, olmamalıdır. Bu demek değildir ki herkes çok büyük ve kalabalık gruplar içinde yer alacak. Ama herkesin birkaç tane sohbet edebileceği, hayatı paylaşabileceği yakını olmalıdır. Onlarla iletişimde olmak, hatta zaman zaman onlara faydalı olabilmek bireysel mutluluk için çok önemlidir.

Bir diğer önemli nokta da insanların zamanı doğru ve etkin kullanabilmeleridir.

Birçok unsurdan sorumlu olmak demek hepsini aynı anda yapmaya mecbur olmak demek değildir. “Bölünmemiş dikkat” insan zihninin etkin kullanılması açısından çok önemlidir. Yani belli bir zaman diliminde, sadece tek bir işe odaklanabilmek gerekir. Bu sebeple de gereksiz meşgaleleri hayattan çıkarmak, önemli ve istenilen şeyleri de düzgün bir zaman planı ile yapmak gerekir.

Tüm bunlar, hayattan keyif almayı ve mutluluğu beraberinde getirir. Hayata karşı ilgiyi arttırır ve birey, kendi dışında dünyaya dair de olumlu bir şeyler yapmak için ilgi ve heyecan duymaya başlar.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan