Yaratan ve Kurtaran’ı adlara tutsak etmeye çalışan densizlerle dolu bir yaşamın, bir gezegen dolusu düzen sapkını karmaşanın içinde yuvarlanırken ışıdı özümün odağında bir var oluş biçimi. Kalkıp gideyim, dedim; olmadı, gidemedim. Yanında durayım, dedim; depreşti içim, edemedim. Yaratan ve Kurtaran’ın açtığı aydınlık yol, bilim ve bilgelik ile debelendim. Deniz içre ilerlemeyi denedim, deniz olamadım, kendimleşemedim, bilemedim. Derinliğin en bitmezsi noktasında ışıdı içim. Yaratan ve Kurtaran ile yürüdüm ereğe, erek yoldaki tozmuş, anca bildim.
Yankı
Ea, Ea, Ea diye yankılanıyormış göklerin berisinde gökyüzüm ve insansıların göğü. “Duy beni, buradayım” diyor kim bilir ne zamandır aynı ses, adların derininde, etiketlerden özgür, içten, ferah soluğunun üfleyişiyle.
Oku
Enok/Hanok/İdris, değerli bir oğul, kendisel varlığı, yıldızları aşıyor yer yüzündeki tek bir noktadan, aynı noktaya ulaşana dek. Enok/Hanok/İdris seslendi kimseler içinde, seslendi kişilere, sesi göklerde yankılandı, yankısı kaldı. Sesi göklerde yankılandı, dışarıdaki yer yüzünü kaplayan tek gökyüzüne, kimselerdeki, hele ki kişilerdeki özü kaplayan yedi gökyüzüne değin ulaştı. Görüsü beyaz ilençle kaplanmamış olana, ki yoktur hemen hemen böylesi, görüsündeki beyaz ilenci yırtıp atana, yok kadar azdır böylesi de, görüsündeki beyaz ilence küçücük bir kara delik olsun açabilen, vazgeçmeyen aydınlık yüreklere ulaştı; ses ile değil, duyuş ile. Oku, işit, oku, duy, oku, anla; yeryüzünü, dışarıdaki gökyüzünü, içerideki toprak anayı, içerideki yedi gökyüzünü ve yedi göğün üzerindeki iki göğe bak, işit, oku, duy, oku, anla ama önce gözlerinden öte, gözlerinden derinde, gözlerinden içre gözünün üzerindeki perdeleri kaldır. Oku, oku, oku…
Yedi ve iki
Elim, lâm, mim; alfa ve omega; a, be ve ce… Yedi kat gök nerede ve yedi kat yer, yerin altı? Ve hâlâ görmüyor kimseler, kişiler müstesna en yakındakini bile en büyük giz gibi arıyor, arıyor, arıyor. Yedi kat gök nerede ve yerin altı yedi kat? Çok uzak ve çok yakın aranan giz. Dışarıdaki çevrenizde arayıp durun siz, bulamazsınız, bulamayacaksınız. Aramayı bırakın ve duyun içinizden haykıran sevgili sesi. Birbirine sevi ile sarılmış iki yılan ve bütünlüğün üçüncüsü. Nerede o giz, nerede aranan o sevgili? Dışarıdaki çevrenizden, yer yüzü dediğinizden daha yakın.
Sevi ve ışık ile!…
Atakan Balcı
No Comments