Potansiyele Doğru

Yaşamda şunu kabul etmek gerekir ki yüzde yüz bir mutluluk hâli, bu hayat için çok gerçekçi değil. Her şeyin, her şartta istenilen ve hayal edilen şekilde gerçekleşmesi, hep çok kibar ve sevecen insanlarla çevrelenmek, hiç bedel ödemeden bir yerlere gelebilmek pek mümkün değil.
Ama yine de her şeye rağmen, mümkün olan en iyi şekilde yaşamak için elinden geleni yapmaya çalışmak her birey için çok önemli.

“Elinden gelenin en iyisi” kavramı çok yönlü düşünülebilen bir kavram. Bazen çok bir şey yapmadan, “İşte elimdeki bu” diyebiliyor insanlar. Ya da gerçekten elinden gelen her şeyi yapmış olduğu halde, “Yaptıklarım yetersizdi” diyerek kendini suçlayabiliyor.

Herkes zaman zaman bu uçlara yaklaşabilir ama bu iki uçtan birinde çakılıp kalan bireyler kesinlikle memnun olabilecekleri bir hayat yaşayamazlar. Bu uçlardan uzaklaşabilmek, bireyin kendi potansiyelini fark etmesiyle mümkün olabilir. Hayatından memnun olmak da ancak potansiyeline yaklaşmakla gerçekleşir.

Potansiyelini Fark Etmek ve Potansiyelini Yaşamak

Bireyin potansiyelini fark etmesi ile yaşayabilmesi farklı kavramlardır. Bazen, birey neler yapabileceğini bilir ama yeterince çaba göstermez ve potansiyeline ulaşamaz. Çaba göstermemesinin çeşitli sebepleri olabilir. Bazen erteleme alışkanlığı, bazen farklı sorumluluklar ve meşguliyetler, bazen de bireyin yapabileceğine dair yeterince inancının olmaması motivasyonun önünde büyük engeller teşkil eder.

Bunları aşmak için, birey hem duygularını hem de mantığını eşit oranda devreye sokarak düşünmelidir.

Sadece mantık, teknik becerileri içerir. Birey teknik olarak neleri yapabileceğinin farkındadır fakat yapabileceklerini neden ve hangi motivasyonla yapacağını anlamlandıramazsa teknik onu hiçbir yere götürmez. Anlamı, daha da derin boyutuyla tutkuyu yakalayabilmek, gerçek motivasyon kaynağıdır. Bu da alınan kararlarda ve atılan adımlarda duyguları hayata dahil etmekle mümkün olabilir.

Sadece duygular ve tutkuyla motive olmak da elbette yeterli olamaz. Yeterli donanım, teknik bilgi ve çokça çaba olmazsa olmazdır.

Bunların hepsinin birleştiği bir hayat planı ile yaşamından memnun olabilir bireyler.

Hiç Bitmeyen Bir Yol

Potansiyelini gerçekleştirmek, sonu olmayan bir yoldur. Her bireyin, ömrü boyunca, yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Potansiyelinin peşinde olan birey, mutlu olur çünkü mutluluk “an” larda saklıdır. Anları yakalamak, hep eylem içinde olmakla mümkün olur. Aksi takdirde, o “an”lar gelip de bireyi bulmaz, bulamaz.

Potansiyeli yaşayabilmekten ziyade potansiyeline doğru giden yolda olmaktır gerçek mutluluk. Bu yolda türlü düşünceler vardır. Umut vardır, cesaret vardır, tutku vardır, hareket vardır, bilgi vardır.

Her şeyden önemlisi, elinden geleni yapıyor olmanın huzuru vardır. Huzur da en gerçek memnuniyet kavramıdır.
 
 
Nalan Erpolat