Teyzesinin evine vardığında, ki hatırladığından biraz daha küçük ve bakımsızdı, hayatın adaletsizliğine söylenmek arzusu duyduğu gecelerde bir duble rakının ona sunduğu sersemliği aratmayan bir ruh hali içindeydi. Evin ahşap kapısı aralıktı. Önüne bir çift kadın ayakkabısı bırakılmıştı. İçeriden gelen kadın sesinde vücut bulan ilahinin…
İndeks Birinci Bölüm: Her Şey Mümkün İkinci Bölüm: Örüntü Üçüncü Bölüm: Muris Çok uzak ülkelerin birinde yaşayan genç bir adam vardı. Köylülerin, aklından şüphe etmekle beraber biraz da tekinsiz bulduklarından alay konusu yapmaktan çekindikleri, her daim temkinli yaklaştıkları, kendi halinde bir garip… Kimi…
İlk günleri, fazlaca konuşmadan, kelimeleri mümkün olduğu kadar tasarruflu kullanarak, geçmişi konuşmaya hazır hale gelmek için acele etmeden geçirdiler. Yaşlı kadın, uzun zamandır beklediği kavuşmanın getirdiği mutlulukla senelerdir aşina olduğu sabrı harmanlamış, ömrünün son düzlüğünde kendisine sunulan keyifli anların şükrü içindeydi. O ise yaramazlık…
Yol boyunca hiç gözünü kırpmadı. Cama vuran yansımasını izlerken hüzünlü görüntüsü içini acıttı. Seneler sonra kasabasına dönüyor olmak onu, peşini hiç bırakmayan geçmişiyle bir kez daha hesaplaşmanın eşiğine getirmişti. Ama artık dönüşü olmayan bir yolda olduğunun farkındaydı. Aniden karar verip, gecenin bir yarısı biletini…
Rüzgar var deli gibi esiyor, yoksa arabayı kullanan o mu, ama daha bilmiyor ki kullanmayı, hem ehliyeti de yok, ne yapıyor bu kız, durdursam mı, hızla uzaklaşıyor, rüzgarı da almış arkasına, “dur, dur lütfen,” bu tarafa mı bakıyor, evet evet biraz daha yüksek bağırmalıyım,…
Hava sıcaklığı 35 dereceyi bulmuştu, yüzünden aşağıya soğuk terler akmakta ve Osman ayakta durmakta zorlanmaktaydı. Çok geçmeden yere yığıldı. Yakınından geçmekte olan bir taksinin şoförü aniden frene bastı, arabasını yolun karşı kenarında durdurdu. Aynı anda, Osman’ın düşüşünü görmesiyle kulağındaki kulaklıkta yüksek sesle dinlediği müzikle…
Yaşlı kadın, ağır adımlarla koltuğundan kalktı, camın önüne gidip perdeyi açtı, sokağı izledi bir müddet. Beklediği vardı, gelmesini ümit ettiği, yolunu gözlediği. Boş sokak hevesini biraz kırdıysa da umudunu canlı tutmak istiyordu. Usulca perdeyi geri kapattı, yine yavaş adımlarla mutfağa gitti. Fırına attığı böreğe…
Nasıl olabilirdi bu, anlayamıyordu, bu kadar düşük bir not nasıl alabilirdi? Fakat bu yeni gelen öğretmenin öğretme şekli de soru soruşu da çok farklıydı. Başarılı olmaya o kadar alışıktı ki, şimdi şaşkın ördeğe dönmüştü. Ablası geldi bir an aklına, “onun hiçbir konuda mükemmel olma…
Soğuk bir geceydi, insanı ürperten bir ayaz vardı. Banu arkadaşıyla buluşmuş, hoş bir gece yaşamış, eve dönüyordu. Aslında akşam dışarıda plan yapmak pek adeti değildi. Başka şehirde yaşayan arkadaşı bir günlüğüne oradaydı, gitmeden Banu’yu görebilmek için çok ısrar etmişti. Banu uzun zamandır evde yalnız…
Yine bir sabahın alacakaranlığında uyandı ve her zamanki koltuğuna oturdu. Güneşin doğuşunu izlemeyi gününün güzel geçeceğinin işareti bellemiş; olur da gün aydınlandıktan sonra uyanırsa huysuzluğu alışkanlık edinmişti. Gönül hep sevdi alışkanlıklarını, zararı olduğunu bildiklerini bile. Hepsi onun parçasıydı, hepsi kendisiydi.…