Satır Arası

Kalıplar ve Boşluklar

5 Mayıs 2023

Yazı: Kalıplar Ve Boşluklar | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Belli kalıpların içine hapsolmuş şekilde yaşıyoruz. Bu durumun da o kadar farkında değiliz ki büyümekten büyütmeye geçtiğimiz boyutta da yeni nesilleri aynı kalıpların içine sokmaya çalışıyoruz. Bu sadece çocuklarımızı büyütürken değil, iş hayatında ya da sosyal hayattaki ilişkilerde de böyle. Her daim, aynı şekilde üretip, aynı şeklide gelişip, aynı şekilde yaşanması gerektiği gibi bir algının yaygınlaşması sosyal olarak kaçınılmaz durumda.

… okulunda okunmalı, belli sınavlardan mutlaka yüksek notlar alınmalı, büyürken mutlaka bir spor dalıyla ve bir sanat dalıyla uğraşılmalı, özellikle bir müzik aleti çalmak öğrenilmeli, belli bir yaşa gelince evlenilmeli ve mutlaka çocuk sahibi olunmalı, başarılı olunmalı.

Başarılı olmanın da bir kalıbı var ki bu da herkes için aynı ölçüleri barındırıyor. Yüksek ve saygın bir kariyere sahip olmak ve mutlaka çok para kazanmak.

Tüm bu kalıplar, hayatımızı yönetiyor. Toplumsal olarak hatta neredeyse global olarak o kadar alışılmış kalıplar ki bunlar, bireysel olarak kalıptan farklı bir şekil almak isteyen herkes “o” olarak ötekileştiriliyor. Ötekileştirilmek de herkesin göze alabileceği bir şey olmadığından, herkes kalıbın içini doldurmaya çalışıyor.

Bir de takdir edilerek farklılaşanlar var ki onlar kalıbına sığmayanlar. Düşünülen kalıbın dışında başarılı olanlar. Toplumda nadir görülen bu insanlar da çok fazla başarılı, çok fazla para kazanan, çok yetenekli olanlar oluyor. Yani fazladan takdir edilmenin de bir kalıbı var ki o da “kalıbına sığmamak”. Hep fazlası olmak.

Yani herkes o kalıbı hakkıyla doldurmak ve küçük bir ihtimal de olsa kalıbından taşmak için, var gücüyle zamanını dolduruyor, bedenini zamana yetiştirmek için koşturuyor fakat ruhun ne kadar yorulduğunun farkına bile varamıyor.

Oysaki hayatın verimli olabilmesi ruhun dinginliği ile paraleldir. Ruhun dinginliği ise, hayatı son raddesine kadar doldurmakla değil, boşluklar bırakmakla mümkün olabilir.

Boş Alanlar

Boş alanlar her zaman hayati bir önem taşıyor. Midenin tam olarak doldurulmaması ne kadar hayati ise ruhun da çok doldurulmaması gerekiyor.

Bedenin nefes alabilmesi için nasıl boşluklara ihtiyaç varsa ruhun da nefes alabilmesi boşluklarla mümkün.

“Doldurduğunuz her boşluk, hayatınızı sürdürmek için kullandığınız günlük enerjinin küçük bir kısmını sizden alır.” – Lindsay C. Gibson

Boşlukları Yönetmek

Bu yüzden her birey hayatını nelerle doldurduğunu, bu doluluğun ne kadarının kendine fayda sağladığını doğru idrak etmeli ve hayatında kendine faydalı olacak boşluklar bırakmalıdır. İstemsiz ve gereksiz doluluklar değil, dinginleşebilecek, rahatlatacak ve düşündürecek, planlanmış boşluklardır bireyi geliştirecek olan.

Tıpkı bir şehrin içinde, planlanmış şekilde özellikle boş bırakılan alanlar gibi. Bu alanlar, planlı olursa yaşam için enerji kaynağı olur, plansız ve bakımsız kalırlarsa tehlikeli alanlar olurlar.

Bu sebeple, her birey zaman öldüreceği değil, besleneceği boş zamanlar oluşturmalı hayatında.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Mücella Çelik Türkoğul 5 Mayıs 2023 at 22:23

    Ellerinize sağlık ve o boşlukları doldurabilenler daha bir yaratıcı insanlar sanırım.

  • Yanıtla Akif 5 Mayıs 2023 at 23:27

    Bedenin nefes alabilmesi için nasıl boşluklara ihtiyaç varsa ruhun da nefes alabilmesi boşluklarla mümkün.
     
    “Doldurduğunuz her boşluk, hayatınızı sürdürmek için kullandığınız günlük enerjinin küçük bir kısmını sizden alır.” – Lindsay C. Gibson
     
    Bizlere “Kaleminize, yüreğinize sağlık” demekten başka bir şey kalmamış ki…
     
    Teşekkürler, kaleminize yüreğinize sağlık.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan