İçim öyle zenginliklerle dolu ki açmadan tahmin dahi edemezsiniz. Tabii, açtığınızda gerçekten okumayı da bilmeniz gerekir. Sadece iki gözünüzü açıp okumanızdan bahsetmiyorum. Sonuçta herkesin 2 gözü var, değil mi? Beni daha çok yüreğinizde hissederek okuyabilir, okuduğunuzu anlayabilirsiniz. Beni sadece o iki gözüyle okuyanlar var…
“Müsvedde hayatlar yaşıyoruz, öylesine ciddiye almadan, özenmeden.” Sizler de, tıpkı benim gibi, kitap okurken hoşunuza giden cümlelerin altını çizer misiniz? 🙂Şimdilerde okuduğum kitap öyle güzel ki, beni öylesine sardı ki… Hikmet Anıl Öztekin’in “Ne İçin Varsa Onun İçin Yaşa” isimli kitabından alıntı yaptığım cümlelerden…
Bu aralar kuşlarla biraz fazla ilgiliyim. Hatırlarsanız, daha önceki yazılarımdan birinde, açık kalan kafesinin kapısından kaçan kuşun dünyamızla ile ilgili gözlemlerini paylaşmıştım sizlerle. Uzun zamandır da balkonda otururken ya da camdan dışarıyı izlerken kuşların göz alabildiğince özgürce uçuşlarını, bir ağacın rüzgarın esintisiyle sallanan dallarının…
Bazı kitaplar sadece isimleri ile cezbeder insanı. Kitapçıda, raflarda duran bir sürü kitabın içerisinde, bu kitabın dikkatimi çekmesi, bu sebepten oldu işte. Aynı zamanda oyuncu olan, yazar Almula Merter Churm’ın okumakta olduğum bu kitabı, beni heyecanlandırdı. Kitapta; acı çeken, hayal kırıklığına uğrayan, aldatılan, neden…
Şu sıralar, Botton’un “Mutluluğun Mimarisi” isimli kitabını büyük bir keyifle okuyorum. LinkedIn’de gezinirken, öneriler kısmında görmüştüm bu kitabı. Hem bugüne kadar mimari ile ilgili hiç kitap okumamış olmam hem de kitabın bir felsefeci tarafından yazılmış olması, ben de merak hissi uyandırmıştı.…