Bibliyofil

Miras | Vigdis Hjorth

15 Haziran 2023
Kitap: Miras | Yazar: Vigdis Hjorth | Yorumlayan: Pınar Sude Genç


Miras | Vigdis Hjorth

Miras | Konu

Ana karakterimiz Bergjlot, yıllardır görüşmediği ailesiyle miras durumları sebebiyle yeniden iletişime geçmek zorunda kalan ellili yaşlarında bir kadın. Ailesinden alacağı mirasla ilgili çok fazla sorunla mücadele ediyor karakterimiz. İşte Bergjlot’ın hikâyesi tam da burada özelleşiyor: Yalnızca maddi bir miras değil bu, ailesinden aldığı travmatik birtakım miraslarla da uğraşıyor. Ensest bir hikâye okuyoruz bu romanda. Bergjlot henüz beş yaşındayken babası tarafından cinsel istismara mâruz kalıyor, roman boyunca da bu travmanın ellili yaşlarına dayanan Bergjlot’ın hayatındaki tesirini okuyoruz.

Bergjlot çocukken, yaşadığı bu durumu annesine anlatmak istemiş fakat annesi tarafından susturulmuş. İleriki zamanlarda ise Bergjlot’ın babasına attığı bu iftira(!) sebebiyle, bu konu her açıldığında annesi ayılıp bayılıyor. Nasıl olur da bir evlat babasına böyle bir suçu yıkabilir, diye düşünüyor. Bergjlot’ın kız kardeşleri de annelerinden pek farksız değiller. Hâl böyle olunca, Bergjlot yıllar boyunca kendini ailesinden soyutlayarak yeni bir yaşam kurmuş, kendi çocukları ile çok daha huzur ve güven içerisinde yeni bir aile inşa etmeyi başarmış. Babasının vefatı ile gündeme gelen miras olayları sebebiyle ailesiyle iletişime geçmek zorunda kalan Bergjlot, ailesiyle yüzleşebilecek mi, sorusuna yanıt arıyoruz her bir sayfada.

Miras | Yorum

Yazar Vigdis Hjorth bu romanı kendi yaşadıklarından yola çıkarak yazmış. Zaten oldukça başarılı bir romanın arka planında böyle bir hikâyesi de olunca Norveç edebiyatında epey bir ses getirmiş. Vigdis Hjorth’un annesi ve kız kardeşlerinin itirazları, suçlamaları ve hatta açtıkları davaları sebebiyle yazar Vigdis Hjorth bu romanın “otobiyografik” olarak değerlendirilmemesini istiyor. Yaşadıklarımdan yola çıkarak yazdım, demekten de vazgeçmiyor yine de. Ailesiyle uğraşmamak için böyle bir yol seçiyor yani, en iyisini yapıyor bence. Dikkatimi en çok çeken husus şu, annesi tarafından susturulduğu ve kardeşlerinden destek alamadığı için tüm kitap boyunca onlara koyduğu tepkileri okuyoruz. Fakat babasına olan olumsuz duygularından neredeyse hiç bahsedilmiyor. Her şeye rağmen babasını gerçekten seviyor mu, yoksa babasına hissettikleri başlı başına bir derya deniz olduğu için o konuyu hiç kurcalamıyor mu, bilemedim.

Kitabın dili oldukça yalın ve akıcı. Şimdiye kadar birçok kategoriden, birçok kitap okumuş olsam da bu kitabın dilinden aldığım tadı daha önce okuduklarıma hiç benzetemedim. Bu farklılık beni kitabın içine daha da çekti esasen. Çok yoğun olduğum bir dönemde, 10 gün gibi bir sürede kitabı bitirmiş bulundum bu sayede.

Yazar, ensest bir hikâye anlatıyor olduğu halde kendini asla acındırmıyor. Okuduğum hiçbir satırda ajitasyondan herhangi bir iz yoktu. Zaten olsaydı da muhtemelen okuyamazdım kitabı. Yaşanan şey her ne kadar zorlu ve acılı bir durum olursa olsun, kişi kendini acındırmaya başlayınca bana inanılmaz itici geliyor çünkü. Yazarın kendini hiç acındırmadan böyle zor bir hikâyeyi anlatabilmesi benim nezdimde büyük başarı. Bunun yanı sıra, cinsel istismarla ilgili rahatsız edici bir derinliğe hiç girilmemiş. Hatta o “an”dan tüm kitap boyunca yalnızca bir iki kez kısaca bahsediliyor. Zaten yazımın başında belirttiğim gibi, bu durumun ellili yaşlarına gelmiş Bergjlot’ın hayatına etkisini okuyoruz. Geçmiştense bugünü anlatmış bize yazar.

Okurken bir iki yerde gözlerim doldu, birçok cümlenin altını çizdim, birçok sayfaya düşüncelerimi yazdım. Dolu dolu geçen bir süreçti benim için de. Kitap boyunca da bir “süreç”i okuyoruz çünkü. Yazarın bir yere varmak gibi bir hedefi pek yok, artık yok sayılmama gayesiyle bir sürece şahit tutuyor yalnızca bizleri. Oldukça yalın fakat çarpıcı bir dille yazılmış romanda, başta her ne kadar soğuk ve mesafeli bir anlatım varmış gibi hissedilse de samimi bir hikâye okuyoruz. Tüm bu zorlu hikâyesine rağmen mutlu bir yuva kurmayı başarmış Bergjlot’ın hayata karşı duruşu, bence hemen herkesin içinde bulunan o yaralı ve hassasiyetli tarafımız için umut verici.

Miras | Alıntılar

“Hayatımızın akışında önemli bir rol üstlenecek, yönümüzü değiştirecek, seçimleri etkileyecek ya da belirleyecek insanlarla yollarımızın tesadüf eseri kesiştiğini düşünmek ne garip. Belki de tesadüf değildir. Karşımızdaki insanın, bilinçli ya da bilinçsiz, gitmek istediğimiz yöne bizi itekleyeceğini seziyor olabilir miyiz?”

“Yakında ölecekler, diye ağlıyordum. Sen de öleceksin, dedi. Bunu unutmuştum.”

“Kötü rüya görüp de geceleyin uyandığımda Lars’a sokulur, sağ kolumu onun sırtına atar, onun rüyalarını kapmaya çalışırdım, onunkilerin huzurlu olduğundan emindim. Onun zararsız rüyaları kafama aksın diye zihnimi bütünüyle Lars’a açmaya çabalar, uyuyan bedeninden rüyalarını emmeye çalışırdım ama olmazdı, bir kapı yoktu, kendi içimde kilitli kalmıştım ben.”

“Barışmanın ve uzlaşmanın ancak çatışma içindeki tüm tarafların kendi hikâyelerini ortaya koymalarından sonra mümkün olabileceğini kız kardeşim Astrid’in iyi bilmesi lazım.”

“Klara bir tıpaya benziyor, ne kadar dibe itersen o kadar yükseğe fırlıyor yeniden. Klara kasırgaya yakalanmış bir palmiye, yere kadar bükülüyor ama kasırga dinince yeniden doğruluyor.”

“Daha iyi olması için genellikle önce canı yanar insanın.”

“Acıyı işe yarar kılmak büyük uğraş gerektirir, özellikle de acı çeken kişi için.”

“En büyük talihsizlik, dedim, ilişkiyi kesememek, bir türlü kopamamak, kaçıp gidememek, kalmaya ve yenilip tutulmaya mahkûm olmak.”

“Ve ölmüş birine acımak, yaşayan birine acımaktan kolaydır.”
 
 
Pınar Sude Genç
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Metin Çoban 15 Haziran 2023 at 10:33

    Pınar Sude, kitaptan çok hoşlandığın belli, bunu o kadar güzel anlatmışsın ki yazar Türk olsa bu yorum linkini ona ben gönderirdim. “Bak senin yazdığın kitap işte buymuş” diye.
     
    Kalemine sağlık, çok güzeldi. 👏👏👏

    • Yanıtla Pınar Sude Genç 15 Haziran 2023 at 15:10

      Metin Bey beğenmenize ve keyifle okumanıza çok sevindim. Güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan