Buzullar Arasında Bir Kış

Buzullar Arasında Bir Kış | Jules Verne

Öldü denilen oğlunun öldüğüne inanmayan ve onu arayan bir babanın öyküsü. Böyle söyleyince kulağa çok dramatik gibi gelebilir ama değil, az dramatik. Canı serüven çeken için çok iyi bir seçim.

Buzullar Arasında Bir Kış | Arayış

Jean Cornbutte hali vakti yerinde bir denizci. Oğlu da gemi kaptanı. Oğlunun limana yanaşan gemisinden oğlunun inmesini beklerken onun ölüm haberini alıyor. Ama buna inanmıyor, oğlunu aramaya karar veriyor, belki kurtulmuştur diye. Aynı gemiye kaptan oluyor ve Norveç limanlarında arama yapmaya karar veriyor. Oğlunu bir daha hiç göremeyeceğinden emin olursa o zaman dönecekmiş.

Buzullar Arasında Bir Kış | Birlik ve Beraberlik

Norveç olsun Grönland olsun, kıyı kıyı dolaşıyorlar buz gibi soğukta. O soğuğu sonuna kadar hissediyorsunuz okurken. Buz dağları arasında manevralar, çıkan fırtınalardan kaçınmalar, erzak yetecek mi telaşı… Tüm bu hengame içinde yani birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duydukları zamanda huzursuzluk çıkartan tipler de oluyor ne yazık ki. Sırası mı şimdi? Karda kışta birbirinize kenetlenmeniz gereken yerde…

Buzullar Arasında Bir Kış | Yerliler

İlk olarak 1855’de yayımlanan hikâyede dönemin özelliklerini de öğreniyoruz. Örneğin gemi, yerlilerin yaşadığı yerlerden de geçiyor. Liverpool Adası da bu yerlerden.

“Gemi hemen, 1821 yılında Kaptan Scoresby tarafından keşfedilen Liverpool Adası’na yöneldi; yerlilerin sahile koştuğunu gören mürettebat sevinç çığlıkları attı.”

Bu yerliler demir ve bakır parçalarına aşırı düşkünlermiş. Gemidekiler demir ve bakır parçaları karşılığında yerlilerden ayı postları, denizaslanı derileri alıyorlar. Çok düşük bir bedel karşılığı gemidekilerin çok işine yarayacak bu malları tedarik ediyorlar.

Buzullar Arasında Bir Kış

Uzun uzun anlatılabilecek bir macera seksen sayfacığa sığdırılmış. Sevdim. Uzun uzun, bitmek tükenmek bilmeyen ayrıntıları sevmiyorum, yorucu oluyor. Örneğin Moby Dick. O neydi öyle, roman mı okuyoruz ansiklopedi mi? Bu iyi. Macera dediğin sündürülmez bence, bu kadar olur. Uzatırsan macera değil artık rutin olur çünkü. Macera böyle olmalı, bir solukta okunmalı.

Diğer Jules Verne eserleri için bkz:

Bkz: Ay’a Yolculuk
Bkz: İnatçı Keraban
Bkz: İki Yıl Okul Tatili
Bkz: Altın Volkanı
Bkz: Esrarlı Ada
Bkz: Denizler Altında 20 Bin Fersah
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan