Yüzünde rüzgarı hissetti gökyüzünde süzülürken. İnsanları izledi uzun uzadıya. Her birinin bir acelesi vardı. Kimse başını kaldırıp onlara bakmıyordu. Sahi niyeydi bu telaşları? Hızlılardı; yavaş diye bir kelime yok muydu sözlüklerinde? Aslında önceden severlerdi durmayı, oturup onları seyretmeyi. Cam kenarlarına konmayı bu yüzden çok…
Bazen zaman dursun ister insan, bazen akıp çabucak geçsin. Değişik anların peşinde koşar çoğu zamanda. Bir rüzgarın esişine sığınmak ister, bir dalganın kıyıya vuran sesine, bir ağacın gövdesine, gökyüzünün sonsuzluğuna. Can ve Neşe de o ufacık anlardaki huzur için bu yolda, kaç gündür uzaktalardı.…
Yolun iki yanı yeşilliklerle doldu. Bulutlar artık denizle birleşip eşsiz manzarasını sunuyordu. Neşe derin bir nefes çekti içine. Ailesinden bir şey gizlemek nasıl yük olmuştu omuzlarına. Ancak özgürdü artık. Geri dönünce yüzleşeceği onca soruna rağmen özgürdü.…
1 Hafta, Biraz da Kilometre 👉🏻 Birinci Bölüm 1 Hafta, Biraz da Kilometre 👉🏻 İkinci Bölüm 1 Hafta, Biraz da Kilometre 👉🏻 Üçüncü Bölüm “Bu yol her zaman bana huzur verir” dedi Neşe. İç çeker gibi bir hali vardı. Can bunu sezmişti…
Kahvaltı için durduğumuz alan beklenmedik şekilde güzeldi. Şanslıydık ki masaların bulunduğu alanın iki yanından da sular akıyor, yeşillikler yokun o gri görüntüsünü çok güzel kamufle ediyorlardı.…
Can bir elinde valiz, bir elinde telefon etrafına bakınan kadını hemen tanımıştı. Neşe bu olmalı diye geçirdi içinden. Neşe ise hafif telaşla etrafına bakıyor ancak burnunun ucunu bile göremiyordu. Elleri şimdiden terlemeye başlamıştı. En sonunda asla fark edilemeyeceğini anlayan Can ilk adımı attı.…
Hayatım boyunca olmam gereken kişi oldum. Uslu, çalışkan, iyi, samimi, başarılı, takdir edilen ve örnek gösterilen. İşe girdikten sonra bir karar verdim. Hayatımın her döneminde istisnasız ertelediğim ne varsa gerçekleştirecektim. Aslında içimdeki yılların çekingenliği ile ne yapacağımı bilmezliğim beni hep kuşkuya düşürdü. Elim ekrandaki…
Bisikletiyle giderken burnuna dolan çeşit çeşit çiçeklerin kokusuyla gülümsedi. Diğer bisikletli yolculara mutlulukla zilini çalarak selam verdi. Üniversite binasını gördüğünde yavaşladı. Sepetindeki eski defterleri özenle kucaklayıp kütüphaneye ilerledi. Defterlerin üzerinde yazan tarihten bu yana bir asır geçmişti bile. Okulda okumuşlardı kitaplardan. Ne yüzyılmış diye…
Evlenince her şeyin değişeceğini düşünenlerdendim ben de. Sanki o imzalar atıldıktan sonra peri masalım başlayacaktı. Ama işler aynı çatının altına girince değişti. Başta her şey güzeldi. İki insanın birbirini sevdiğini fark ettiren bir ilişkiydi bizimki. Birbirine vakit ayıran ancak zaman da tanıyan, sınırları ve…
Kısa bir mola için neler gerekli? Sıcak bir bardak çay ya da bir fincan kahve mi? Soğuk yağmurlu bir günde battaniyenin içinde tüm gün yumak halinde oturmak mı? Pencereden bakıp gökyüzünün bittiği o en uzak yere gitmek istemez mi insan? Uçsuz denizde ufuk çizgisinin…