Sağlıklı Beslenme & Diyet

Tiroid Bezi Hastalıkları ve Beslenme Yaklaşımı

14 Şubat 2024

Yazı: Tiroid Bezi Hastalıkları ve Beslenme Yaklaşımı | Yazan: Fatma Nur Erdoğan

Herkese selamlar! Nasılsınız? Umarım herkes çok iyidir. Bu hafta hangi konuyu ele alsam diye düşünüyordum. Birden neredeyse 3 kişiden birinin Tiroid hakkında bir sorunu olduğu aklıma geldi. Bende bu hafta sizlerle tiroid bezi ve salgıladığı hormonlar hakkında bir yazı yazman istedim.

Tiroid Bezi ve Hormonları

Öncelikle “Nedir bu tiroid bezi, ne işe yarar?” bunun üzerine konuşalım istiyorum.

Tiroid bezi nefes borusunun üst ön kısmında yer alır. 25-30 gram ağırlığında kelebek şeklinde olan minik bir bezdir. Hemen üzerinde daha da minik olan Paratiroid bezi yer alır. İşlevleri ve salgıladıkları hormonlar birbirlerinden farklıdır1.

Tiroid bezi T3, T4 ve kalsitonin hormonlarını salgılamakla görevlidir. Bu hormonların salgılanmasını ise beyinde bulunan hipofiz bezinden salgılanan TSH (Tiroid stimüle edici hormon) kontrol eder.

Peki bu hormonlar ne işe yarar? Hadi biraz da buna bakalım.

T3 ve T4 hormonları aslında aynı hormondur. Sadece etki süresi ve üretim miktarları farklıdır. T3 hormonu daha az üretilir ancak etkisi T4 hormonuna göre 4 kat daha fazladır. Vücudumuz T4 hormonunu daha fazla üretir. T4, kanda daha uzun süre kalır ancak etkisi daha azdır.

Vücuttaki görevlerine gelecek olursak:
  • Diğer hormonların yapım ve sentezinde
  • Oksijen tüketiminin artmasında
  • Büyüme ve gelişmede
  • Enerji, yağ ve karbonhidrat metabolizmasında
  • Kalp atım düzeninde
  • Kalp, karaciğer, mide ve sinir sisteminin gelişim ve işlevinde
  • Kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynamaktadır.

Kalsitonin hormonu ise kandaki kalsiyum oranının düşürülmesinde rol oynar. Paratiroid bezinden salgılanan parathormon ise tam tersine kana kalsiyum salınımını uyarır. Bu iki hormon uyum içinde vücudun gereksinimleri doğrultusunda çalışır1.

Tiroid Bezi ve Hormonlarındaki Sorunlar

Az önce vücudun gereksinimine göre tüm bez ve hormonların uyum içerisinde çalıştığından bahsetmiştik. Ancak yaş, genetik faktörler, çevresel etmenler, yaşam tarzı, beslenme düzeni gibi etmenler sebebi ile tiroid bezi ve hormonlarında anomaliler gelişebiliyor. Dünyada ve ülkemizde sıkça rastlanan bu rahatsızlıklara gelin biraz daha yakından bakalım.

Tiroid bezinin az çalışması da çok çalışması da vücut için sorun teşkil etmektedir. Az çalışması durumuna hipotiroidi çok çalışması durumuna ise hiper tiroidi adı verilir. Hipotiroidi durumunda metabolizma hızı da düşmektedir. Bu duruma bağlı olarak yorgunluk, uyuşukluk, şişmanlık gözlenebilir. Diğer hipotiroidi belirtileri ise: soğuğa hassasiyet ve yavaş kalp atım hızı olarak tanımlanır. Hipotiroidinin sıkça gözlenen primer ve sekonder olmak üzere iki çeşidi vardır. Primer olan tiroid bezinden kaynaklıdır. Sekonder olan ise hipofiz bezinden kaynaklı tsh salınımındaki sorunlardan kaynaklanmaktadır.

Hipertiroidide ise tam tersi olarak metabolizma hızı yüzde60-100 arasında artar. Belirtileri ise aşırı kilo kaybı, agresif tutum, taşikardi, kaslarda güçsüzlük, yorgunluk ve uykusuzluk olarak tanımlanır. Fakat bazen hem hipo hem de hipertiroidisi olan bireylerde belirti olmayabilir. Bu yüzden kan tahlili ile TSH ve T4 hormonlarına baktırmakta fayda vardır1.

Diğer sık rastlanan tiroid sorunları arasında ise guatr oldukça popülerdir. Guatr tiroid bezinin anormal büyümesi durumuna verilen addır. İyot eksikliğinden meydana gelmektedir. İyot olmadığı için hormon sentezi için bez kendini anormal şekilde büyütmektedir.

Bir diğer sık rastlanılan tiroid hastalığı ise “Hashimoto Tirodisi” dir. Bu hastalıkta vücut kendi tiroid bezine karşı direnç gösterir ve hücrelerin ölmesini sağlar. Bu durumda yetersiz hormon üretimi ve guatr meydana gelir2.

Tiroid Hastalıklarında Beslenme

Her hastalıkta olduğu gibi tiroid hastalığında da beslenmede değişiklikler yapmak gerekir. Genel şikayetlere göre genel önerilerde bulunabilirim. Ancak unutulmamalıdır ki diyet parmak izi gibi kişiye özgüdür.

Tiroid bezinin az mı yoksa çok mu çalıştığı beslenmenin düzenlenmesinde büyük bir etkendir. Çünkü metabolizma hızı ve gelişen komplikasyonlar birbirinden farklılık gösterir.

Eğer bireyin hipotiroidi var ise;

Metabolizma hızı yavaş olduğu için; kilo almaya meyilli ve bağırsak hareketleri yavaştır. Bu nedenle karbonhidratlardan seçici beslenmek gerekmektedir. Seçicilikten kastım ise basit karbonhidrat kaynaklarından (beyaz un ile yapılmış gıdalar, makarna, şeker, şekerli gıdalar) fakir, kompleks (tam tahıllar, bulgur, yulaf, ekşi mayalı ekmek) karbonhidrat kaynaklarından zengin beslenmek gerekir. Bunun yanı sıra bağırsak hareketini hızlandırmak adına lif içeriği yüksek olan besinleri tüketmekte fayda vardır. Sebzeler, yeşillikler, tam tahıllar lif açısından zengin besinlerdir. Lif oranını artırmanın yanında bağırsak dostu prebiyotik ve probiyotik besinlere de beslenmede yer vermek gerekir. Fermente süt ürünleri (kefir, yoğurt, ayran) iyi birer probiyotik kaynağıdır. Kilo almaya daha müsait olunduğu için günlük alınması gereken kalori miktarında kısıtlamalara gidilebilir. Bireye özgü olarak bir diyetisyen kontrolünde beslenmenin düzenlenmesi en doğrusu olacaktır.

Eğer bireyin hipertiroidi var ise;

Metabolizma hızı yüksek olduğu için kilo konusunda genelde bir sorun yaşanmaz. Ancak her ne kadar kötüde beslensem zaten kilo almayacağım algısı ile kötü beslenmenin de önüne geçilmelidir. Metabolizma hızının yüksek olması nedeniyle kalp atış hızı yüksektir. Kalp atımını daha da hızlandıracak basit şeker içeren karbonhidrat kaynaklarından uzak durmakta fayda vardır. Hiper tiroidi olan bireyler için iyot ve iyot içeren besinler yasaklı besin listesindedir. İyotlu tuz kullanılmamalıdır. İyot içeriği yüksek olan bir diğer besin grubu olan deniz ürünlerinin de beslenmede kısıtlanması gerekmektedir3.

Tiroid hastalığına özel geliştirilmiş bir beslenme kılavuzu bulunmamaktadır. Bu nedenle kişiye özel gelişen komplikasyonlar ve yaşam tarzı doğrultusunda diyetisyen tarafından hazırlanan beslenme planını uygulamak en doğrusu olacaktır.

Eğer ailenizde tiroid sorunu yaşayan biri var ise veya tiroidinizde bir sorun olduğundan şüphe ediyorsanız mutlaka bir kan tahlili yaptırmanızda fayda var. Eğer hali hazırda bir tiroid rahatsızlığınız var ise hekiminizin uygun gördüğü aralıklarda kan tahlili yaptırmalı ve tedavinizi aksatmamalısınız.

Bu haftalık benden bu kadar. Umarım keyifle okuyacağınız bir yazı olmuştur. Bir sonraki yazımda görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın.

 
Dyt. Fatma Nur Erdoğan
 

Kaynakça

  1. Gençoğlu, C., Akkuş, E., (2020). Egzersize ve Tiroid Hormon Yanıtları, Medical Sciences (NWSAMS), 15(3):71-80.
  2. Durbilmez, G., vd., (2021). Tiroid Fonksiyon Bozukluklarında Fitoterapötik seçenekler. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi;4(1):131-46.
  3. Erdoğan, S. (2019). Hipertiroidi Nedir? Belirtileri Nelerdir? Beslenme Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
  4. Yetişkin Hastalıklarında Beslenme. URL: https://www.birbes.com/?p=18117. Erişim Tarihi: 10 Şubat 2024.

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan