Satır Arası

Beklentiler

31 Mart 2023

Yazı: Beklentiler | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Yaş aldıkça yaşam tecrübeleri zenginleşiyor, hatıralar birikiyor. Tabii ki hatıraların hepsi de tatlı, yüzü gülümseten hatıralar olmuyor. Elbette acıtan, üzen, kıran hatıralar da oluyor. Tüm bu hayatlar yaşayarak ya da gözlemleyerek deneyimlenirken, “hayatın anlamı”, “mutlu olma” kavramları sürekli yinelenerek gündeme geliyor.

Mutlu olmanın gerek genel gerekse kişilik özelliklerine göre değişen yolları var. Ama mutluluğu engelleyen en büyük unsur beklentilerdir. Beklentisi çok olan bireyler kolay kolay mutlu olamazlar.

Beklentisiz Olmak Mümkün mü?

Yaşam içerisinde beklentisiz olmak gibi bir durum mümkün değildir. Çocukken en büyük beklenti ebeveynler tarafından görülmek ve duyulmaktır. Bu her çocuğun hakkıdır.

Daha sonra birey çalışır, başarır ve sonucunu görmek ister. Çalıştığı kurumdan maaşını bekler. Bu da haktır.

Beraber yaşadığı ya da çalıştığı bireylere karşı sorumluluklarını ölçülü bir şekilde yerine getirir ve karşı taraftan da sorumluluk ve saygı bekler. Bu da haktır.

Bu beklentiler, bireylerin hayata ve insanlara karşı sınırlarını belirlemelerinde ve hayatı dengeli yaşamalarında rol oynayan beklentilerdir. Bu beklentilerden vazgeçmek, bireyin sınırlarından ve kişiliğinden vazgeçmesi demektir.

Beklentiler Ve Mutsuzluk

Bir de ölçüyü aşan beklentiler vardır ki bireylerin hayatlarındaki karşılığı tam olarak hayal kırıklığı olur.

Beklentileri çok olan bireyler genellikle çok verici, çok fedakar bireylerdir. Kendi yaptıkları fedakarlıkların aynılarını karşılarındakinden de beklerler. Halbuki karşılarındaki insanların bu gibi fedakar davranışlara kapasitesi ya da niyeti olmayabilir. Bu durumda, beklentiye girmiş olan kişi, mutsuzluk yoluna sürüklenir. Çünkü mutluluk umudu sadece diğer bireylerden beklentilerindedir.

Bazen de bireyler, başka insanları ya da bazı durumları olduklarından çok daha olumlu görüp, onları idealize ederler. Mesela tam tanımadıkları bireyleri, “çok iyi bir insan ya da arkadaş” olarak görüp, zihinlerini buna inandırırlar. Fakat biraz zaman geçip onları tanıdıkça onların da hataları, yanlışları olduğunu fark ettiklerinde, duygusal bir çöküş yaşarlar. Bu çöküşün nedeni, o bireylerden beklentilerinin “kusursuzluk” olmasıdır.

Bazı bireyler de bu durumun tam tersine her durumu ve tanıdıkları herkesi peşin hükümlü olarak “kötü” ya da “olumsuz” olarak düşünürler. Hep kendilerine bir zarar gelecekmiş düşüncesi ve beklentisiyle, olumlu tarafları hiç dikkate almazlar. Olumluya gözünü kapatmak, zaten mutluluğu baştan reddetmektir.

Ne Yapmalı?

Beklentilerin hayatı olumsuz etkilememesi için, geçmişten ve gelecekten kurtulup şu anda olanları yargısız bir şekilde izlemeye ve yaşamaya çalışmak çok önemlidir. Bunu yapmak çok kolay değildir ama gayretle ve farkındalıkla mümkündür. Yargısız şekilde, şu anı yaşamak, gereksiz beklentilerin önüne geçer. Bireyin kendi çabasıyla değiştiremeyeceği her konuyla ilgili beklentisi gereksizdir ve sonucu büyük ihtimalle hayal kırıklığı olur. Mevcut durumun değişmesi bireyin çabasına bağlıysa elbette gereken çabayı göstermeli ve hedefine yürümelidir. Diğer insanlara bağlı olan durumlarda ise beklentisini mümkün olduğunca düşük tutması üzülmesinin önüne geçer.

Beklentileri azaltmak önemlidir fakat bunun dengesini kişisel haklardan vazgeçmeyerek kurmak gerekir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan