Ay Işığı Yolcusu

Türk Yahudileri | Karanlık

8 Haziran 2021

Yazı: Türk Yahudileri | Karanlık | Yazan: Atakan Balcı

 

Karanlık Serisi

1. Bölüm: İsmail Berker | 1
2. Bölüm: İsmail Berker | 2
3. Bölüm: Ama Üzerine
4. Bölüm: Türk Yahudileri

 
 
İsmail Beker’e yaşatılanlarla girmiştik öznel bir karanlığın içine, dışarıdaki karanlığa akan kollardan birine, Can Bonomo’yu anmıştık yanı sıra, karanlık kolun girişinde ve şimdi de Can Bonomo ve Türk Yahudileri ile birlikte çıkalım bu öznel karanlıktan.

İçimizde, doğrusu belki de içinde yaşadığımız kalabalıkların genelinde öyle yaygın bir bakış var ki tuttuğu bacakla tanımlıyor koca bir “fil”i, ki zekidir, güçlüdür, bir sütun değil bundan çok fazlasıdır fil ama gel de anlat! Onlara göre fil, yukarı doğru uzanan etten, kalınca bir sütundan ibarettir ve eğer sen “Hayır, o yalnızca bacaklarından biri” dersen ne alay konusu olman kalır onlara ne de ahmaklığın, “hain” etiketi yemeye kadar yolu var algısı açık olanlara yönelik bu edimin.

Bu durum hemen hemen her konuya genellenebilir. Bir birey nasıl her şeyi tek bakışta kavradığını savlayabilir ki, hem de bu denli sığ bir yapının içine bu denli sıkışmışken? Derinliği yok eden, denizleri öldüren hep bunlar değil mi? Ah tanrısal adalet, çıkıyor bazen insanın karşısına ya, savaşımını vermeli, imleri görmeli aydınlık bireyler ışığın, yoksa karanlık boğar hepimizi!

İsrail-Filistin kavgasında, tereddütsüz, düşünmeksizin “Müslüman Filistin”in yanında yer alır, tümü kahramandır ve İsrail’in, İsraillilerin karşısındadır içimizde önemli bir kesim.

Öyle mi her şey, sandığınız gibi mi?

Filistinli kahramanlar var mı?
Elbette, hem de ne kahramanlar!

İsrailli kötüler var mı?
Elbette!

Peki ya sırf koltuk hırsı yüzünden rakip gördüğü Filistinli örgütlerin üyelerini öldürten çok güçlü Filistinli topluluklar? Peki ya Filistinli masumları öldürmek istemediği için İsrail hapishanelerinde ceza çeken İsrailli Yahudiler? Peki ya geçen ayın son sayılarından birinin ilk sayfasında son savaşta yaşamını yitiren Filistinli çocukları, her birinin fotoğraflarıyla ilk sayfasının tamamını ayırarak yayımlayan, İsrail’in en köklü gazetesi Haaretz?

O kadar çok örnek var ki her iki alanda da!

Bir birey, sırf anne ve babasının kimliği yüzünden suçlu olur mu ya da masum?

Her birey tek tek, birbirinden bağımsız olarak kendi yapıp ettikleri ile değerlendirilmez mi? “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.” Değil mi? Ne tür bir geri çağda yaşıyoruz?

Ülkemizin değerli gazetecilerinden Melis Alphan’ın İsrail devletinin şiddet yanlısı politikalarına karşı tutumunu, genel olarak hatta şiddet karşıtı tutumunu zaten biliyoruz, en azından ben kendisini böyle görüyorum. Sanal Ağ üzerinde bir paylaşımında da, İsrail devletinin yanlışlarını tüm İsraillilere ve yığından bazı kimselerin alışılmış tavrında olduğu gibi, İsrail’le hiçbir ilgisi olmayan Yahudi Türklere, Türk yurttaşlarına yüklemeyecek denli onurlu biri olduğunu gördüm ve eh.. şaşırmadım. Aynı zamanda paylaşımında, ne yazık ki bu yığının bu denli sığ olabilen ve iyi ki, umarım doğru yorumluyorumdur, az sayıda olan bir bölümünün Yahudi Türklerin ülkemizdeki önemli bir gazetesine siber saldırıda bulunduğunu, bir yurttaşımızın da mağdur edildiğini öğrendim ve kendisinin izniyle paylaşımını kendi profilimde de paylaştım.

Yanlış duymadınız, bu kahramanlar(!) İsrail devletinin sitelerine, örneğin bakanlıklarının, ordusunun sitelerine değil, konuyla hiçbir ilgisi olmayan, yanlışa, kimden gelirse gelsin yanlış diyen bir Türk gazetesinin sitesine saldırmışlar, nasıl da işlerine yaramıştır değil mi Filistinli Müslüman ve Hristiyan Arapların(!?), nasıl da kahramanca(!!!); ne kadar utanç verici!

Can Bonomo’nun yaşadıkları peki?

Bazılarına küçük bir olay gibi görünebilir ama çok çok tehlikeli! Ulusumuzun yeterince derdi yok mu, etnisite etnisite, mezhep mezhep, dilim dilim, hücrelerimize değin birbirimize mi düşmeliyiz ille de? Biri, ülkemizden biri, belli ki önemli bir şair ve şarkıcı olan, ulusumuzun önemli değerlerinden Can Bonomo’yu sorgulamaya kalkmış yine sanal ağ üzerinden. Bu ne sınır tanımazlık? Algısı kapalı, aydın birikiminden yoksun bir bireye erk verince kendilerine sanal saraylar kurup herkese tepeden bakıyor.

Sanal Ağ da birçoğu için bu erk anlamına geldi, ne yazık ki! Can Bonomo, kendi sözleriyle “İspanya asıllı bir Türk”. Ne yapsın istiyorsunuz? İsrail’e savaş mı açsın? Devlet erkine iye olmayan biri bir devletle savaşabiliyorsa buyurun, alan açık! Ama sanal kahramanlık kolay, değil mi? Can Bonomo, tüm inceliği ve zekasıyla bu saçmalığı yanıtlamış tabii, çok iyi bir yorumla!

3 Haziran 1963’e, tüm dünya şairlerinin büyük usta kabul ettiği Türk şair Nazım Hikmet’in on yıllar önce söylediği gibi:

“Sen yanmasan
Ben yanmasam
Biz yanmasak
Nasıl çıkar
Karanlıklar
Aydınlığa…”

Sevi ve ışık ile!…

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 26 Haziran 2021 at 11:26

    Harika bir seri oldu “Karanlık” yazı dizisi. Yürekten tebrik ediyorum Atakancım.
     
    Böl ve Yönet
    Binlerce yıldır toplumlar, birine diğerini ayrımlaştırarak kendi kendine kırdırılıyor. Bugün hâlâ bu oyunun piyonları olmamız ne acı.

    • Yanıtla Atakan Balcı 26 Haziran 2021 at 12:06

      Ne yazık ki tüm adımlarda hep aynı basit oyuna geliyor ezilen toplumlar, uluslar ve kendi gibi olanı, yanıbaşındakini suçlayarak asıl kötüye hizmet ediyor her biri.
       
      Teşekkür ederim canım güzel yorumun için.

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 29 Ağustos 2021 at 07:24

    Bu bakış acısını -görünmeyeni- ararım hep, genelleştirmeler bizi büyük hatalara götürürler; bir çok Yahudi insanın ne suçu olabilir ki bu zulümden. Halk ile iktidarları ayırmayı bilmeliyiz.
     
    Saygılarımla

    • Yanıtla Atakan Balcı 29 Ağustos 2021 at 19:00

      Sığ yığınlar engelliyor sığ genellemeleriyle barışı, güzellikleri ve her toplumda az ya da çok yer alan yüreğinde ışığı taşıyanlar var ediyor umudu.
       
      Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan