Geçenlerde karantinanın 69523. günü mü neydi, tam hatırlamıyorum. Dedim ki; “Göt, göbek saldım gitti. Evde bir spor yapayım. “ Geçtim odama açtım müziği cıstak cıstak. Yok plates bandı yok efendim ağırlıklar falan dizdim yere. Ortam şahane hatta üzerine su dök sırılsıklam ol, iki artistik…
Antiope’in Hazin Hikayesi Yeminle, yine altından Zeus çıkacak diye herhangi bir Yunan Tanrıça’sının hikayesini okumaya korkar oldum. Ulan Yeşil Çam’ın Nuri Alço’su neyse Yunan Tanrıları’nın Zeus’u da aynen o. Abi, efsaneye göre Nykteus’un kızı güzeller güzeli Antiope bir gün ormanda yürümekten yorgun düşüp ağacın…
Corona, öldürmezsen adam değilsin! Bir şeyin de bokunu çıkarmayalım. Yani nereden başlayayım bilmiyorum ama şu anki son durumum; Instagram’da Korhan ismini 2 saatir korona diye okuyorum. Bu virüs sosyal medyada öyle saçma bir hale geldi ki artık “Corona, öldürmezsen adam değisin!” demek zorunda kaldım.…
Yıl 1985, annem beni doğururken doktorun; “Bu çocuk yaşamaz!” diye ısrar etmesinin anlamını yaşım 35’e geldiğinde anladım. Doktor, “Bu çocuk yaşamaz!” neden dedi, Allah için bilmiyorum. G*tümdeki kurt sebebiyle anne karnında 8 ay dayanabilmişim. Sonra doğar doğmaz beni kuvöze almışlar. Baya bir müddet orada…
Davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş. Şimdi okurlar; “Ulan önüne gelen kitap yazıyor, oturduğu yerden para kazanıyor” diyorlardır. Evet evet, o kadar güzel para kazanıyoruz ki(!) bankalar bile, ”Bu kadar parayı biz saklayamayız” deyip geri gönderiyorlar. Bakın ben size kitap yazma ve yayınlanma sürecimden ufacık…
Çok net söylüyorum; kitap yazmak, kitabınız çıktıktan sonraki süreçten daha kolay. Yazdığım kitapların içerikleri zaten belli. Gün içerisinde olup biten tuhaf olayları, muhabbetleri mizaha vurarak karşı tarafa anlatmak. Demem o ki; “Kitap çıktıktan sonra bari bana bir şey yazdırmayın!” Hayırdır, neler oluyor? Abi, şimdi…
Turizm sektöründe ve iş hayatımın ilk yıllarında seyahat acentesinin birinde çalışıyorum. Bölge müdürü, yardımcısı, bir de benim tayfa derken ofisteki kadro sayısı 10 kişiyi geçmez. Bir gün bölge müdürü ve yardımcısı dedi ki; “Gençler biz bu hafta sonu yokuz. Burası size emanet.” Benim de…
2018 Sonbahar SenVeBen dergisinde yazmaya başlamadan önce bir dönem “Abe sokarım bu aşkın ızdırabına” diye bir çıkış yaparak turizmi bırakıp İstanbul’a gelmiştim. 4 ay dayanabilmiş, g*tüme baka baka geri dönmüştüm. Ama Allah var kitap yazmak için son derece uygun bir yer. O dönem yazmış…
Ben mi dedim, beni otel odasında yatırın diye?! Sezonun birinde yine, amele ben, lojmanda kalıyorum. Bir gün dediler ki; “Lojmanın çatısı su akıtıyor. İçerisi de rutubet olmuş. Bakım yapılacak birkaç gün otel odasına geçiyorsunuz.” Zaten bizler çok şükür henüz bu lojmanların akıtmayanını, rutubet olmayanını…
Bizim bu otelcilik sektöründe sevdiğim mevzulardan biri de yakın çevrenin sana güvenerek çalıştığın otele misafir göndermesi. “Bak sen ordasın diye oraya gönderiyoruz.” “Lütfen güzel oda ver.” “Özel ilgi olsun.” “Sen halledersin.” Bende zaten herkese “Tamam abi, hallederiz abi” dediğimden insanlar gönül rahatlığı ile çevresini…