Ay Işığı Yolcusu

Bozulmak ve Onmak

6 Haziran 2023

Yazı: Bozulmak ve Onmak | Yazan: Atakan Balcı

“Cahilsin; okur öğrenirsin.
Gerisin; ilerlersin.
Adam yok; yetiştirirsin.
Paran yok; kazanırsın.
Her şeyin bir çaresi vardır.
Fakat insan bozuldu mu; bunun çaresi yoktur…”

diyor ya Ahmet Hamdi Tanpınar, kişi bozulduğunda ne eylenir, nasıl çözülür sorunlar?

Hâlâ kavgayı kimin düşüncesi üstün, kimin inancı hak/Hakk, sanıyor ve hemen hemen herkes böyle eyliyor. Sen savunduğunu söylediğin düşünceyi, hak olduğunu savladığın inancı bilir misin ki ey ehl-i vatan(!)!

Büyük yurtsever ve sultanların kendi mülkü olarak gördüğü toprakları içinde yaşayanların yurdu olarak adlandırdığı için sürülen, bu yüzden öldürülen (ki bu yalnız bizim sultanlara özgü değildir. Batıdaki tek adam yönetimlerinde de, örneğin, ülke ve içindeki tüm canlılar, hâtta insanlar, monarkın malı sayılır) ve Atatürk’ün, Tevfik Fikret ile birlikte en sevdiği iki büyük yırcıdan/şâirden biri ve büyük bir yazar olan Nâmık Kemâl, ülkeye ve ulusa, ulusu oluşturan kavimlere/etnisitelere büyük katkısı olan Kemâllerden biri olarak şunu söylemiştir “Vatan Şarkısı” adlı yırında/şiirinde çokça bilinen ve yazıncılarca/edebiyatçılarla göndermelerde bulunulan:

“Kalk ayağa ey ehl-i vatan, biz de şâdân (keyifli, Yaradan’ın onamasını/takdîrini kazanmak) olalım”

Buna karşılık, elbette Nâmık Kemâl’i kastetmeden, o günde ve sonrasındaki kim bilir hangi gelmiş veya gelecek günde “ulu koltuk”lara kurulan kim bilir kimlere, Nâmık Kemâl’in işte bu dizelerine karşılık olarak Ziya Paşa, Neyzen Tevfik veya Tıflı Hasan Efendi’ce söylendiği savlanan dizeler de şöyledir:

“‘Kalk ayağa ey ehl-i vatan’ dediler kalktık
Herkes oturdu biz ayakta kaldık.”

Elbette bu dizelerde yer alan “herkes” sözcüğü yerine “Neyzen Tevfik”in kendine özgü ünlü tarzına uygun görülen başka bir sözcük (puştlar) kullananlar da var, hattâ oldukça yaygın.

Bir ülkede “uğruna ölürüm”lü şarkılar söyleyenler olur bir, bir de türkü söyler gibi ülke ve özgürlüğe gerçekten adananlar. Altın için, elmas için, kim bilir hangi madenler için, para için ülkesini, ulusunu satanlar vardır. Bu kimseler, ki ülkesine en büyük seviyle bağlı olanları çok kolay “hâin” olmakla suçlar. Kezâ Atatürk ve 1919’dan itibâren İngilizler ve İngiliz gazetelerinden başlayarak giderek yayılan bir biçimde “Kemalistler” olarak anılan yoldaşları da ihânetle suçlanmış, haklarında îdam fermanı çıkarılmış, hattâ işgâlcilere direnmeyen İstanbul hükûmetince üzerlerine ordu salınmıştır. Önce “Nutuk”u, sonra da Ertürk Özel betiklerini/kitaplarını okursanız daha geniş olarak aydınlanırsınız bu konuda.

Peki bu “altın, elmas, maden” konuları nereden, hangi topraklardan çıktı? Afrika’dan çıktı, diyebiliriz sanırım. Kanlı Elmas adlı ünlü bir sinema filminden… Orada da büyük savaşımcılar var, gerçek yaşamda olduğu gibi. Afrika’da direnenler var, ülke ve özgürlük için!

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan