Özellikle son 10 yılda gıda endüstrisi büyük bir hızla gelişim ve değişim gösterdi. Bu değişim ve gelişim beraberinde büyük rahatlıklar getirdi. Çölyak hastalarına glutensiz ürünler üretilmesi, hastalığı olan bebeklere uygun mamalar geliştirilmesi gibi. Bu sürecin, raf ömrünün uzaması için katkı maddelerinin kullanımının artış göstermesi gibi olumsuz getirileri de oldu. Veyahut süt tozu gibi sağlığa zararlı besin muadilleri ortaya çıktı.
Bununla birlikte reklam ve pazarlama stratejilerinin de geliştiğini unutmamak gerekir. Bu ürünler bundan 10 sene öncesinde örneğin 1000-2000 insana erişebiliyordu. Lâkin şu anda bir sosyal medya reklamı ile milyonlarca insana ulaşabiliyor. Nitekim albenili ve ikna edici bu reklamlardan yetişkinlere kıyasla daha fazla etkilenen ise ne yazık ki çocuklar oluyor. Haliyle çocuklarda reklamını gördükleri bu besinlere ulaşmak, onları deneyimlemek için ebeveynlerine baskıda bulunuyorlar.
Bugün, kendi çocuk danışanlarımda zararını fazlasıyla gözlemlediğim beş yeni nesil gıdayı paylaşmak istiyorum. Dolayısıyla sizlerin de bu besinleri çocuklarınıza asla yedirmemenizi isteyeceğim.
1. Hazır Meyve Suları, Meyveli Sütler, Meyveli Yoğurtlar ve Asitli İçecekler
Televizyonda sabah kahvaltısında çocuğunun devasa bardağına meyve suyu dolduran anneyi illaki görmüşsünüzdür. Veya çocuğuna meyveli süt alan bir baba reklamı gözünüze çarpmıştır. Çocuklar reklamlarda bu besinleri tükettiği için oldukça mutludur.
Ev yapımı bir meyve suyu veya meyveli yoğurtla benzeri endüstriyel ürünleri hiç kıyasladınız mı? Kabul edelim endüstriyel meyveli ürünler inanılmaz lezzetli ve kıvamları da bir o kadar güzel. Çünkü içerisinde yoğun miktarda tatlandırıcı ve kıvam arttırıcı var. Bunlar uzun vadede çocuklarınızı şeker hastası yapmak için mükemmel bir tercih olurlar.
2. Hazır Köfteler ve Nugget
Biz diyetisyenlerin en korktuğu ve kesinlikle tüketilmesini istemediği besinler arasında ilk sıralarda hazır köfteler yer almaktadır. Bu ürünlerin içeriğinin oldukça şaibeli olması ve yoğun miktarda nitrit-nitrat içermesi sebebiyle uzun vadede tüketilmesi, mide ve bağırsak hastalıklarını beraberinde getirecektir.
3. Patates ve Mısır Cipsleri
Cipsler, artık hepimizin bildiği gibi trans yağ içeriği yüksek, kanserojen etkisi kanıtlanmış endüstriyel besinler arasında yer almaktadır. Öte yandan yapılan son çalışmalar trans yağ tüketiminin Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkları da tetiklediği kanıtlanmıştır.
4. Kahvaltılık Gevrekler ve Dondurulmuş Gıdalar
Kabul edelim, artık hepimizin zamanı çok kıymetli. Günümüzde yemek yemeye ve yemek hazırlamaya ayrılan zaman dilimi oldukça azaldı ve gıda endüstrisi buna da hemen bir çözüm buldu. Kahvaltılık gevrekler ve dondurulmuş gıdalar oldukça pratik bir tercih haline geldi.
Tamam ama, neden hiç kimse bu besinlerdeki yoğun şeker içeriğinden, renklendiricilerden ve tatlandırıcılardan bahsetmiyor? Peynir, zeytin ve yumurtadan oluşan klasik ve sağlıklı bir kahvaltının yerini üç dört kaşık süte eklenmiş gevrek nasıl tutabilir neden hiç kimse düşünmüyor?
5. Hazır Çorbalar
Ev yapımı lezzetli tarhana çorbalarının yerini katkı maddesi ve renklendirici açısından zengin, içeriğinde seçtiğiniz çorbanın sadece aroması bulunan sahte çorbalar aldı. Hazır çorbalar, MSG (monosodyum glutamat) olarak adlandırılan, lezzet arttırıcı bir katkı maddesi içermektedir. MSG’nin bilinen en temel olumsuz etkisi kalp ve damar sağlığı üzerinedir.
Çocuklarınıza asla yedirmemeniz gereken besinler listesi sayfalarca uzayabilir. Hiç şüphem yok ki zaman geçtikçe ve gıda endüstrisi bu kadar ilerledikçe, bu liste de daha da uzamaya devam edecek. Özellikle çocuklarınızın tüketeceği paketli gıdalarda içerik okumayı ve bu içerikleri doğru kaynaklardan araştırmayı ihmal etmeyin.
Uzm. Dyt. Şeydanur Özpınar Aksoy
No Comments