“İnsan olmak” “insan”a özgü yaşamak zordur. Çünkü insan yaşamak için ne hazır bilgilerle donanmıştır ne bu bilgileri kolayca sağlayabilir ne de elde ettiği bilgiler yetkin ve yeterlidir. Fakat insan yine de yaşar: Direnir, didinip-uğraşır, çalışır ve bir ölçüde de olsa başarır. Günlük olayların, birbirine…
Söz ‘spor’a geldiğinde hemen bir soru beliriyor: Spor çevrelerinde ortaya çıkmayan, çıkmasına gerek duyulmayan, sanki yanıtı kesin olarak biliniyormuş gibi davranılan bu soru; Spor nedir? Gerçekten spor nedir? Çok geniş bir yayılım gösteren, birbiri içine girmiş sorun ve etkinlik alanlarıyla yumaklanmış, tarihsel, ekonomik, teknik,…
Doğada insandan başka kendisini sorgulayan bir varlık var mı? Yok. Bu nedenle diğer tüm canlıların yaşaması bir düzen ve uyum içinde. Uyumsuz olan yalnızca ben yani “insan”. Yaşamam diğerleri gibi hazır, önceden verilmiş yanıtlara göre düzenlenmemiş; işte bu nedenle kendimi sorun ediyorum. Öyleyse ben,…
İnsan sevdiği kadar yaşar. Sevgisi az, sevgisi kıt olanlar uzun bir ömür de sürseler kısa yaşamışlardır. Her sevda yaşamaya özgün bir can katar. Her sevda ile yaşama özgün bir güçle donanır. “Dağ” ve dağ gibi olan her şey büyük sevgiler ister. Dolu dolu severse…
Kendinizi nasıl tanımlarsınız? İlkin şöyle soralım: Hiç kendinizi tanımlamayı denediniz mi? Kolay bir iş değil. Kendisiyle uğraşan, kendisini yontup biçim vermeye uğraşanların bile kolayca üstesinden gelemeyeceği bir uğraş bu kendini tanımlamak. Fakat bir o kadar da gerekli. Eğer özlü bir yaşam sürmek istiyorsa insan,…
Spinoza ruhun öncesizliği anlayışında daha önce de ifade ettiğim üzere ruhun ölümsüz olduğunu söz konusu etmemiştir. Bununla birlikte Spinoza’nın düşüncesinde bir ölümsüzlük anlayışı olduğunu söylemek benim açımdan mümkün gözükmektedir.…
Spinoza felsefesinde ruhun öncesizliği anlayışı ilkin, bedenin varlığı ile ilişkisi olmaması anlamına gelmektedir. Hiçbir insan bedeni, ezeli olarak varlığını sürdüremez. Her insan bedeni yok olur ve ölür. Spinoza insan ruhunun bedeninden ayrı olarak bir çeşit ezeliliğe sahip olması ile ifade etmek istediği, ruhun ölümden…
Tanrı’ya duyulan sevgi akla ve bilgiye dayandığından O’na karşı olan sevgi zihinsel sevgi olmaktadır. Tanrı’yı sevmek, Tanrı’yı bilmektir. Tanrı’yı sevmek, Doğa’nın düzenini anlamak, her şeyin birbirinin nedeni ve sonucu olarak Tanrı’nın özünden çıktığını ve son olarak da insanın bu nedensel zincirde Doğa’nın bir parçası…
İnsan ruhunun bilebileceği en üstün şey, mutlak olarak sonsuz olan Tanrı’dır. Çünkü sonsuz olan şeyden daha büyük başka bir şeyi kavranamaz. Bu bakımdan da ruhun en yüksek iyiliği ve erdemi Tanrı'yı bilmektir.…
Erdemle mutluluğu bir tutan ve mutluluğa erişebilecek yolun erdem olduğunu söyleyen bir başka Antik Çağ düşünürü de Platon’dur. Platon da Spinoza gibi insanın Tanrı bilgisine, Tanrısal olana yönelmesini ifade eder. Ancak Platon’un Tanrısal olanı bu dünyada değil, duyularüstü dünyada yer almaktadır.…