Yurt Dışı Gezi

Rodos | 3

28 Eylül 2022

Yazı: Rodos | 3 | Yazan: Demet Albayrakoğlu

 

İndeks

Rodos | Bölüm 1
Rodos | Bölüm 2
Rodos | Bölüm 3

 
Tatilimizin sonuna doğru yaklaşırken sizlere bu bölümde enfes bir plajdan ve şirin mi şirin Lindos köyünden bahsetmek istiyorum.

Tsambika Beach

Rodos’ta merkezden biraz uzaklaşabilmek için araç kiralamıştık. Peugeot 170’mizle kahvaltıdan sonra yola koyulduk. “Tsampbika Beach”i navigasyona yazdıktan yaklaşık yarım saat sonra oldukça uzun ve geniş bir sahile vardık. Sahil şeridi boyunca, yan yana farklı isimlerde plajlar yer alıyordu.

Biz ilk sıradakini tercih ettik. Arabayı genişçe bir park alanına bıraktıktan sonra yan yana konumlandırılmış 2 şezlonglu güzel bir yeri seçtik. Şezlonglar için 20 euro ödedik, aralarında ufak bir güvenlik kasası da bulunuyordu, bunun için isterseniz 5 euro daha ödeyebiliyordunuz.

Rodos | Tsambika BeachKarşımızdaki deniz ise muhteşem güzellikteydi. Turkuaz mavisi bir deniz, güneş ışıklarının altında altın sarısı kumla birleştiğinde içiniz açılıyordu. Tabii ki benim ilk yaptığım şey, kendimi o sulara bırakmak oldu. Keyifle, uzun bir süre yüzdüm. Denizden çıktığımda, şekeri az olan güzel bir kokteyl ile serinlemeye devam ettim.

Her plajın olduğu gibi Tsambika’nın da genellikle fast food ve makarna çeşitlerinin olduğu bir menüye sahip güzel bir restoranı var. Öğlen yemeği olarak hamburger ve patates kızartmasını tercih ettik. Akşamları sürekli deniz mahsülü yediğimizden öğlen yemeğinde et yemek iyi gelmişti bize.

Rodos’un en beğendiğim yanlarından biri de asırlık ağaçları özenle korumaları, o ağaçların altını bir kafe veya restoran olarak değerlendirmeleriydi. Geniş gövdeli, büyük dalları olan yemyeşil ağaçların altında oturup kahve eşliğinde sohbet edebilmek oldukça keyifliydi benim için.

Neyse, hava fazlasıyla sıcak olduğundan ve Lindos’u da görmek istediğimizden yaklaşık 2 saat sonra sahilden ayrılarak tekrar yola çıktık.

Lindos | Seramik Köyü

Lindos ufak bir sahil köyü aslında. Bembeyaz daracık merdivenli sokakların arasında yürüdük. Yürümek istemeyenler için de eşekler kullanılıyordu maalesef. Onlar da aynı dolmuşların beklediği gibi aynı alanda yan yana sıralanmışlardı. Biz o daracık merdivenlerden çıka çıka dükkanları gezmeyi tercih ettik.

İlk olarak bir seramikçiye girdik. Sarı, turuncu, mavi gibi canlı renklerden oluşan seramiklerin olduğu bir dükkandı burası. Aklınıza gelebilecek her çeşit seramik eşyasını burada bulabilirsiniz. Seramikleri ile meşhur bu köyde her şey el yapımı.

Sokaklar boyunca hediyelik eşya, çeşitli kıyafetler, takılar satan dükkanlar, bir de tatlıcılar vardı. Biz, tabii ki güzel bir pastane görünce hemen ilk masaya oturduk. Pastanenin ismi “Gelibolu” idi ve elbette bu dikkatimizi çekmişti. Zaten ülkemizi çağrıştıran çok şey var Rodos’ta, aynı mezeler gibi.

