Kişisel Gelişmek

Bu hafta “Biraz Kitap” köşesinde, Hülya Eraslan, Ahmet Şerif İzgören’in “Hıdır Kişisel Gelişiyor” kitabını yorumladı. Yazımı okumadan önce bu yazıyı okumanızı öneririm. Kitap, kişisel gelişimle ilgilenen bir kişinin kişisel gelişim kitaplarıyla dalga geçmesinden oluşuyor. Kitabı yorumlarken, kişisel gelişim kitaplarıyla ilgili çok güzel tesbitler yapmış Sen ve Ben’in değerli yazarlarından Hülya.

Kişisel Gelişim

Son zamanlarda hemen hemen herkesin dilinde bu kelime kalıbı. Herkes kişisel gelişime meraklı, 1-2 aylık kurslara katılan herkes kişisel gelişim uzmanı, “İnsanı sev, doğayı dinle, mucizelere inan, hayat güzel, hayallerden vazgeçme, 5 adımda başarılı ol, 15 madde ile zengin ol …“ gibi motive eden sözler yazan birçok insan da kişisel gelişim yazarı olarak çıkıyor karşımıza. Bunları okumayı seven herkes de kişisel gelişime meraklı ve meyilli olduğunu söylüyor. Peki gerçekten samimiyetle düşünürsek, kaynağı ve amacı insana dair olan bir kavram bu kadar basit olabilir mi?! İnsan bu kadar kolay şekillenebilir bir varlık mıdır?

Hayır değildir. Ne yaradılışı, ne yaşayışı itibari ile bu kadar basit algılanmamalıdır insanoğlu. Gerçek bir kişisel gelişim, kişiye özgüdür. Her bireyin genleri, yaşam şartları, çevresel koşulları, yetenekleri, algılayış biçimleri, duyguları yaşamaları ve yansıtmaları, yetenekleri, istekleri, korkuları birbirinden çok farklıdır. 5’er 10’ar adımlık ya da maddelik genel geçer kurallarla, hiçbir insan hayatını şekillendiremez, şekillendirmeyi denese de ya çok yüzeysel kalır her şey ya da kitaptaki Hıdır gibi karmakarışık olur.

Gerçek Gelişim

İnsan, önce bir organizma olarak, ana rahmine düştüğü andan itibaren gelişmeye başlar. Doğumdan önce ve doğumdan sonraki ilk iki yıl çok hızlı bir biyolojik gelişim gösterir. Daha sonra biyolojik ve fiziksel gelişim devam eder; yetişkinlikten sonra ise fiziksel gelişim, fiziksel değişime dönüşür.

Fiziksel gelişim dışında, insanlar bilişsel ve sosyal olarak da gelişir. İşte bu gelişim yaşamın son anına kadar devam eder. Fiziksel gelişimde etkisi az olan kişinin iradi müdahalesi, bilişsel ve sosyal gelişimde çok etkilidir. Kişinin sosyal dünyaya bakışı, sosyal algısı, sosyal kuralları özümsemesi, kültürü, bilgisi, görgüsü, zarafeti bütünüyle bu gelişim çeşidi içindedir ki bu da gerçek kişisel gelişimdir.

Kişiye özgü olan, kişisel gelişim gerçek bir farkındalık ve hayat kontrolü ile mümkündür. “Hayatı akışına bırak, su yolunu bulur…” gibi sözler, huzurlu hayat formülü olarak söylense de asla gerçeği yansıtmamaktadır. Hayali ve uçarı mutluluklar, sadece sabun köpüğü baloncuğu kadar mutlu eder insanları çünkü bu baloncuklar hayatın en küçük gerçeğine değdikleri an patlarlar.

Gelişmiş İnsan

Gelişim, sonu olmayan bir süreç olduğundan, tam olarak gelişmiş insan vardır diyemeyiz. Kendini iyi geliştirmiş insanlar elbette vardır. Kişisel gelişimi gerçekten önemseyen insanlara rol model olabilecek bu bireyler, hayatın ve kendilerinin farkında olan insanlardır. “Hayatın farkında olmak”tan kasıt, hayatın iyi ya da kötü sürprizlerle dolu olduğunu bilmektir. Kötü sürprizlere karşı, güçlü durabilmek, duyguları yeri geldiğinde dizginleyebilmektir; her şeye rağmen hayatta tutunacak güzel bir dalın peşine düşebilmek ve bunu bulup kendine can simidi yapabilmektir.

Gelişmiş olmak, kendi yeteneklerinin farkında olup, bunları geliştirebilmek; eksik olan yönlerini kendi zihninde yok sayabilmektir.

Kişisel Gelişim demek, başı ve sonu olan, zaten yaşanacak olan hayatı, iyisiyle kötüsüyle yaşayabilecek cesaretinin olması, ne olursa olsun yaşamanın bir yolunu bulabilmek demektir. Kişisel bütünlüğünü kaybetmeden dürüstçe yaşayabilmektir.

Hep gelişerek yaşamalı bu hayatı.

Nalan Erpolat