Portakal Çiçeği

97 Yıl

30 Ağustos 2019

Yazı: 97 Yıl | Yazan: Sıla Malik

Güzel ülkemizin güzel insanları;

Bu sabah kendinizi bir kez daha gururlu, minnettar, en önemlisi şanslı hissettiniz mi? Bu sabah bir kez daha hangi şartlardan geçip bugünlere geldiğimizi anımsadınız mı? Bu sabah bir kez daha kendi kendinize duyarlı olma sözü verdiniz mi?

Tüm bunlara cevabınız evet ise tek bir soru kaldı geriye.

Peki ya yarın? Yarınlar?

Ben iki binlerin başında doğdum. 97 yıl tahayyül etmesi zor bir zaman dilimi benim için. Ancak masal gibi gelen 97 yıl önce yaşananlar bir tokat gibi çarpıyor yüzüme.

Biliyorum, bugün “zaferimizin” günü. Ziyadesiyle gururlu ve minnettarım. Ancak bu sevinç duygusuna kapılmam mümkün değil.
Düşman elinden, kanla canla alınan bu güzel topraklar için beklenen gelecekte yaşıyorum. Fakat o beklenen gelişimi gösterebiliyor muyum/uz? Tartışılır.

Coşkuyla yazılar yazmak isterdim, yazılacağına da eminim. Ancak bu bir gerçek. Eğitim seviyemizin bizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarması gerekirken biz Türkiye Cumhuriyeti “Dünyanın En Mutlu Ülkeleri” sıralamasında 156 ülkeden 79’uncuyuz. 3 yılda bir açıklanan OECD verilerine göre 64 ülke arasında okumada 37. Matematikte 45. Bilimde ise 41.’yiz. Hemen ardından 2018 yılında dünya eğitim sıralamamız 137 ülke arasında 99. Sonuncusu ve bence en vahimi bu yaz geldi. MEB’in ABİDE sonuçlarına göre 8. Sınıf öğrencilerinin %66,1’i neden sonuç ilişkisi kuramıyor. %16,4’ü ise dört işlem yeteneğinden yoksun. Ve bu çocuklar önümüzdeki dönemde liseye başlıyorlar.

Evet, bugün bizim zaferimiz.
Evet, bugün kutlamamız var.
Ancak kendimizi zafer sarhoşluğuna bırakmamalıyız.

Hele ki 97 yıl sonra durum böyleyken.

Beni sakın ama sakın yanlış anlamayın. Ben iç karartmak, umutlara kara leke sürmek için yazmıyorum bunları. Aksine bu ülkenin genç bir ferdi olarak özellikle hatırlatıyorum. Yazıyorum çünkü hepimiz çok büyük bir borçla doğduk bu topraklara. Vatanı kurtaranlara, kanının son damlasına kadar savaşan Mehmetçiklere, aşından dişinden arttırıp cepheye gönderen analara, en önemlisi Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu doğduk.

97 yıl önce bugün söylediği “Bizim savaşımız şimdi başlıyor” sözünü kulağımıza küpe etmemiz gereken bir dönemdeyiz.

Onların zamanında düşman eli silahlıydı, kendini belli ederdi. Bizim düşmanımız daha sinsi, daha ölümcül. Bizim düşmanımız tek, savaşımız sonsuz. Çünkü bizler cehalete karşı, bilgisizliğe, hoşgörüsüzlüğe, saygısızlığa ve kötü itibara karşı savaşıyoruz.

Onlarca aydınımızı yurt dışında yaşatan imkansızlıklara karşı savaşıyoruz, milyonlarca gencin aklında olan ülkesinden gitme fikrine karşı savaşıyoruz.

Elimizdeki tek ve ölümsüz panzehrin kıymetini anlatmak, aşılamak için savaşıyoruz.

Umarım en kısa zamanda yeni yüzyılın en ölümcül savaşından 97 yıl önce bugün olduğu gibi zaferle çıkacağız.

Bu ülkenin harcında Mehmetçiğin kanı, Atatürk’ün o engin bilgisi ve zekası oldukça, bir de yanı başımızdan Nutuk eksik olmadıkça Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacak.

Sıla Malik

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan