Gizliajans

Gizliajans | Alper Canıgüz

Alper Canıgüz’ün okuduğum ikinci kitabı.
Birincisi için;
Bkz: “Oğullar ve Rencide Ruhlar”

Bu kitapta da okuduğum ilk kitaptaki gibi beklenmedik gelişmelerle karşılaştım. Yine hiçbir ön bilgim olmadan başladım okumaya. Olayların böyle gelişeceğini hiç beklemiyordum. Gerçi ne beklediğimi de bilmiyordum ya neyse.

Ama yani uzaylıları da hiç beklemiyordum.

Eğlenceli bir hikaye. Hikayenin absürt olması istenmiş galiba ama bence yuooo gayet mantıklıydı.

Gizliajans

Musa, metin yazarı olarak Gizliajans adlı bir reklam ajansından iş teklifi alıyor. Görüşmeye gidiyor, görüşmeden ajansın patronunun bir kedi olduğunu öğreniyor. Evet kedi. He he diye gülüp geçiyor Musa ama ortamdakiler ciddi.

Musa burada çalışmaya başlıyor ve hemen aşık da oluyor. Hem iş hem aşk buldu, şanslı köftehor. Musa ve aşkı Sanem arabesk bir başlangıç yapıyorlar.

Sanem: Seni çok üzerim ben.
Musa: Ölümüm elinden olsun.

Öğğyk!

Mutluluk Okulu

Musa’nın çalıştığı ajans garip de evi çok mu normal?

Yaşadığı apartmanın üst katına bir Mutluluk Okulu kuruluyor. Okulun hocası Savuray Bey, uzun uzun anlatıyor okulunun misyonunu ama şu kısmı dikkat çekici buldum ben:

“Anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı? Bu masumane görünen soru içinde korkunç bir gizli argüman barındırmaktadır. Bu da sevginin ölçülebilir bir şey olduğu iddiasıdır. Biliyor musunuz, çocuk o güne kadar bunu hiç düşünmemiştir bile. O hayatı ve hayatın bir parçası olarak kendisini ve diğerlerini doğallıkla sevmektedir. Ne ki, birden tartmaya başlar… Annemi mi daha çok seviyorum, babamı mı? (…) Ve bir kez sevgiyi tartmaya başladınız mı kaçınılmaz biçimde onu araçsallaştırır, sevgimizi silah olarak kullanmayı öğrenirsiniz!”

Uzaylılar

Ajans, okul, iş yerindeki insanlar, apartmandaki insanlar… Hepsi birbiriyle bağlantılı ve her şeyin bir açıklaması var. Yalnız işin içine uzaylılar giriyor ve orada bu açıklamalar kulağa biraz deli saçması geliyor. Yani sanırım kulağa biraz deli saçması gelmesi amaçlanmış ama başta da dediğim gibi yuooo bence gayet mantıklı.

Tesla‘nın da bu konuyla ilgisi varmış. Tesla dünyayı elektrik katmanı ile kaplamayı tasarlamış. Hem elektrik bedava olacak hem de uzaydan gelen saldırılara karşı önlem olacak. Ama insanların bu güce ulaşmasını istemeyenler karşı çıkmış. 1940’ta yayınlanan ilk Superman çizgi romanında Superman, Tesla adlı bilim adamına karşıymış. Hikayeye göre bu bilim adamı dünyayı elektromanyetik ışınlarla yok etmeye çalışıyormuş, uzaydan gelen kahraman Süpermen ona engel oluyormuş. Hep algı oyunuymuş bunlar.

Bu arada uzaylı muzaylı ilginizi çekiyorsa;
Bkz: Kozmik Dokunuş

Çok Eğlenceli

Çok eğlenceli buldum ben bu kitabı. Film olarak da izlemek isterdim. Çok keyifli olabilir.

Absürt tarzı beğenmem aslında, fantastik de beğenmem, gerçeküstü de. Gerçeğin kendisini de beğenmiyorum. Genel olarak beğenmiyorum. Ama bu iyi geldi, güldüm eğlendim, ölmüşlerinin canına değsin.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan