Kurgu Dışı

Mutlu Olma Sanatı

19 Aralık 2017

Mutluluk benim yumuşak karnım. Üzerinde, içinde, kıyısında köşesinde mutluluktan bahseden kitaplar gördüğümde dayanamıyor, alıyorum.

Öyle bir şey okuyacağım ki sonsuz mutluluğa kavuşacağım. Sanırım umduğum bu.

Henüz umduğumu bulabilmiş değilim. Çünkü belki de “sonsuz mutluluk” yok. Belki anlık mutluluklar var, belki mutmain olma hali var, belki de kabullenme var.

Bu çerçevede okuduğum kitaplardan biri Bertrand Russell’ın “Mutlu Olma Sanatı”adlı kitabı.

Bu tarz kitaplar sık sık “Mutluluk içinde” der. Kendine inanmanı tavsiye eder. Yumuşak bir dille konuşurlar.

Ancak Bertrand Russell hiç bunlara başvurmamış. O kadar başvurmamış ki açık ve net bir şekilde “Sandığın kadar önemli değilsin” diyor. Yetmiyor “O kadar yetenekli de değilsin.” diyor. Durmuyor, “Mutsuzsan akılsızsın.” diyor.

Tokat gibi.

Ama hani bayılırsın da ayıltmak için tokat atılır ya, o tokatlardan. Kendine gel diye. (Bu arada yanlış anlaşılmasın, şiddete hayır!)

“Siz de mutlu değilseniz, bir tek kendinizin bu durumda olmadığınızı bilmelisiniz.” diye teselli ediyor.

Bu iyi bir teselli mi, emin değilim. Yani “Ha, başkaları da mı mutsuz, tamam o zaman.” mı demeliyiz?

Ben demem. Çünkü bana ne.

Yazar da aslında bana ne dememizi istiyor olmalı, çünkü mutsuzluğun sebeplerinden biri olarak saydığı “Çekememezlik” başlığında başkalarını umursamamamız gerektiğini anlatıyor.

O başkaları önce aile, sonra halk.

Özellikle meslek seçimi konusunda açık bir dille; “Ailenizi takmayın, uzmana başvurun,” diyor.

Aileniz sizin o meslek için uygun olmadığınızı söyleyebilir, ama onlar ne bilir ki? Gelgelelim o mesleğin uzmanı söylüyorsa, işte şimdi söylenenleri ciddiye alma vakti.

Halkı da şu açıdan takmıyoruz:

“Kural olarak, bir insanın halka, aç kalmasına ve hapishaneye düşmesine neden olmayacak kadar saygı göstermesi gerekir; bundan fazlası, zorbalığa gönüllü olarak boyun eğmek demektir ve kişinin mutluluğunu zedeleyebilir.”

Kahrolsun mutluluğumuzu zedeleyen halk!

Görüldüğü üzere bu kitap için ismine kanıp kişisel gelişim kitabı demek bir miktar yanlış olur. Kişisel gelişim kitabı minnoşluğu yok çünkü.

Bu açıdan Metin Hara’nın Tedx konuşmasında yaptığı “Gülümse biraz hadi!” çıkışına gönderme yapabilir miyim? Eline cetvel alıp bağıran öğretmen gibi NEDEN KIZIYORSUN?

(Bu arada Metin Hara’nın kitaplarını da okudum ama şu an bundan bahsetmek istemiyorum.)

Bertrand Russell kızıyor demeyeyim de açık sözlülüğü biraz sert gelebilir.

Herhalde kimse şunu duymaktan hoşlanmaz:

“Yaptığımız şeyler, sandığımız kadar önemli değildir; başarı ya da başarısızlıklarımız da sandığımız kadar önem taşımazlar.”

Ya da hoşlanan vardır belki, bilemiyorum. Ancak insanın yüzüne yüzüne “Önemsizsin” denmesi bence hoş değil. Bana demeyin en azından. Ben kendime derim, başkasının demesine lüzum yok.

Carl Sagan da demiş ya: “Hepimiz yıldız tozuyuz.

Bu kulağa daha hoş geliyor. Bir dan diye “Önemsizsin” demek var, bir böyle “Yıldız tozusun” demek var. İkisi de neticede aynı anlama geliyor olabilir ama nasıl söylediğimiz çok önemli.

Gerçeklerin bir tokat gibi yüzüne çarpılmasından hoşlananlara tavsiye edebileceğim bu kitabı minnoşluk isteyenlere tavsiye etmeyeceğim.

Saygılarımla
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 19 Aralık 2017 at 09:01

    Hülyacım öncelikle Sen ve Ben ailesine hoş geldin canım. Umarım bizlerle çıktığın bu yolculuk, bize olduğu kadar sana da keyif verir.
     
    Instagram hesabından zevkle takip ettiğim nükteli yorumlarını web sitemizde de okuyacak olmak inanılmaz mutluluk veriyor.
     
    İki hafta önce hayata geçen kitap kategorimizin yeni yazarlarla büyüyor olması ise bir kitap düşkünü olan benim için son derece sevindirici.
     
    Harika yorumlarını tüm okuyucularımızın da keyifle takip edeceğine eminim. Sen ve Ben’de olmayı tercih ettiğin için teşekkürler canım.
     
    Sevgiler

    • Yanıtla Hülya Erarslan 19 Aralık 2017 at 09:50

      Asıl ben teşekkür etmeliyim. Bu aileye katılmış olmaktan mutluluk duyuyorum. Dizi oyuncularının diziyi çekerken çok eğlendiklerini söylemesi gibi olacak ama doğru, ben yazarken çok eğlendim, umarım okuyucuya da geçer.
       
      Saygılarımla.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan