Satır Arası

Konfor Alanları

18 Haziran 2021

Yazı: Konfor Alanları | Yazan: Nalan ErpolatSürekli değişmek, her değişimi gelişime dönüştürmek son zamanların en çok söylenen ve üzerinde yazılıp çizilen unsurlarından biri haline geldi. Gelişim gerçekten çok önemli fakat birçok birey gelişime nereden başlaması gerektiğinin farkında değil. Herkesin kafasında gelişmek için birçok plan, proje beliriyor; herkes bir şeyler yapmak istiyor bu hayatta. Ama isteyenlerin çok küçük bir kısmı başarıyor istediklerini ve planladıklarını hayata geçirmeyi. Geriye kalan büyük kısım da bu küçük azınlığın ne kadar şanslı olduğunu, talihin hep bu insanlardan yana olduğunu konuşup duruyor.

Gerçekten şans mı bu insanların hayallerini gerçekleştirebilmelerinin nedeni? Başarılı insanların işleri hep mi rast geliyor? Hiç mi zorluk yaşamıyorlar ya da tökezlemiyorlar?

Yaşıyorlar, hem de çok zorluklar yaşıyorlar, tökezlemenin de ötesinde çok düşüyorlar ama kalkıyorlar. Bu gücü hayata karşı tutkularından alıyorlar, hayata ve kendilerine olan inançlarıyla sürekli gelişiyorlar. Gelişmek için de sürekli konfor alanlarını genişletmenin gerekliliğini biliyorlar.

İnsan ve Rahatlık

İnsan bedeni rahat olanı sever ve her zaman rahat olana meyleder. Bedeni rahat ettirmek güzeldir elbette ama gelişim için bu rahatlık uygun değildir. Bir şeyleri öğrenmek için okumak ya da dinlemek istediğimiz zaman dikkatimizi toplamamız gerektiğinden, rahat oturan pozisyondan daha dik ve yaslanmadığımız bir pozisyona geçeriz. Aksi halde, yatar pozisyonda kaldığımızda, uyku hali ağır basar ve asla öğrenme yoluna giremeyiz.

Aynı bedenin gelişmek için rahattan uzak hale gelmesinde olduğu gibi, bireyin kişisel olarak ya da mesleki olarak gelişmesi için de ruhen ve zihnen biraz rahatsız hale gelmesi gerekir. Yani kişinin konfor alanından çıkması zaruridir. Hep aynı çemberin içinde, hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlara ulaşmak imkansızdır. Bu yüzden rahat ve kolay olandan küçük adımlarla da olsa uzaklaşmaya çalışmak yeni ufuklar açar insanlara. Yeni yerlerde, yeni tanışılan insanlarla gelişim daha muhtemeldir. Girişimsiz gelişim olmaz; girişim demek yenilik demektir; yenilik de ancak ancak alanını genişletmekle mümkün olur.

Konfor Alanından Uzaklaşan İnsanın Yolculuğu

Birey, çok rahat hissettiği, risklerden ve tehlikelerden uzak olduğunu düşündüğü konfor alanından çıkmakla ne olacağını önceden kestiremeyeceği bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta yanılgılar elbette olur. Yanlış yerlere çıkabilir yollar ya da yanlış insanlarla kesişebilir. İşte yapmak istediklerine karşı olan tutkusu bu noktada devreye girer bireyin. Tutku, yaşanan her şeyden bir şeyler öğrenilebileceğine ve hiçbir şeyin boşu boşuna yaşanmadığına inanmaktır. Bu tutku da bireylere yaşama sevinci verir. Tutkuyu yakalayan insan, hayatın anlamını içselleştirmiş insandır. Hayatın anlamı da hiçbir şeye cesaret etmeden, rahatını bozmadan, konfor alanından çıkmadan yakalanamaz.

Konfor Alanın İçinde Kalmak

Konfor alanından çıkamayan insan, rutin bir hayata razı olur. Belki yetişkinliğin ilk yıllarında güzel, rahat bir hayatmış gibi gelebilir bu durum ama zamanla hayatı bireyin gözünde anlamsızlaştırır. Boş bir döngünün içinde, boşu boşuna yaşıyormuş hissine kapılır birey. Yaş geçtikçe, konfor alanından çıkma ihtimali de azalır. Bu durumun önüne geçilmezse de sonuç depresyona kadar gider.

Bu yüzden her insan yaşı kaç olursa olsun, hayata karşı cesaretini korumalı ve kontrollü olarak konfor alanından çıkmalıdır. Burada kontrollü olmak çok önemlidir. Konfor alanından çıkmak küçük riskler almayı gerektirebilir ama alınacak risk mevcut hayatın şartlarının çoğunu değil küçük bir kısmını tehlikeye atacak kadar olmalıdır. Bu ayrımı yapabilmek ve bu hayatta yaşandığı sürece konfor alanını genişletmek mutlu olmanın en büyük gereklerindendir.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Pınar Sude Genç 18 Haziran 2021 at 15:30

    Ne güzel yazmışsınız.. Bence çalışmaktan yorulmanın nihayetinde ödül olarak gelen “dinlenme” durumu, hiç yorulmamışken yapılan bir tatilden çok daha tatlı geliyor insan ruhuna. Yazınızı okumak gerçekten iyi geldi (:
     
    Sevgiler

    • Yanıtla Nalan Erpolat 20 Haziran 2021 at 19:03

      Beğendiğine çok sevindim Sudeciğim. Çok teşekkür ederim.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan