Portakal Çiçeği

Her Nerede Yaşatılıyorsak

22 Mart 2021

Yazı: Her Nerede Yaşatılıyorsak | Yazan: Sıla Malik

Aslında bambaşka, daha sıcak, daha samimi ve birkaç dakikalığına içinizi açacak bir hikaye ile karşınıza çıkmak istiyordum bu hafta. En son yazdığım yazının da konusunda kadınlar vardı. Ancak bir gece önce yaşadığımız olay beni hikayemi paylaşmaktan alıkoydu, çünkü içime hiç ama hiç sinmedi.

Ben, daha yeni 19 yaşına basan, hayalleri ve hedefleri olan bir üniversite öğrencisi ve genç bir kadınım.

Bu ülkede, doğdumdan beri belli bir düzenin bize sağladığı hizmetleri gören, alternatif bilmeyen ve kendi alternatiflerini yaratma eğiliminde olan kuşakta yer alıyorum. Her şeyi gören, her şeyin farkında olan bir neslin parçasıyım. Ancak sokağa çıktığımda içimde oluşan huzursuzluğa asla bir çarem olmuyor. Cebimde duran ve daima elimle sıkı sıkı kavradığım anahtarlığım beni güvence altına almaya yetmiyor. Telefonuma yüklediğim yüksek desibelde rahatsız edici ses çıkartan uygulamalar beni korumayı tam anlamıyla başaramıyor. Ne küçük boy biber gazı, ne ne kadar bedenimi kapatmam, ne de kimseyle göz teması kurmamam beni korumaya yetmiyor. Çünkü bir dayanağım yok, çünkü suçu işleyeni korkutacak, bunu yapmasına engel olacak bir caydırıcı yok.

Biz kadınlar olarak ne kadar görünmez olmaya çalışırsak çalışalım bu zihniyet her zaman bir mazeret buluyor.

Çünkü asıl problem görünenden ziyade düşüncede. Uzun zamandır gündemde olup uygulanmayan bir sözleşme idi İstanbul Sözleşmesi. Ama vardı. Bir umuttu. Kendimizi savunurken kullanabileceğimiz en önemli güvencemizdi. Toplum huzuruydu. Rahatça dolaşabilmekti. Gülebilmekti. Halkın her kesimi için bir barış çağrısıydı. Çünkü adaletliydi.

İnsan diyordu, yaşam hakkı diyordu, huzur diyordu. Ölmeyeceğimizin garantisi, öldüremeyeceklerinin kanıtıydı. Adını bile bizden aldı. Mozaiklerin en güzelinden, farklılıkları en güzel sahiplenip harmanlayan İstanbul’dan aldı. Çeşitliliğe saygıdan, ötekileştirmeyen bir yer olan İstanbul’dan aldı.

Bu unutuldu, maddeleri unutuldu, uygulanması bile unutuldu ancak en azından oradaydı. Şimdi elimizden bu umut alındı. Tünelin ucundaki o cılız ışık kapandı. Ve kadın yok sayıldı.

Elbette yok olmayacağız. Elbette yaşamdan, yaşamaktan vazgeçmeyeceğiz. Ancak artık şunu biliyoruz ki kendimizden başka güvenebileceğimiz olgu yok.

Bundan sonra bilinçli insanların birbirine desteği var. Bir şeyleri değiştirebileceğine inanan insanlar var. İçimiz acıya acıya diken üstünde olmak var. Üstümüzde kara bulut, fırtına çıkar mı korkusu var. Ama unutmayın, her fırtına, her sağanak yağış gökkuşağının habercisidir. O güne kadar yaşamaya devam. O güne kadar hayattan kopmamaya aksine dört elle sarılmaya devam…

#İstanbulSözleşmesiYaşatır
 
 
Sıla Malik
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Pınar Sude Genç 22 Mart 2021 at 11:14

    Akşam tek başına yürümek zorunda kalan bir kız çocuğunun korkuyla sürekli arkasını kontrol etmesinin, her tek başına taksiye binişinde plakayı bir yakınına mesaj atmasının, otobüste tek kalırsa yaşadığı korkunun, bir gün benim de başıma gelebilir diye KADES uygulamasını telefonda bulundurmasının nasıl bir his olduğunu birazcık, yalnızca birazcık bilselerdi hâlâ daha bu karara sevinenler olurdu muydu bilmiyorum. Çok üzücü. Üniversite sınavının erkene alınmasından sonra bu haber ile ikinci kez bu ülkede gençlere ve kadına değer verilmediğini bir kez daha derinden hissettim.

    • Yanıtla İlknur Beysan 24 Mart 2021 at 13:46

      Duygulara tercüman bir yazı 👏👏

    • Yanıtla Sıla Malik 9 Ağustos 2021 at 15:00

      Sınavlar geldi geçti; günler geceye, geceler güne karıştı. Bağırdık, duymadılar. Gözlerine soktuk, görmediler. Ama bir gün biter bu devranda. Elbet çekilir düzeni döndüren değirmenin suyu.
       
      Eğmeden başı dik tutabilmekte iş. Yara alsa da varoluşumuz dimdik durmak zorundayız. Hayata karışmalı, hayatı yaşamalı, hayat dolu olup hayatın bilincine varmalı.
       
      Korkularımız bir gün onların sonu olacak. Karanlık kalpleri bu kez bizi değil onları yutacak. Hiç merak etme. 💪🤍

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan