Ruh-u Revan

Cüzdanımdaki Vesikalık

30 Ocak 2023

Öykü: Cüzdanımdaki Vesikalık | Yazan: Pınar Sude Genç“Evet seni dinliyorum Sude.”

Gerginlikten titrettiği bacağının masaya çarpmasıyla birlikte Sude’nin limonatası olduğu yerden biraz kaydı.

“Seni neden buraya çağırdığımı bence az çok tahmin ediyorsundur Çınar” dedi limonatasını yeniden önüne alırken.

“Yine kendi içinde bunalımlara girdin ve hayatındaki sorunun ilişkimiz olduğu kanısına vardın değil mi?”

Sude başını iki yana salladı.

“Ne hayır, hayır ne Sude? Kaçıncı kez aynı şeyi yaşıyoruz, ben gerçekten çok sıkıldım bu duruma defalarca düşmekten.”

“Çınar ben bugün buraya her zamanki gibi ilişkimizle ilgili sana haklı sitemlerde bulunmaya değil, ilişkimizi bitirmeye geldim.”

“Haklı sitemlere…” diye tekrarladı yüzünde canının yandığını gösteren ve Sude’nin sinirini bozan bir gülümsemeyle. Masaya doğru eğildi ve bir zamanlar aşkla yaptığı gibi Çınar’ın gözlerinin içine baktı. “Çınar benim sana ihtiyacım yok ki ben tek başımayken de mutsuz olabiliyorum. Ben seninle birlikteyken de geceleri tek başıma içime içime ağlayacaksam neden seninle birlikteyim Çınar? Düştüğümde senin beni çekip alma ihtimâlin varken yerden destek alıp kendi kendime kalkacaksam sen neden yanımdasın? Yanımda da değilsin ki gerçi, karşımdasın. Yanımda olduğunu sanmıştım ama hayatıma giren herkes gibi sen de karşıma çıkmışsın. Diğerlerinin yanında, tam karşımda almışsın yerini.”

“Sude sen o kadar çok düşüyorsun ki ben seni kaldırmaya yetişemiyorum kusura bakma.”

Yüzündeki her bir kıvrım ve gözünün çevresindeki her bir çizgi ne kadar sinirli olduğunu haykırıyordu.

“Bağırma bana!” Dişlerini sıkarak söylediği bu cümleden sonra arkasına yaslandı. Biraz olsun sakinleşebilmek için derin derin nefes aldıktan sonra tane tane konuşarak lafa başladı. “Bak Sude, sen farkında olmasan da benimle vakit geçirmek sana iyi geliyor, bir düşünürsen kendin de fark edeceksin.”

“Çınar ben seninle buluştuğumuz her gün eve dönerken ağlıyorum. Ağlayarak yürümeme o kadar alıştılar ki mahâlledeki esnaflar bile sormuyor artık iyi misiniz diye.”

Hissettiği şaşkınlık tüm benliğini ele geçirmişti. Dengesini kaybetmişti. Gerçekten dengesini kaybetmişti, başı dönüyordu. Yüzü karıncalandı. Nihayet zihnine düşünceler yığılmaya başladı: Kendisi her buluşma sonrası ilişkilerinin ne kadar güzel gittiğini düşünürken aynı esnada Sude ağlıyor muydu? Hafızasını kaybetmiş de kaç yıllık ismini şimdi yeni öğrenmiş gibi hissediyordu. Nasıl fark etmemişti? Tek başına mı yaşamıştı onca güzel şeyi?

“Çınar seninle çok güzel anılarım da oldu. Sana gerçekten çok aşıktım. İsmini her an buramda..” Elini göğsüne koydu. “Tam buramda taşıyordum. Gittiğim her yere seni götürüyordum Çınar, aramızdaki kilometrelere bakmaksızın. Aramıza kıtalar giriyordu ama ufacık bir mesafe girmiyordu Çınar. Nefes alıyordum senin yanında Çınar, soluklanıyordum.” Kendisini dikkatle dinleyen Çınar’a baktıktan hemen sonra gözlerini kaçırdı. “Ama işte artık nefesimi kesiyor aramızdaki bu şey.” Doğru kelimeleri bulmaya çalışırken kaşlarını çattı. “Geçmişte bana çok iyi gelen ama artık kullanma tarihi geçmiş bir ilacı ısrarla kullanmakla aynı şey, bu ilişkinin bana hâlâ iyi gelmesini beklemek. Anlıyorsun değil mi?”

“Kullanma tarihi geçmiş bir ilaçla seni zehirlemek istemem” dedi sesinin titremesine engelleyemeyerek.

“Yine de her şey için çok teşekkür ederim.”

Gözleri dolmuştu. “Bu klişeleri de mi yaşayacaktık Sude…”

“Seninle sağanak yağmurda dans etmiştik bir gün hatırlıyorsun, değil mi?”

Başını salladı Çınar.

“Hasta olacaksın demiştin, ben de yağmurun sadece şifası tenime dokunuyor şu anda demiştim. Artık çok üşüyorum Çınar.” Gözünden bir damla yaş süzüldü. Burnunu çekti, aceleyle çantasının fermuarını açıp bir şey aramaya başladı ve nihayet Çınar’a doğru uzattı.

“Bu nedir?”

“Cüzdanımdaki vesikalık.”
 
 
Pınar Sude Genç
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan