Satır Arası

Stres Yönetimi | 3

5 Kasım 2021

Yazı: Stres Yönetimi | 3 | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

 

İndeks

Birinci Bölüm: Stresi Tanımak
İkinci Bölüm: Stres Belirtileri
Üçüncü Bölüm: Stresle Başa Çıkmak

 
 

3 | Stresle Başa Çıkmak

“Stres” duygusunun ne olduğunu ve insanlar üzerindeki işaretlerini öğrendikten sonra, artık birey yaşam içinde kendisini zorlayan şeyin ne olduğunu biliyor demektir. Bu bilgi gerçek bir farkındalıktır ve bu farkındalık da zorluğu yönetebilmenin ilk basamağıdır. Stres yönetiminin başarıyla ilerlemesi de stres unsurlarının bireyin yaşamını mümkün olduğunca az etkilemesi demektir. Başka bir değişle de stres yaratan unsurların yoğun olduğu yaşam sürecini, stresle başa çıkarak atlatabilmek demektir.

Bedensel rahatlamaların, spor yapmanın ya da bir takım nefes egzersizlerinin stresle başa çıkmada çok etkili olduğu bilimsel olarak kabul edilmiş bir gerçektir. Fakat tek başına yeterli değildir. İnsanın en büyük ihtiyacı kendi yaşamına anlam verebilmektir. İnsan, geniş bir bakış açısı ile anlamlandıramadığı hiçbir olay ya da duygu ile başa çıkamaz.

Stresle başa çıkmanın ilk adımı buna istekli olmaktır. “Ben bu stresi yeneceğim ve bu sürecin beni çok fazla etkilemesine izin vermeyeceğim” düşüncesini tam anlamıyla hayata geçirmeye kararlı olmaktır.

Stres Unsurunun Farkında Olmak ve Yapılabilecekleri Yönetmek

“Stresli bir hayatı seçmeyeceğim” düşüncesi ile yola başladıktan sonra ilk yapılacak şey bireyin kendisinde stres yaratan unsurun ne olduğunun farkına varmasıdır. Unsurları tespit ettikten sonra da birey bu unsurların kendi etki alanında olup olmadığı ile ilgili düşünmelidir. Yani;

“Bu durumu ya da unsuru değiştirmek için yapabileceğim bir şeyler var mı?” sorusunu sormalı birey kendisine.

Varsa; “Neler yapabilirim?!” diye sormalı.

Daha sonra da, yapılabilecekler listesini çıkartıp bir an evvel eyleme geçmelidir.

Yoksa; “Bu durumu, bu gerçeği ne şekilde kabul edersem, bu süreçten en hasarsız şekilde çıkarım?” sorusu ile durumu olduğu gibi kabul etmek ve söz konusu durumla ilgili beklentilerini gerçekçi tutmak durumundadır her birey.

Durumun değişikliği ihtimali varken atıl kalmak ya da değişim imkansızken sürekli konu çerçevesinde düşünmek, “Bu neden böyle?”, “O niye bana bunu dedi?” diye uzun uzun zihinsel geviş getirmek stresi arttırır, sorunları büyütür ve hayatı baş edilemez hâle getirir. Bunun yerine durumu tüm gerçekliği ile görebilmek, değişmeyecek şeyler üzerinde çok durmamak insanı sakinleştirir. Bu sakinlik de müdahâle edilebilecek noktaları görmeye yardımcı olur. Gereksiz düşünceler, stresle başa çıkabilmek için şart olan enerjiyi alır götürür ve birey yapabileceği şeyleri de yapamaz hale gelir. Sonrasında da kar topu gibi büyüyen bir stres topu hayat arkadaşı olur bireyin.

Stresli İnsanlardan Uzak Durmak

Stresle başa çıkabilmek için farkında olunması gereken en büyük gerekliliklerden biri de stresin bulaşıcı bir duygu olduğudur. Stres bulaşıcıdır ve çok stresli insanların bulunduğu ortamlar, bireyin stresini yükseltir.

Her şeyden çok şikayet eden, her olayı zihninde büyüterek sürekli dışarı yansıtan bireylerle mümkün olduğu kadar az bir araya gelmek; görüşmenin zorunlu olduğu durumlarda da mümkün olduğu kadar stres içerikli konuşmaları bilinçli olarak dinlememek her bireyi rahatlatacaktır.

Sorumlulukları Gözden Geçirmek

Her bireyin yaşamı içinde kaçamayacağı, bir tarafta bırakamayacağı sorumlulukları vardır. Aslında her şartta hayata tutunmanın çok önemli sebepleridir sorumluluklar. Fakat bazen bireyler, bazı zorlukları isteyerek hayatlarına dahil ederler. Aslında zorunlu olmadıkları bu unsurlar, zamanla hayatlarının bir parçası haline gelir ama başka sorumluluklarla birlikte de çok yorucu olabilir. Böyle durumlarda her birey neredeyse otomatik olarak yapacaklarını yapar ve farkında olmadan stres yüklenir. Günün sonunda hayatın yorucu olduğu sonucuna varır. Yaşam isteği azalır.

Bu yüzden her birey zaman zaman sorumluluklarını gözden geçirmelidir. Hangi sorumluluklar zorunlu, hangileri sadece istekle sorumluluk haline gelmiş ve artık yük olamaya başlamış, bir bakmalıdır. Zorunlu olmayanları eleyerek, zorunlularla yola devam etmek insanı gereksiz baskılardan kurtarır.

Hedeflere Ulaşma İsteği

Anlamlı yaşanan her hayatta bir hedef vardır. Hedefe ulaşmak için gerekli olan gayret de daha önce bahsettiğim ölçülü stresin içindedir. Stresin ölçüsünün aşılmaması sonuca değil, sürece odaklanmakta gizlidir. Sonuca odaklanmak, olumsuzlukları akla getirir ve stresi yükseltir. Yüksek stres de süreci yönetmeye engel olur. Sürece odaklanmak, süreci doğru yönetmeye ve süreçteki güzellikleri kaçırmamaya sebep olur. Bu güzellikleri yaşamak hem stresi azaltır hem de sonuca katkısı büyük olur.

Stresin yok olamayacı gerçeği ile barışarak stresin yönetildiği yaşamlar en doyumlu yaşamlardır.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan