Satır Arası

Hayat ve Almak

23 Eylül 2022

Yazı: Hayat ve Almak | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

“Alma ağacında büyümek” diye bir deyim var bizim dilimizde. Kişinin sürekli “hep bana” tavrında ve tatminsiz olduğunu ifade eden bir halk deyimi. Yani olumsuz bir kişilik türünün tarifi. Bireylerin kendine ya da yetiştirdiği çocuklarına yakıştıramayacağı bir karakter özelliği.

Bu ya da bu anlama gelen başka deyimlerden ya da tariflerden o kadar çok korkulmuş ki zamanla, genellemeler yapılmış ve almanın her zaman yanlış olacağı fikri yerleşmiş herkesin zihnine. Oysa ki hiçbir sistem tek yönlü işlemez, vermek kadar almak da şarttır yaşam için. Farkında olmadan başlarız almaya. Yaşamak için nefes alırız. Farkında olarak alırsak nefesi doğru alırız ve hem fizyolojik hem de psikolojik olarak sağlığımıza katkıda bulunuruz.

Gün içinde ister istemez, az ya da çok güneş alır vücudumuz. Bunun da farkında olursak doğru saatlerde, yeteri miktarda alırız güneşi. Almazsak yine psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar baş gösterir. Yani yaşamak için bunu da almak zorundayız.

Yeteri kadar gıda almalıyız, uykumuzu almalıyız, güzel yaşayabilmek için yeterli miktarda sevgi almalıyız, bazı şeyleri tutkuyla istemek için pozitif enerji almalıyız. Kısaca yaşamak için almalıyız.

Tüm bunları alıyoruz almasına da bunların hiç alınan şeyler olduğunun üzerinde düşünmeden yaşayıp gidiyoruz. Hassas olmak, nazik olmak hatta belki gururlu olmak adına, “Aman almayayım, hep alan ben olmayayım, başım eğik olmasın” düşünceleri daha çok farkındalık yaratıyor bizlerde. Ya da “Ben zaten bilirim, benim ne ihtiyacım var ki, aman şimdi uğraşamam” gibi almaya yanaşmadıklarımız var.

Almaktan Korktuklarımız

Hediyeler

Bazen ikram edileni, hediye edileni almaktan çekinilir ve korkulur. Ayıp olmasın, zahmet olmasın düşüncesi ile temkinli olur birey. Oysa ki herhangi bir şeyi hediye eden -bu maddi de olabilir manevi de- kimsenin zoruyla yapmaz bunu. İstemiştir, içinden gelmiştir. Karşısındaki insanın hediyesini ya da ikramını kabul edip alan kişi mutluluk verir.

Yardım

Yardım almaktan da korkabilir insan zaman zaman. Halbuki, insan insana her zaman muhtaçtır. Yardım isteyen bir kişiden yardım almak kötü bir şey değildir. Acizlik ya da zayıflık değildir çünkü yardım etmek de bir üstünlük değildir. Sadece samimiyettir. Üzerine bir de yardıma teşekkür edilirse güçlü bir iletişimin temelidir.

İltifat

İltifat almak da zor gelir çoğu insana. İyi bir şeyler yaptığında, karşısındaki insanın iltifatından utanıp sıkılabilir bazı insanlar. “Yok canım, önemli bir şey değil, sizlerin yaptıklarının yanında nedir ki?!” gibi cümlelerle iltifatları geri çevirirler adeta. Ama iltifat almak kötü bir şey değildir, kibir çizgisine gelmemek kaydıyla iltifatlar alınmalı ve teşekkürle karşılık verilmelidir. Bu, hem iltifat alan insanı mutlu eder hem de iltifat eden kişinin sözlerini ve davranışlarını havada bırakmaz.

Almaya Zorunlu Olduklarımız

Sorumluluk

Bu hayatta sorumluluk almak zorundayız her şeyden önce. Eğitim almak için, eğitim vermek için, hayatı idame ettirmek için mutlaka bir şeylerden sorumlu olmak ve aldığımız sorumluluğun gereklerini layıkıyla yerine getirmek insan olarak kendimize borcumuzdur. Zaman zaman kaçılan bir şey de olsa, dozunda alınan sorumluluklar her insan için ihtiyaçtır. Sorumluluğu biten insanların, hayata tutunma sebepleri de yavaş yavaş biter.

Tavsiye

Hayatta sadece kendi düşündüğünü yapmak bazen çok yanıltıcı olabilir. Bu sebeple, güvenilir, tecrübeli birinin tavsiyelerini almak çok faydalıdır. Fakat bu arada karıştırılmaması gereken bir şey vardır. Tavsiye emir değildir. Tavsiye doğrultusunda yaşamak zorunda değildir kimse ama tavsiyeler insanların bakış açısını genişletir, seçeneklerini çeşitlendirir.

Eleştiri

Eleştiri almak da çoğu zaman kaçınılmazdır. Birey ne kadar başarılı olursa olsun, mutlaka birilerinden iyi niyetli ya da kötü niyetli, yapıcı ya da yıkıcı bazı eleştiriler alır. Eleştiri alabilmek, hemen tepki vermemek, gerçek bir olgunluktur. Dinlemek ve yapıcı olanları içlerinden seçip hayat kılavuzuna eklemek güzeldir.

İbret

Hayatta en doğru yollar, girilen yanlış yollar sayesinde bulunur. Yeter ki olaylardan ibret alabilelim. Bu olayların sadece kendi başımıza gelmesi gerekmez, çevremizde gözlemlediğimiz olaylara da “Nasıl olsa benim başıma gelmez” gözüyle bakmamak ve hepsinden ibret almak gerekir.

“Alma ağacında büyümek” deyişinde söylenmek istenen hiçbir bedel ödemeden, sadece ve sürekli almanın yanlış olduğudur. Yoksa hayatta “almak” her zaman gereklidir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan