Sessizlik Öyküleri

6 | Bilinen Başlangıçlar, Bilinen Sonlar

12 Mayıs 2022

Öykü: Bilinen Başlangıçlar, Bilinen Sonlar | Yazan: Hakan Özbek

 

İndeks

Kıyas Aracı Olarak Kitap ya da Sonsuz Mutluluk | Bölüm 1
Kitaplar Eskir mi? | Bölüm 2
Burada Çirkin Bir Fincan Gördünüz mü? | Bölüm 3
O, Burada mı? | Bölüm 4
Biraz Konuşalım mı? | Bölüm 5
Bilinen Başlangıçlar, Bilinen Sonlar | Bölüm 6
Kendi Yarattığı “Mükemmellik” | Bölüm 7

 
 
– Hakan Bey?

– Efendim?

– Buyurun kahveniz.

– Teşekkür ederim.

Kahvemi masaya bırakıp hafif bir baş selamı vererek ayrıldı. Birazdan elinde beyaz bir kupayla Müjgan Hanım geldi. Gülümseyerek masaya oturduktan sonra kahvesinden bir yudum alıp karşıma oturdu.

– Biraz geciktim, kusura bakmayın. Sipariş ettiğimiz kitaplar geldi az önce. Hatta bir tanesini sizin için ayırdım.

– Çok teşekkür ederim.

– Nasılsınız? Bugün son günlere göre daha iyi görünüyorsunuz.

– İyiyim sanırım. Bugün ben de kendimi daha iyi hissediyorum. Ara sıra midemdeki kasılmaları bir tarafa bırakırsam elbette…

– Sevindim buna. Bir psikolog desteği düşünürseniz, yakın bir arkadaşımdan size yardımcı olmasını isteyebilirim.

– Olabilir, her insanın desteğe ihtiyacı vardır, öyle değil mi?

– Kesinlikle, çok doğru. Bu arada hâlâ kaküllü kadını görüyor musunuz?

– Maalesef görmüyorum. Her yerde aradım diyebilirim. En azından bildiğim her yerde… Bulamadım, hiçbir iz yok. Ne bir adres, ne bir telefon…

– Alışacaksınız, inanın. İnsanlar nelere alışıyor.

– Mutlaka ancak kalbim hiç alışmak istemiyor. Ruhum hiç kabullenemiyor kaybettiğimi.

– İyi bir tavsiye veremem size ancak bana göre yaşam alanınızı değiştirmeniz sizin için iyi olabilir.

– Neden? Ben evimden, sokağımdan, uğradığım mekanlardan, bu kentten memnunum. Neden başka bir yere gideyim ki?

– Gerçek hayata tekrar dönmek için.

– Ben zaten tam da gerçekliğin ortasında yaşıyorum. Sabah içtiğim kahve de, okuduğum kitaplar da gerçek. Siz de gerçeksiniz, öyle değil mi?

– Emin değilim.

– Nasıl yani, siz aslında yok musunuz?

– Elbette varım ve tam da karşınızdayım fakat bazen kendi kendinize konuşuyorsunuz. Bu aslında normal bir şey ancak…

– Ancak ne?

– Nasıl anlatılır bilemedim. Siz karşınızda biri varmış gibi konuşuyorsunuz. Gittiğiniz kafenin sahibi Haluk’la konuştuk dün, kendinize her seferinde iki kahve söylüyormuşsunuz.

– Siz Haluk’la birlikte neden benim hakkımda konuşuyorsunuz ki?

– Çünkü sizi bir müşteri olarak görmüyoruz. İyi bir insansınız siz. Etrafımızda olmanızı seviyoruz ancak artık pek iyi görünmüyorsunuz. Olmayan insanlarla konuşup bir şeyler yapıyorsunuz. Bu çok fazla…

– Ne yani, şimdi o yok mu?

– Kim?

– Kaküllü kadın.

– Yani kaküllü müşterilerimi dahi hatırlıyorum ancak hiçbirinin sizinle bir bağlantısı yok.

Gözlerimi kıstım ve emin olmak için tekrar sordum.

– Şimdi siz bana burada çalışan kaküllü bir kadın yok mu diyorsunuz?

– Var, Seçil var. Ancak onunla geçen gün karşılaştınız. Başka da yok, olsa bilirim kabul edersiniz ki.

– ….

– Eşinizi kaybetmenize bir de çok üzüldük ancak hayat işte.

– Nasıl hayat?

– Pek çok insan sevdiklerini kaybediyor. O öldü, biliyorsunuz değil mi?

– Bazen biliyorum. Çoğunlukla değil. Ben bu sahteliğin içinde mutluyum. Ve isteyeceğim son şey, birinin kendi kafamda kurduğum gerçekliği darmadağın etmesi.

Elleriyle alnını kırıştırdı, ardından ellerini şakaklarına doğru kaydırdı.

– Yeni bir gerçeklik kurmanıza gerek yok. Zaten yaşadığınız her şey çok gerçekti. Bazen hatırayı yaşatmak daha güzel değil midir?

– Ben de öyle yapıyorum tam olarak. Sadece sizinkinden biraz daha farklı olarak. Siz birbirinize yazdığınız notlara, birlikte çektirdiğiniz fotoğraflara bakıp ağlarsınız; bense o notların yazıldığı, fotoğrafların çekildiği, kitapların alındığı anları yeniden yaşıyorum. Ve, bu beni mutlu ediyor. Bunun nesi kötü?

– Siz böyle söyleyince kötü bir yanı yok tabii. Ancak gerçek hayatın karşınıza çıkaracağı sürprizleri kaçırıyorsunuz.

– Ben yeterince sürpriz yaşadım. Mümkünse fazlasını almayayım. Bildiğim anları, bildiğim sonları yaşamak, bildiğim kitapları okumak bana iyi hissettiriyor. Bir kötü sürprize daha hiç hazır değilim.

– Kusura bakmayın, sizi üzmek istemedim.

– Üzülmüyorum ben. Sadece yeni bir sürpriz istemiyorum, o kadar.
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 
Hakan Özbek
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 12 Mayıs 2022 at 09:16

    İnsan istemedikten sonra elden ne gelir? Sizin kahramanınız yeni süprizleri istemediğinin farkında en azından. Bir çoğumuz bunun farkında bile değiliz. Merakla devamını bekliyorum.

  • Yanıtla Mert Divan 27 Mayıs 2022 at 21:41

    Hayatı yaşanılır kılan şeyin “umut” olduğunu düşünürdüm ama bazıları için öyle değilmiş. Yeni bir bakış açısı, güzel!

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan