Geçenlerde karantinanın 69523. günü mü neydi, tam hatırlamıyorum. Dedim ki; “Göt, göbek saldım gitti. Evde bir spor yapayım. “ Geçtim odama açtım müziği cıstak cıstak. Yok plates bandı yok efendim ağırlıklar falan dizdim yere. Ortam şahane hatta üzerine su dök sırılsıklam ol, iki artistik poz ile tam Tarkan’ın kliplerinde oynamalık. Öyle şahane.
Spora başlayalı 1 dakika ya oldu ya olmadı, güm güm kapı sesi geliyor. Bizim kapı sandım açtım kapıyı. Baktım ki üst kattaki komşunun kapısını çalıyorlar. Aldırış etmedim sporuma geri döndüm. Sonra baktım tekrar güm güm kapıya vuruluyor. Tekrar açtım kapıyı koridordan yukarı sesleniyorum; “Kim o?” diye. Ben de ablamla yaşıyorum bu aralar. Bizim ev de 3 katlı. Birinci katında biz. İkinci katında bir karı koca. Üçüncü katında da o karı kocanın anne ve babası kalıyor.
Ben “Kim o?” diye seslenince teyze de dedi ki; “Benim kızım. Oğlan evde, kapıyı duymuyor. O yüzden ses yapıyorum.”
Neyse abi ben yine kapattım kapıyı, sporuma döndüm. Ulan bu kez kapıya vurma sesleri çoğaldı, kadın “Oğlum… oğlum…” diye bağırıyor. İçeri ablamın yanına gittim. “Abla” dedim “bu normal mi? Adama evde bir şey olmasın. Normal şartlarda duyması lazımdı.”
Bu kez ablam yukarı çıktı. “Teyze” dedi “emin misin evde olduğundan?” Kadın dedi ki “Evet evde. Arabası da burada.”
Bu kez kadın gelinini aramaya başladı; oğlanın kapıyı açmadığını söylüyor. Gelin de oradan demesin mi, “ Anne ben çıkarken evde elektrikle uğraşıyordu. Bir şey mi oldu acaba?”
Bu kez kadın iyice telaşlandı.
Kapı da çelik kapı. Nasıl vuruyor, bağırıyor. O sese babası indi aşağı, bakın size yemin ediyorum. Yan binadaki, karşı binadaki konu komşu, hepsi sesi duyup ne oluyor diye kapının önüne geldiler. Bütün mahallenin gençleri, kadınları kapıyı açmaya çalışıyorlar. Biri kart sokuyor olmuyor; biri başka bir şey sokuyor yine olmuyor. Yani normal şartlarda birinin bu kadar gürültüyü duymaması için ölmüş olması ya da ne bileyim baygın vs. olması lazım. O yüzden millet iyice bir panik oldu. Oğlanın kardeşi itfaiyeyi aradı. Gelsinler de balkondan giriş yapsınlar diye.
Bu süreçte kapı hala tekmeleniyor, bütün mahalle çocuğun adını çığırıyor. Annesi artık kesin bir şey oldu düşüncesiyle feryat figan…
Baba artık itfaiyeyi bekleyemedi. Tuttu mahalleden genç birini, geldiler bizim evin balkonundan ip ile yukarı balkona çıkacaklar. Abi, baba 60 yaşında, balkonun korkuluğuna çıktı onun omuzuna da diğer genç çıktı. Yukarı tırmanıyor. Ben de mal gibi onlara bakıyorum. Bir yandan da “Ulan bunlar Allah korusun ya aşağı düşerlerse… Yukarıda oğlana belli ki zaten bir şey olmuş. Anneyi kim, nasıl zapdetcek? Ambulansa ilk önce hangi birini yerleştireceğiz?“ Kafamda dönen soruların haddi hesabı yok.
Neyse mahallenin delikanlılarından biri çıktı eve. Ben de hemen koridordan kadınlara haber veriyorum. “Tamam, tamam sakin olun. Eve geçtiler.” Tam o sırada Çin Seddi modunda yapılan kimseye geçit vermeyen o lanet kapı içeriden açıldı.
Karşıdaki manzarayı aynen aktarıyorum.
Öldüğünü düşündüğümüz adam, uykulu gözlerle bize bakıp; “Hayırdır ne oldu, ne yapıyorsunuz burada?” diyor. Senin ben varya… Pes ya.
Oğlum sen kaç aydır uyumadın, bu nerenin, hangi yörenin uykusu?
Bir yanda anne ve kız kardeşin oğlana sarılışları, diğer yanda da adamın, bütün mahallenin bizim kapının önünde ne işi var, ne oldu ki acaba bakışları…
Asıl bomba şimdi geliyor. İtfaiye arıyor. Mahalleye girdik, ne taraftasınız? Verin abi telefonu güzellik uykusuna yatan adam açıklasın ne taraftayız?
Kız kardeşinden itfaiyeciye giden cevap; “Abi kusura bakmayın. Abim uyuya kalmış bizi duymamış. Çok özür dileriz.”
İtfaiyeci, bize sövmezsen adam değilsin. Hakkettik.
Sporum ne mi oldu? Yalan oldu, ne olacak? Gittim duş aldım üzerine de ekmek arası bir şeyler oh 1.5 kilo daha aldım. Yarasın tosunuma.
Neyse uykusu ağırları da seviyoruz.
Bu arada mizahseverler için dergimizde Cem Albayrakoğlu’nın “Gırgırına” isimli köşesi var. Onu da okuyabilirsiniz, tavsiye ederim.
NOT: Bu arada bir hırsız ile anlaştık. Bu hafta bütün mahalleye kapı nasıl açılır diye ders verecek. 😝
Mizahla kalın.
Gülşah İslamoğlu
5 YORUMLAR
Gülşah Hanım ben de adamın başına bir şey geldi sandım. Neyse sorunsuz atlatmışsınız 😘
Gülşah Hanım kaleminize bayıldım. Gece gece çok hoş bir gülümsemeyle uykuya gönderiyorsunuz beni. Elinize sağlık 😊
Gülşah Hanım, ben de uykusu ağır olanlardan olduğum için nasıl bir duygudur çok iyi anlayabiliyorum arkadaşın kaldığı durumu. Hatta bir yazıda belki kaleme alırım yaşadığım benzer bir anıyı. Bu arada benden de yazında bahsettiğin için teşekkür ederim.
Kalemine sağlık
Gülşah abla, her zamanki gibi yine çok eğlenceli bir yazı olmuş. (: Ben de küçükken uyuyakalmışım ve aynı senaryo, itfaiye çağırıp balkondan girmeler.. Kendimi okumuş gibi hissettim. 😁
Sevgiler ♥️
Okuduğum ilk yazınız. Çok güldüm. Kaleminize sağlık…