Pastane Gelibolu

Tatlı çeşitlerinin olduğu dolabın önünde durup dondurmalı elmalı turta siparişi verdik. Oldukça lezzetli turtalarımızı yerken biraz da soluklanmış olduk. Epeyce yorulmuştuk. Sıcağın altında yokuş yukarı merdivenlerden çıkmak çok da kolay değildi açıkçası.

Pastaneden çıkıp yürümeye devam ettiğimizde dükkanları bitirip müstakil evlerin olduğu yerlere ulaştık. Yine bembeyaz bir veya iki katlı olan bu evleri çok beğendik, bazılarının bahçelerinde havuzları da vardı.

Bu arada sokak aralarındaki pembe renkli begonvillere de hayran kaldık. O kadar muhteşem görünüyorlardı ki kartpostal gibiydiler. Tabii, oralarda da bolca fotoğraf çektik.

Lindos’un da denizi meşhurmuş ancak bizi o kadar tepeye çıktıktan sonra yeniden sahile inmeyi göze alamadık. Hem havanın çok sıcak oluşu hem de mesafenin uzaklığı sebebi ile denizi gören bir yerden fotoğraf çektirmeyi tercih ettik. Ne de olsa denize biraz doymuştum, hem merkezde hem de plajda bolca denize girmiştim. 😊

Arabaya yine yürüyerek ulaştıktan sonra otelimize doğru yola çıktık. Bu kadar yürüdükten sonra nasıl olur da İstanbul’a 3 kilo alıp dönebildiğimi de anlamış değilim 🤦‍♀️

Gün Batımı

Odaya geldiğimizde balkonda bizi enfes bir gün batımı manzarası karşıladı. Bir süre bu güzel ve dinlendirici gün batımını seyrettikten sonra akşam yemeği için hazırlandık. Tabii ki destinasyon bir kez daha Old Town idi. Ertesi gün yola çıkacağımız için çok geç saatlere kadar kalmadık.

Benim en büyük korkum ise dönüşte feribot yolculuğumuzun nasıl olacağıydı. Bu sefer hazırlıklıydım, eczaneden deniz tutması için bir ilaç almıştım.

Dönüş

Feribota binmeden Free Shop’a uğradık elbette. Alışveriş yaptıktan sonra feribota geçtik. Bizi yine aynı ekip karşıladı. Onlarla selamlaştıktan sonra daha az sallanacağımızı düşünerek feribotun arka tarafına doğru ilerledik. Yolculuk boyunca eşimin telefonuna indirdiği güzel bir filmi seyrettim. Neyseki korktuğum gibi geçmedi ve feribot hiç sallanmadı. 😊

Rodos’taki 5 günlük tatilimiz böylece sona ermiş oldu. Rodos’u sevdik, bundan sonraki tatiller için başka Yunan adalarını da listemize ekledik.

Marmaris’e geldiğimizde tatilimiz henüz sona ermemişti. Bizi misafirperverlikle Bodrum’daki evlerinde ağırlayan çok sevdiğimiz editörümüz ve sevgili ailesine de bu vesile ile tekrar teşekkür etmek isterim. Yine çok güzel bir gün batımda, arkadaşlarımızla birlikte ama bu sefer Bodrum’daydık ve tatilimizin sonuna gelmiştik.

Yalıkavak, Bodrum

 
 
Tüm okuyucularıma sevgilerimle,
Demet Albayrakoğlu
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 29 Eylül 2022 at 09:41

    Kuzummmm;
     
    2 enfes gündü Bodrum’da. Gene yapalım, hep yapalım 😁
     
    Çok sevdiğim iki dostumun evli olması fikri beni hâlâ şaşırtıyor ama her aklıma geldiğinde gülümsetiyor da. Umutsunuz hayata dair 🙏🏻🧿

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 4 Ekim 2022 at 08:44

      Didemciğim, güzel yorumunu görmek beni çok mutlu etti. İnşallah, yine yaparız. “Umut olabilme” konusundaki nazik yorumun için ayrıca teşekkürler. Çok öperim. Sevgiler. 💕💕

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan