Biraz Kitap

Cemile | Öğretmen Duyşen

7 Haziran 2022
Kitap: Cemile | Yazar: Cengiz Aytmatov | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Cemile | Cengiz Aytmatov

Kitapta iki hikaye var.
  1. Cemile
  2. Öğretmen Duyşen

Ben Ülkü Tamer çevirisi ile okudum bu kitabı ve iki hikâyenin de çevirisi o kadar güzel o kadar güzel ki çeviri kitap okuyormuşum gibi bile gelmedi. Sanki Türkçe bir esermiş gibiydi. Bunda dilin enfesliğinin yanı sıra hikâye konularının yakın olması da etkili olabilir. Yabancı bir kültüre ait gibi gelmedi hikâyeler. İki hikâye de köyde geçiyor ve bizim köyler gibi, ben fark göremedim.

Cemile

Cemile güçlü, kimseyle derdi olmayan, neşeli, güzel bir kadın. Köydeki diğer erkekler gibi Cemile’nin kocası da savaşta. Bu yüzden daha önce köyde hep erkeklerin yaptığı bazı işler öylece kalakalınca kadınlar da artık bu işlere atılmaya başlıyor. Cemile bu ağır işleri yaparken de neşesinden bir şey kaybetmiyor.

Bir aşk doğuyor sonra. “Yasak aşk” diye kabaca basitleştireceğim. Yasak aşk deyince aklınıza ne geliyorsa o. Bu aşk hikâyesini okurken gerildim. Her an köyün erkeklerinin aşıkları öldürmesi veya yaralaması ihtimâlini hissettim.

Aldatma hikâyeleri hoşuma gitmez ama bu saf sevgiye kıyamadım. Aldatma denebilir mi? Kimseyi kandırdılar mı? Bence hayır. O yüzden beni ahlâki açıdan rahatsız etmedi.

Gerçi “saf sevgi” dedim ama… Hikayeyi Cemile’nin küçük yeğeninin tanıklığından okuyoruz. Söz konusu saflık, aslında anlatıcı çocuğun saflığı da olabilir. Yetişkin bir anlatıcı bu hikâyeyi farklı yorumlayarak anlatabilir, okuyucuya da “Cık cık cık! Ne fena şeyler!” dedirtebilirdi. Ama çocuk gözünden okuyunca her şey daha masum, daha temiz gözüküyor.

Hikâyeyi dallanıp budaklandırmamış yazar. Olaylar, yılgınlık verecek şekilde uzatılmamış. Aşıkların birbirlerine olan sevgisi, kendi karakterleri gibi net ve kararlı. Tereddütlü, ikircikli bir durum yok. Yazar uzatmamış sağ olsun.

Çiftimize bir ömür boyu mutluluklar diliyor, sıradaki hikayeye geçiyoruz.

Öğretmen Duyşen

Öğretmen Duyşen, bize de yabancı gelmeyecek bir öğretmen karakteri. İdealist, öğrencileri için canla başla çalışan, kendisini tamamen çocukların eğitimine adamış biri. Hababam Sınıfı’ndaki Ahmet gibi düşünün.

Duyşen’in öğretmenlik yaptığı köy de yabancı sayılmaz. Köyde bir okul yok. Hatta okul olmamasını bırakın, bir okul kavramı bile yok. Köylüler çocukları okula göndermek istemiyor. Duyşen devletin gücünden, yasalardan bahsedip çocukların okula gönderilmesini sağlamaya çalışıyor. Ahırdan bozma bir okulda ders anlatıyor. Zorlu okul yolu nedeniyle yeri geliyor çocukları kucağında taşıyıp dereden geçiriyor okula götürmek için.

Duyşen aslında pek donanımlı bir öğretmen değil, sadece okuma yazması var. Ama bununla bile neler başardı, kaç çocuğun hayatını değiştirdi. İşte o hayatı değişenlerden birinin anlatımıyla öğreniyoruz öğretmen Duyşen’i.

Ne güzel bir öğretmenmiş. Hayat kurtaran cinsten.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan