Biraz Kitap

Yabancı

17 Ekim 2023

Kitap: Yabancı | Yazar: Albert Camus | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Yabancı | Albert Camus

Meursault.

Hayatı çok boş vermiş gibi görünen bir karakter. Nehirdeki bir kütük gibi sürükleniyor. Karşı koymuyor, üzülmüyor, sevinmiyor, öylece bırakmış kendini, nehir nereye götürürse…

Yazar, “yabancı” demiş bu karaktere. Hali tavrı topluma, toplumca bu budur diye benimsediğimiz bazı değerlere aykırı diye olsa gerek. Ben o kadar kibar olamayıp kendisine “kütük” diyerek devam edeceğim.

Yabancı | Annenin Ölümü

Hikaye, Meursault’nun annesinin ölüm haberini alması ile başlıyor. Huzurevindeki yaşlı annesi ölmüş. Meursault bu durumu olağan karşılıyor. Ölüm özellikle de anne ölümü haberini alan evlat için uygun gördüğümüz üzüntüyü göremiyoruz kendisinde.

Onun bu ölüm haberini olağan karşılaması, diğer insanlar tarafından olağanüstü karşılanıyor. Halbuki anneniz öldüğünde üzülmeli, ağlamalısınız. Annesi ölen üzülür, ağlar. “Her fani bir gün ölümü tadacaktır” deyip soğukkanlı davranamaz kimse. Ya da annenizi daha iyi şartları olduğunu düşünerek huzurevine göndermek, bunun daha mantıklı olduğunu düşünmek ve bunu yaparken vicdanen herhangi bir yük çekmemek olacak iş midir? İşte bu normal olanı ve olmayanı kim belirlemektedir?

Meursault, kimin belirlediği belli olmayan ama normal olduğunu bir şekilde bildiğimiz/kanıksadığımız bu kalıplara uymadığı için yabancı biri.

Yabancı | Gönül İlişkisi

Annesinin ölümüne üzülmemesini, hatta tepkisiz kalmasını bir parça anlayabiliyorum. Neticede sanırım annesi ile çok paylaşımı olmamış, huzurevindeki annesini fiziken hayatından çıkarmış, bu fiziksel yokluğu benimsemiş ve zaten annesinin artık hayatta mı, ölü mü olduğu fark etmez hale gelmiş ve öldüğünü öğrendiğinde de hayatında bir şey değişmediği için bu ölüme herhangi bir anlam yüklememiş. Anlayabiliyorum. Fakat anlamadığım ve bence asıl yabancı ve kütük olduğu kısmı şu:

Bir kadın arkadaşı var Meursault’nun. Kadın, “Beni seviyor musun?” diye soruyor.

Meursault’nun cevabı:

“Ona bu sorunun manasız olduğunu söyledim, galiba hayır, diye de ekledim.”

Kütük herif.

Kadın buna kendisiyle evlenmek isteyip istemediğini soruyor. Fark etmez, diyor:

“Akşam, Marie beni görmeye geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, eğer o istiyorsa evlenebileceğimizi söyledim.”

Annen ölünce üzülmemeni öyle görmedim Meursault ama bu net kütüklük artık.

Yabancı | Cinayet

Romanın içinde bir de cinayet var. Meursault’nun hayatı bu cinayetle nehrin akışında kayıp giden kütükten, kıyıya vuran kütüğe dönüyor. Kıyıya vurdu artık. Hayatının kontrolünü eline alabilecek, insanlık namına bir şeyler hissedebilecek mi, yoksa sürüklenmeye devam mı? Ya da artık bütün bunlar için çok mu geç?

Meursault’nun hayatında sadece annesinin yeri değil, kendi kendisinin yeri de önemli değil gibi. Annesinin yaşıyor ya da ölmüş olması onun hayatını değiştirmediği gibi kendisinin de yaşıyor ya da ölmüş olması ile ilgilenmiyor.

Yabancı | Sıcaklar

Kitabı okurken Meursault’yu acaba bu sıcak havalar mı mahvetti, diye düşündüm. Meursault zaman zaman havanın sıcaklığından yakınıyor. Koyvermişliğinin altında sıcak havalar var gibi.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Josef Kılçıksız 17 Ekim 2023 at 07:59

    Bence “Yabancı”nın temel iletisi “absürt”tür. Absürt aynı zamanda anlatım düzeyinde de ortaya çıkıyor: Birinci tekil şahıs ağzından anlatılan bir öykünün konuşan “ben”in içselliğini göstermesi olağan olduğu kadar çarpıcıdır da. Absürde göre insan dünyaya ve kendine yabancıdır, kısacası mutlak olarak yabancıdır. Buradaki yabancılık varoluşsal olduğu kadar ontolojiktir de… Yabancı, insanlık ahvalinin boşluğunu/boşunalığını adalet eleştirisi ve bir insanın hem topluma hem de kendine karşı hissedebileceği derin yabancılık duygusu ile birleştiren bir eser.
    “Yabancı” günlük yaşamın iğrençliğini, güneşin kararsızlığı altında seyreden dünyanın ‘şefkatli’ kayıtsızlığını ve yalan söyleyemediği ya da ağlayamadığı için kendilerine benzemeyen birini sözde kendi kesinliklerini sergilemek için feda eden insanların cinnetini anlatıyor.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan