Sıvı değişiminden ibâret yaşamlar, sıvı değişiminden ibâret sevgiler, sıvı değişiminden ibâret sözde sevişmeler ve özü dokunuş eksikliği çekiyor vâr oluşunun.
Yaşam çok zor değil bıraksalar sıkı sıkıya tuttukları zincirlerini. Bıraksalar, çevrelerinde de sıkı sıkı tutan elleri görecekler aslında ve fakat en zoru kendi elindeki fetişi bırakmak değil mi ve aslında her adımdan daha kolay olan adım ellerini açmakla başlamaz mı?
Rezâlet, nesnelerin varlığına karşı aşağılamalardan oluşan adımların irin ve acıdan oluşan çamuru doğuran yığın varlığıyla da açıklanamazsa ne ile açıklanır? Zor değil bıraksalar, yaşamın duvarlarına yeni duvarlar eklemeseler, zincirleri hem kendi boyunlarına, hem birbirlerinin ve özellikle de bireylerin boyunlarına geçirmeseler, zor olmayacak solumak bu denli. Ama yaşam, ahh yaşamak!…
Kokuşmuş ve gübre olarak bile geri dönüştürülemez olsa da sığ ve kırağı seven Likya yolu düşmanları, Türk ulusumun Likyalı ataları sevmeyi iyi bilirmiş ve seviyi. Geri dönüştürülemez olsa da sığ ve kırağı seven Likya yolu düşmanları, bitmiyor çirkefliği sığlıklarının. Bir Likyalı ise seslenir en doğal sesi ile, ki yoktur ki başka türlüsü sesinin, adanmışlık sevgi ve özgürlüğedir, mutluluk doğada.
Kırın, parçalayın siz yaşamı, görüneni, hücre zarını. Kırın kiraz çiçeklerinin dalını, ıssız yüreklere karanlık salın, yaşamsal akça karanlığınız ölümdür ancak ölmeyecek yanımız damarda akmaz, görmezsiniz.
Vardım, varım, vâr olacağım! Siz anlayamazsınız, anlamayacaksınız. “Cogito Ergo Sum” da tüm olarak kesinlikle sandığınızdan uzak. Taştım yine vardım, kum oldum yine de vardım. Boşluğun düşüncesiz aydınlığında gök ve kara içindeki yokluğum düşünmenin artı düşlerin/düşmenin ışığını saçar, yine varım.
Sıvı değişiminden ibâret yaşamlar, sevgiler, sevişmeler ve özü dokunuş eksikliği çekiyor yokluğunun esrik yitişine adanarak. Yitse kendini bulacak fakat yitimi uzak ülkeleri yurt sayar. Bilse yurdunu içinde taşıyan bir kaplumbağa olduğunu? Bilmiyor mu sanıyorsunuz? Gözler neden kapalı bu denli sıkı, sımsıkı?! Esrikliği onu yurduna kavuşturacak ama içtiği o kızıl içki bengisu değil! Kişi kanı benim kişi gövdemde akar, kadehime and kadehini taşırmak dışında akmadı hiç bir çember bitirişimde.
Sevi ve ışık ile
Atakan Balcı
No Comments