Yunanca’da “memnunum” anlamına gelen “chairo” kelimesinden türemiş olan çerofobi, mutluluktan kaçma durumudur. Mutlu olmaktan kasıtlı olarak kaçma, çok olası görünmese de bazen otomatik bir davranış hâlini alabilmekte ve birçok insanın hayatını altüst eden bir durum olabilmektedir.
“Çerofobi”yi Fark Etmek
Bazı insanlar, hayatlarında bir şeylerin iyi gitmesi sonrası kötü bir şeyler yaşamanın çok büyük bir ihtimâl olduğunu düşünebilirler. Bu elbette doğuştan gelen bir özellik değildir. Bazı yaşanmışlıklar bunu öğretir bu insanlara. Kötü tecrübeler, bazen öyle çok üst üste gelir ki adeta kendini mutlu olmaya layık göremez birey. Aslında mutluluğa layık olmadığı için değildir bu durum, alışık olmadığı içindir. Hep bir şeyler aksi gitmiştir çünkü. Hele de bu aksilikler birkaç kere, güzel şeylerden hemen sonra olduysa artık neredeyse birey için kesindir iyi şeylerden sonra kötü bir şeyler olacağı.
Hem de öyle kesindir ki “Çok güldüm, başıma bir şey gelecek” cümlesi ağzına yer etmiştir ve kendinden sonraki nesillerin kulaklarını da aynı cümleyle doldurur. Yani farkında olmadan öğrenilen “mutluluktan kaçma” durumu yine farkında olmadan öğretilir.
“Çerofobi”yi nasıl öğrendiğini ve nasıl öğrettiğini farketmediği gibi, bu fobinin varlığını da fark edemeyebilir birey. Çok normal bir durummuş gibi hayatına devam eder. Ama yıllar geçip gençlik yaşlarını geride bırakınca, eğer bir hayat muhasebesine girerse, o zaman anlar hiç mutlu olamamış olduğunu.
🌟 Çok da geç olmadan durumu fark etmek ve mutluluktan kaçmamak gerek.
Hayatın Zıtlıklarını Kabul Etmek
Bu fobiyi atlatabilmek için ilk yapılacak şey, hayatta hiçbir şeyin tek yönünün olmadığıdır. Pozitifler kadar negatifler de var hayatta. Mutluluk varsa mutsuzluk var, sevinç varsa hüzün var ve bunların hepsi insanların yaşaması gereken duygular. Üzüntü veren duruma sevinmek tabii ki mümkün değil, aynı zamanda doğru da değil. Aynı bu durum gibi sevinilecek bir şeye de üzülmek ya da arkasından üzüntü gelebilecekmiş gibi yaşamak da doğru değil.
Sevinilecek durumlara sevinmek gerek. Ardından ne geleceğini hiç kimse bilemez fakat hüzün bile gelse mutluluk anlarıdır hayatı güzel kılan. Elbette bu, anlık mutluluklar için bütün bir hayatı ziyan etmek demek değildir. Mutluluk fırsatlarını kaçırmamak demektir.
“Kötü bir şey olur aman mutlu olmayayım!”
Diye düşünmek tüm algıları mutsuzluklara ve olumsuzluklara açmak demektir. Düşünceleri kötüye odaklamak ve sadece kötüleri görmektir. Kötüyü düşünmeyince kötü bir şey olmayacak diye bir şey olmasa bile, tüm düşünceleri olumsuza odaklayarak yaşamak demek, olumsuzu beslemek ve olumsuzlukla beslenmek demektir.
Zamanla bu bir yaşam tarzı haline gelir ve bireyin ağzından olumsuzluktan başka bir şey çıkmaz olur.
Doğru olan, mutsuzluğun varlığını kabul ederek mutlu olmaya odaklanmak ve mutluluk fırsatlarını kaçırmamaktır. Bunu yapabilenler, hem kendileri huzurlu olur hem de çevrelerine huzur verirler.
Nalan Erpolat
No Comments