Satır Arası

Sınavlar ve Ebeveynler

17 Haziran 2022

Yazı: Sınavlar ve Ebeveynler | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Covid 19 pandemisi döneminin başlamasından sonraki şaşırmışlık hâlini üzerimizden attıktan sonra, 2021-2022 eğitim döneminde yüz yüze eğitimin başlaması hem öğrenciler hem ebeveynler için büyük bir umut oldu. Okullarda, dershanelerde, yüz yüze eğitim başladı, vaka görülen sınıflar kapandı, sınıflar tekrar açıldı, birinci dönem bitti, ikinci dönem başladı derken, hem yıl sonuna hem de bir üniversite sınavı hafta sonuna geldik.

Ebeveynlerin Sınav Kaygısı

Çocukları ara sınıflarda olan ebeveynler son haftalarda rahat hissediyor olsalar da sınav çocuklarının ebeveynlerinin bazıları oldukça kaygılı olmaya devam ediyor. Sınav bittikten sonra da bu kaygılar birçok ailede devam edecek. Bu alanda kaygı duygusunu doğuran aslında ebeveynlerin çocuklarının geleceği ile ilgili duydukları endişe.

Çocuklarının iyi bir yaşam sürmesini, iyi statülerde olmasını, kimseye muhtaç olmadan kendi hikâyelerinin kahramanları olmasını isteyen, niyetleri çok iyi olan ebeveynler; bu isteklerinin gerçekleşmemesinden korktukları için kaygı duyuyorlar. Fakat kaygı bulaşıcı bir duygu olduğundan, kaygılı ebeveynlerin çocukları da kaygılı oluyor. Ama işin daha üzücü yanı da şu ki henüz yeni yetişkin olacak olan bu gençler, niye kaygılı olduklarını da tam olarak bilemiyorlar. Ebeveynlerin gördükleri büyük resmi görmeye henüz muktedir olamadıklarından, kendileri için tek korkutucu senaryo, sınavda başarılı olamamak.

Yani çok kısa vadeli bir düşünce. Nasıl ki sınavda başarılı olamayacaklarını düşünmek gençler için dünyalarının bittiğinin göstergesi ise sınavı kazanmak da sanki her şeyin kurtuluşu olacakmış gibi.

Oysa ki böyle bir gerçek yok.

Bu kadar kaygılı bir evde yetişen çocuk, ailesinin kaygıları sebebi ile hedeflerini genellikle ailesinin isteklerine ve hayâllerine göre belirliyor. Başkasının hayâllerine ulaşmak da kendi hayallerine ulaşmak kadar heyecanlandırmıyor. Diyelim ki heyecanlanmış bulundu ve sınavda da başarılı oldu. Sonra da ailesinin, “Şu meslekte gelecek var o yüzden sen şu bölümü oku” dediği bölümü başarı ile kazandı ve okumaya başladı. Eğer bölümü sevmezse ve zorla okursa, aile baskısından çekinir ve bölüm değiştirmeye cesaret edemezse o zaman pişmanlıklarla dolu bir hayat onu bekler.

Çocuklarının iyiliği için her şeyin en iyisini yapmaya hazır olan ebeveynin sürecin başındaki son derece iyi niyetli tutumu, çocuğu belki de geleceği adına ateşe atmak olmuştur.

Çocuğunun kapasitesinin yüksek olduğunu düşünüyordur, çocuğunun akademik becerilerinin ziyan olmasını istemiyordur aslında ama istemeden çocuğunun hayat kalitesinin düşmesine sebep olmuştur.

Kaygıyı Yönetmek

Çıkış noktası çok yapıcı olan kaygının yok olması hiçbir ebeveyn için mümkün değildir. Fakat bu duygu durumunu yönetemeyen ebeveynin hayatını ve çocuklarıyla olan ilişkisini kaygı esir almıştır.

İleride bu duruma hayıflanmamak için, ebeveyn kendine şu soruları sormalıdır.

“Beni kaygılandıran ne?”

“Bu kaygı çevreme nasıl etki ediyor?”

“Ne olsaydı hiç kaygı duymazdım?”

“Çocuğumun bu kaygıdan etkilenmemesi için neler yapabilirim?

“Şu anki mevcut durumu kaygılanmayacak hâle nasıl getirebilirim?”

Bu soruların cevapları sayesinde kaygılarının türünü ve şiddetini fark edebilirler. Bu farkındalık da ebeveynlere çocuklarının gerçek ihtiyacının, onlara yüksek statüler getirecek bir okul ya da bölüm değil, hayatlarını yönetebilecek kararları kendilerinin alabileceği bir özgürlük alanı olduğunu gösterecektir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan