Satır Arası

Boşluk Hissi ve Duygusal İhmal

26 Şubat 2021

Yazı: Boşluk Hissi ve Duygusal İhmal | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Her insan zaman zaman, bazı insanlar ise çoğu zaman kendisini boşluk hissi içerisinde bulur. Ne yapacağını bilemez, ne anlatacağını bilemez, içinden çıkmak isteyenlerin bir türlü dışarıya akamadığını hisseder. Bu aslında duygularını ifade edememekten kaynaklanan bir histir. Duygular dile dökülemez çünkü duygular tanımlanamıyordur.

Neden Bazı İnsanlar Duygularını Tanımlayamaz?

Ne hissettiğini başkasına söylemek ayrıdır, kendine söyleyebilmek ayrıdır. Bazı insanlar duygularının farkındadır ama dışarı belli etmek istemezler; bazıları ise kendi içlerinde bile duygularının tanımını yapamazlar. Bunun sebebi duygularını tanımamış hatta belki de duygularıyla hiç tanışmamış olmalarıdır.

Duygularla ilk tanışma elbette çocukluk günlerinde olur. Çocuklar çabuk sevinir, çabuk üzülür, çabuk korkar, çabuk öfkelenir, çabuk umut eder, çabuk umutsuzluğa kapılır. Zıt duyguların bile birbirine dönüşmesi o kadar çabuktur ki çocukların hayatın içinde tüm bunları anlamlandırmaları kolay değildir. Duyguların anlamını bulması, mümkün olduğunca dışarıdan anlaşılması ve çocuğa anlatılmasıyla olur. Anlatmakla birlikte duyguların yaşanmasına izin verilmeli, bunun için gerekli ortam sağlanmalıdır.

Hiçbir Duygu Kötü Değildir

Çocuklukta öğrenilmesi gereken ilk şey, tüm duyguların insan için olduğudur. Hiçbir duygunun kötü olmadığıdır. Özellikle üzülmenin zayıflık olmadığıdır. Çocukken duyulan kıskançlık hissinin utanılacak bir şey olmadığıdır. Küçük şeylere sevinmenin çok güzel bir yaşam tarzı olduğudur. Bunlar ve benzer duyguların yok sayılması, ömür boyu duyguların bastırılmasına yol açar. Bastırılan duygular hiçbir zaman su yüzüne çıkmadığından tanınmaz ve tanımlanamaz; böylece insanların içinde büyük bir boşluğa, büyük bir anlamsızlığa sebep olur.

Duyguların tanınmasına teşvik etmeme hali duygusal ihmaldir. Yani boşluk hissinin kökeninde duygusal ihmaller vardır.

Duygusal İhmal

Duygusal olarak ihmal edilmiş bireyler dışarıdan ihmal ediliyormuş görüntüsünü vermeyebilirler. Her türlü fiziksel ve maddi ihtiyaçları imkanları çerçevesinde karşılanıyor olabilir. Sadece duyguları görmezden geliniyordur. Çok önemsiz bir ayrıntı gibi görünür çoğu insana bu ama en az fiziksel ihtiyaçlar kadar önemli bir gereksinimdir duyguların önemsenmesi.

Hiçbir ebeveyn çocuğu için kötü bir şey istemez ve onu bilerek, isteyerek ihmal etmez. Duygusal ihmal de kesinlikle bilinçli yapılan bir şey değildir. Bazen ağır yaşam şartlarından bu ihmalin farkına varamazlar, bazen içinde yaşadıkları kültür bunu gerektirebilir. Çoğu zaman da çocuğun her türlü ihtiyacını gerektiğinden çok ve gerektiğinden çabuk karşılar ebeveyn. Bu da aslında bir çeşit duygusal ihmaldir. Her şey fazlasıyla karşılandığından çocuk, hayat için çok önemli olan özlem gibi, korku gibi bazı duyguları tam olarak tadamaz ve öğrenemez. Bu duyguların da öğrenilmesi, hayatla başa çıkmak için çok önemlidir.

Kendi Kendine Duygusal İhmal

Duygusal ihmale, küçükken çevrenin katkısı çoktur fakat yetişkinler de zaman zaman kendilerini duygusal olarak ihmal edebiliyorlar. Belki geçmişten gelen kodlarla, belki de yine yaşamın hızı içinde, kendi duygularını yok sayarak yaşayabiliyorlar farkında olmadan. Üzüldüklerini, heyecanlandıklarını hatta bazen çok sevindiklerini bile açık açık söyleyemiyor, göstermiyorlar. Ya da hep başkalarının hayatlarını ve isteklerini kendilerininkinin önünde tutuyorlar. Bunların hepsi duygusal olarak kendini ihmal etmek. Bu da boşluk hissine kapılmaya sebebiyet veriyor.

Boşluk hissini fark ettiği anda, yaşı kaç olursa olsun herkes kendi içine ve duygularına bakmalıdır. İhmal ettiği duyguları önemsemenin vakti gelmiş demektir. Duyguları önemsemek kendini önemsemektir. Duygularını anlamak ve anlatmak iç huzura kavuşmaktır. Huzur ise hayatın özüdür.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan