Cadı Sanatı

Şeyma Subaşı & Cüneyt Özdemir

15 Temmuz 2019

Yazı: Şeyma Subaşı & Cüneyt Özdemir | Yazan: Didem Çelebi ÖzkanŞeyma Subaşı’nın “Sadece Şeyma” kitabını yorumlamayan Cüneyt Özdemir’in YouTube videosunu izledim geçenlerde. “Kitap yorumluyorum” diye ortaya çıkan bir “gazeteci”ye yakışmayan üslubundan açıkçası hiç ama hiç hoşlanmadım.

Okumak, takip etmek zorunda mısınız?

Dünyada okunmaya kalksa ömür yetmeyecek sayıda edebi eser varken, siz “o” kitabı okumayı tercih ediyor, üstüne üstlük yorumlamak için yarım saatinizi, o yorumu kaydetmek ve yayına hazırlamak için belki ondan da fazla zamanınızı harcıyorsanız, kusura bakmayın ama o dalga geçtiğiniz, küçümsediğiniz sistemden beslenme arzunuzdan başka bir şey duymam ben o kayıtta.

Influencer | Fenomen: Yüksek Takipçi Sayılı Sosyal Medya Hesapları

Sosyal Medya’da hayatının birçok özel alanını takipçileri ile paylaşma, ilk kez Şeyma Subaşı tarafından uygulanan bir durum değil. Dünyada bir çok örneği var. Bu durumdan hoşlanırsınız hoşlanmazsınız, takip edersiniz etmezsiniz o sizin tercihiniz ama aşağılamayı, dalga geçmeyi, bunu yaparken de bu işten prim kazanmayı anlamam mümkün değil.

40 Bin Satan Kitap

Kadının, kitap raflara düşer düşmez, 40.000 satması sanırım herkesi çekememezlik çukuruna yuvarlayan. Bu rakama neden şaşırdıklarını da anlamıyorum. 3 milyon takipçili biri isterse tekerleme yazsın o kitap satar, bu kadar basit.

Edebi açıdan eleştirmelerini de aklım almıyor. Şeyma Subaşı’nın “ben yazarım” diye ortaya çıktığı yok; anılarını ve hayatı nasıl anlamlandırdığı anlatıyor kitabında.

Onun ortaya koyduğu “anlam”dan, hayattan beklentisinden, verdiği tavsiyelerden de hoşlanmayabilirsiniz ama dünyada sizden farklı yaşayan herkesi aşağılamaya kalkıyor musunuz acaba saygıdeğer gazeteci Cüneyt Özdemir? Türkiye’de bu tarzda yılda onlarca kitap çıkıyor, hepsi için bu kadar mesai harcıyor musunuz peki? Ama tabi onlar 40.000 satmıyor ve yazarları da 3.000.000 takipçiye sahip değil. Onları yermek size kazanç sağlamaz elbette.

Cüneyt Özdemir’in Video Kaydı

Videoya özellikle link vermiyorum, sizler arzu ederseniz zaten kendiniz bulursunuz. Hakkında yazarak zaten tam da hedeflediği davranışı sergiledim ama tepkisiz kalmaya da adalet duygum elvermedi.

Videodaki görüntüsü günlerce gözümün önünden gitmedi Cüneyt Özdemir’in. Kitaptan bölümler okuyup son derece yapay ve zorlama kahkahalar ile dalga geçtiği anlar beni çok rahatsız etti ama elbette beni rahatsız ettiğinden çok daha fazla kişiye keyif vermiş de olabilir. Etraf karalamayla, aşağılamayla mutlu olan insanlarla dolu.

Şeyma Subaşı’nın Instagram hesabına bakıp bu olayın iki tarafını zihnimde karşılaştırdığımda Şeyma çok daha içten ve doğal geliyor bana.

Onun doğalı bir çok kişinin hoşuna gitmeyebilir ama vıdı vıdı etmek yerine kadının hayatını seyretmeyi bıraksınlar o zaman.

Hayatını seyretmeyin, kitabını okumayın, hakkında konuşmayın. Siz sevmiyorsunuz ama sizin hoşnutsuzluğundan çok daha fazla seveni var diye de çıldırmayın bi’ zahmet.

❗️Not: Sevgili yazarlarımızdan Hülya Erarslan ile aynı hafta Şeyma Subaşı ve kitabı üzerine yazmaya karar verdiğimizi dün gece yazısını yayına hazırlarken fark ettim. Önden okuma şansı elde ettiğim yazısını sizin de seveceğini düşünerek linkini buraya bırakıyorum: Sadece Şeyma | Şeyma Subaşı

Bu pazartesi de benden bu kadar…

Sevgiler,
Didem Çelebi Özkan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

13 YORUMLAR

  • Yanıtla Gülmisal Erdoğan 15 Temmuz 2019 at 09:35

    Didemcim kesinlikle katılıyorum yazdıklarının her kelimesine. Ve de seni tüm yazılarındaki dürüstlüğün ve içtenliğin için canı gönülden tebrik ediyorum.

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Temmuz 2019 at 09:38

      Gülmisal Ablacımmmmm 😍😍😍😍
       
      Ne kadar mutlu oldum yorumunuza 🤩 Okuduğunuzu bilmiyordum. Çok çok sevindim. Zaman ayırıp yorum yaptığınız ve desteğiniz için de ayrıca teşekkür ederim.
       
      Kucak dolusu sevgiler ❤️❤️❤️

  • Yanıtla Hülya Erarslan 15 Temmuz 2019 at 10:16

    Ben de yazıp yazmamakta kararsız kalmıştım. Üstelik okumadığım bir kitap. Ama kitaptan ziyade etrafında dönen tartışmalardan bahsetmek istedim. Benzer şekilde düşünüyormuşuz 💕

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Temmuz 2019 at 10:22

      Gerçekten çok sevdim yazını ve objektif yaklaşımını. Ama ben zaten senin tüm yorumlarını beğeniyorum. Kafalarımızın işleyiş şeklini de benzer buluyorum 😉

  • Yanıtla Nalan Erpolat 15 Temmuz 2019 at 11:20

    Yazdıklarının her satırına katılıyorum Didemcim. Şeyma’yı takip etmiyorum, kitabını da alıp okumadım, ama bu birilerinin onu aşağılamasını alkışlayacağım anlamına gelmez. Geçen haftaki Eleştiri yazımda anlatmaya çalıştığım gibi, hatalar söylenebilir ama zarafet her şeyden önce gelir.
     
    Kalemine sağlık 😊❤️😘

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Temmuz 2019 at 13:32

      Aynen kuzuyum; sorun eleştirmekten çok sanırım üslubuydu. Hiç ama hiç hoşlanmadım. “Zerafet” ne kadar doğru bir terim eleştiri yapanlar için. Zefareti dahil etmediklerinde yorumlarına oldukça bayağı bir sonuç ortaya çıkıyor çünkü.
       
      Yorumun için çok teşekkürler canımcım 🤗😘😘😘

      • Yanıtla Sibel Gürkanlı 15 Temmuz 2019 at 16:17

        Merhabalar;
         
        Sayın 🙂 Cüneyt Özdemir’in bence gizli bir hayranlığı söz konusu olmalı ki bu kadar önemseyerek bu konu hakkında video hazırlamış. Şeyma Hanımın dikkatini çeker de kendisiyle muhatap olur diye düşünmüş olabilir. Gene de yol yanlış; ne olursa olsun karşısındaki kadını bu kadar aşağılama hakkını Sayın 🙂 Cüneyt Özdemir’e vermez, bu kabul edilemez bir durum. Unutmasın ki kendisi de yazıyor…
         
        Bu yaptığı ancak onu sevimsiz ve saygısız yaptı, netttt…

        • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Temmuz 2019 at 19:58

          Yaa Sibel süperrr yorumdu 😂 Gizli hayranlık fikri iyiymiş 😉
           
          Yazıya gelen yorumlardan alıyorum ki aslında bu video kaydından hoşlanmayan kişiler de var. Çok şükür ki aklına kaybetmemiş, duyarlı, vicdanlı insanlar da varmış…

  • Yanıtla Hande S. Sinan 15 Temmuz 2019 at 11:21

    Didem’ciğim;
     
    Ben hem seni hem de Cüneyt Özdemir’i haklı buluyorum açıkçası. Önce seni neden haklı bulduğumu yazayım; evet zorlama ve abartılı gıcık kahkahalara rahatsız da olsam sinirim bozuldu da güldüm fakat aslında aşağılama var haklısın. 40bin satan bir kitap biz beğensek de beğenmesek de basılacak orada da haklısın ve dahası bu kadar takipçisi olan bir kadının kitabı afedersin osursa satar :)) onda da haklısın. En çok da insanların birbirini aşağılama güdüsü konusunda haklısın.
     
    Ancak Cüneyt ağabeyimin de haklı olduğu alanlar var. Ben seyrederken en son şunu anladım aslında en büyük eleştiri editörlere gelmiş ki 3 editör bir kitabı yine Şeyma usülünce içten ve sevimli yazabilirdi ve bu noktada yazar olmayan bir kadına bu editörlerin hakikaten de iyilik yaptıklarını düşünmüyorum hatta kadını şu “herkesi mutlu edemezsin pizza değilsin” lafıyla ortalama zeka biri haline getirdiklerini düşünüyorum ki bu kadın bence o lafı etmekten daha zeki.
    Ben hatta geçende kitaptan bir foto gördüm; Şeyma’nın cilt bakımını anlattığı kısımda “hyaluronik asit” yerine “hidroklorik asit” yazıyordu yani tuz ruhu! Kitap acilen toplatılmalı bak işte burada editörün zekası ve özeni devreye giriyor.
     
    Yaw arkadaşım herkes senin gibi veya diğer editörlerimiz gibi sahici editör mü? Bir de böyle düşün yani editörlük makamını yerin dibine sokmuş Şeyma’nın editörleri! Ya düşün sen ne kadar vaktini veriyorsun bu işe, ne zaman arasam başın bilgisayardan kalkmıyor. Bu tip Şeyma’nın editörleri gibi işini düzgün yapmayan insanlar var etrafta çok bitanem.
     
    Diğer yandan her kitabın kitlesi farklı evet ve herkes de süper edebi kitap okumak zorunda değil hatta sen de ben de beyin yakan kitaplar okuyup ardından nöronlara masaj olsun diye daha basit kitaplar da okuyoruz; bu da öyle araya eğlenceli bir kitap, ben öyle bakıyorum zaten Şeyma da yazarım diye çıkmamış dediğin gibi. Orada sana katılıyorum ve ben bu kitabın editörlerini açıkçası son derece hatalı buluyorum.
     
    Kitabı okumayı veya almayı düşünmüyorum ama arada okunan bölümler ve gördüğüm foto bana bu kararı aldırttı, önce merak etmiştim vitrinde görünce ama bu editörler yüzünden vallahi almam :)) çünkü okuyucunun da en az Şeyma kadar aşağılandığını düşünmeye başladım.

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Temmuz 2019 at 13:36

      Waovvv konu üzerine resmen bir yazı da sen yazmışsın 😍
       
      Ve aslında eleştirinin nasıl yapılması gerektiğini göstermişsin. Keşke Cüneyt Bey’de de bu üslubu görmemiz mümkün olsaydı. Bir önceki yorumda Nalan’ın da bahsettiği gibi eleştiri zerafet ile yapıldığında kimseyi incitmez. Açıkcası beni oldukça rahatsız etti CÜneyt Bey’in tarzı. Ve bunu kendine hak görmesi…
       
      Detaylı yorum için çok teşekkürler canikom 😘😘😘

  • Yanıtla Hande S. Sinan 15 Temmuz 2019 at 17:06

    Canım sağol.
     
    Biz üniversitede sırf eleştiri üzerine 2 dönem ders aldık; doğru yapılmalı eleştiri ve kişilere değil de şeylere/durumlara, Nalan Hanımın dediği gibi kibarlıkla yapılırsa çok da can yakmaz.
     
    Bu arada Cüneyt Ağabeyimiz (🥴) Ben, Ben Nü kitabını da yorumlamak için Bennu Gerede’yi de davet etmiş, hatta siz biraz evvel yazı girmişsiniz ben onu da merak ediyorum.
     
    Ve en güzeli biraz evvel bir arkadaşım Şeyma’nın şu pizza meselesi üzerine yazısını göndermiş; dedim ya kız akıllı, direkt bu lafı kullanıp sevimli bir gol atmış ☺️☺️

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Temmuz 2019 at 20:09

      Bu pizza meselesi (“Pizza değilsin, herkesi mutlu edemezsin.”) neden bu kadar büyütüldü bunu da anlamış değilim. Bu söz Şeyma Subaşı’na ait değil ki… Sosyal Medya’da bir pazarlama sloganı olarak “pizza”nın yerine başka ürünler konularak kullanılan bir çok farklı tanıtıma aylardır rastlıyoruz. Şeyma Subaşı da sosyal medyayı oldukça iyi kullanan biri olarak, burada dönen belli başlı sözleri kitabında alıntılamış, bunlardan biri de işte bu; “Pizza değilsin, herkesi mutlu edemezsin.”
       
      Cüneyt Özdemir video kaydında bu sözü ilk kez duyuyormuş gibi davranıyor. Belki de cidden ilk kez duyuyordur ama bir gazeteci olarak bu kadar da mı araştırmamış ve bunu Şeyma Subaşı’nın sanıyor, onu da çözemedim. Sonra da bu berbat bir espriymiş gibi davranıyor. Oysa bayağı bayağı rüştünü ispatlamış bir slogan 🤨
       
      Ya da belki de duymuş ve Şeyma bu klişeyi kullandı diye beğenmemiş de olabilir. İyi de kitabın tamamı sosyal medya dilinde; kimi Nietzsche’den alıntı yapar, kimi de Internet’te anonim dolaşan bir sözü alır kullanır kitabında. Ayrıca kitabın tarzı bu. Ne diye elmadan armut olması bekleniyor anlamıyorum. Elma yerine armut istiyorsan, manavdan armut alacaksın, elma değil 😉

  • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 28 Temmuz 2019 at 15:35

    Merhaba, Didemcim YouTube girişimde ana sayfada Cüneyt Özdemir’in videosunu görüyordum, merak ediyordum neden bahsetiyor diye. Ben Şeyma Subaşı’nı övdüğünü düşünmüştüm, sayende uzun zamandır merak ettiğim ama zaman bulmadığım için izleyemediğim videonun konusunu anlamış bulunmaktayım :)))
     
    Kim ne derse desin liseli gençlerin elinde ve kitap almaya her gittiğimde birilerinin poşetine girerken görüyorum :)))

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan