Ay Işığı Yolcusu

Kulak Ver

22 Mart 2022

Yazı : Kulak Ver | Yazan: Atakan Balcı

“Keşke bulabilsem, gerçekten mutlu olurdum ama keşke…” denebilecek anlarla dolu yaşam. Ama aradığımız gerçekten istediğimizle aynı mı artı istediğimize “inandıklarımız”ı mı istiyor özümüz? Kendine kulak veriyor musun tüm yönleriyle, gerçek anlamda?

“Ben kendime değer veriyorum” dediğinde, dibinden doruğuna değin inansan da söylediğine, değer verdiğin kim, kendin mi, açgözlülüğün mü? “Ben kendime değer veriyorum” dediğin sözde yer alan o “kendi” kim, sen misin gerçekten, “özün” mü? Kimi kandırıyorsun Yaratan aşkına? Kendini çok iyi kandırıyorsun, çok!

Kulak ver sana bende/kul/köle diyene. Kulak ver seni özgürlük ve onura çağırana. Ve kulak ver, kulak ver özündeki sessizliğe. Hangisi evrensel iyinin sesi, hangisi iblisin? Hangi sesi duyuyorsun varlığının özündeki sessizlikte?

“Beni bende demen, bende değilem
Bir ben vardır bende benden içerü”

Diyor Yunus Emre. Hacı Bektaş-ı Velî‘nin yolunda, Tapduk Emre‘nin öğrencisi, Ahi Evran/Nasreddin Hoca‘nın açtığı yolda Ahîlerin kurduğu “Ankara Cumhuriyeti” topraklarında yola eren Yunus Emre ermiştir seviye, onura, özgürlüğe. Çünkü Tanrı arı bir sevgidir, salt sevgi!

Yunus’a kulak ver, Hacı Bektâş-ı Velî’ye, Tapduk Emre’ye, Ahî Evran’a/Nasreddin Hoca’ya, Ankara Cumhuriyeti’ni kuranlara, o yolu yeniden açanlara; özüne kulak ver her edimden öte, kendine, “içerideki”ne!

Sevi kişinin özündeki cevherde parıldar.

Ara sıra bir diğer kişi çıkarır ışıltının özünü ve sonra sen Mecnûn olursun “açtığı yolda” sevgilinin, sevgi olursun. Umûdu çağıran Umay Ana‘nın kızılına sarılır; gelinlere sarılan kızıl gibi, iblislerden korusun diye Umay Ana, umut korunsun; bebeler kırk gün korunurken üzerlerine örtülen kızıl gibi, iblislerden korusun Umay Ana, umut korunsun.

Kızıl senin içinde akar, kor gibi yanarken efil efil akar. Umay Ana özündeki parıldayıştır. Karanlık da sensin, karanlıklar ortasında ışıldayan da. Yığın içindeki karanlıkları besler, yalnız kalmak istemezsin. İçine kulak tıkar, yığına kulak verirsin:
“Yalnız kal!”

“Yalnız kal!” Yalnız kal ve dış seslere kulak tıka. Duyacaksın ki içinde de onların sesleri dolmuş, taşıyor. Kurtul o seslerden, içindeki yığından da. Sessizce otur ve sessizlik denizine sokul. “Her şey güzel olacak”, göreceksin, göreceğiz! Sonra yavaş yavaş aç kulaklarını, kendin olarak.

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 23 Mart 2022 at 14:37

    “Yalnız kal!”
     
    Ne kadar doğru. Yığının göre göre karaya ak demesini kabul etmediğinde “yalnız” kalıp direnmek gerekiyor.
     
    Sürüden ayrılanı da kurt falan kapmıyor 😉 Sürü, sürü olmayı kabul ettiği sürece başlarında bir çoban olacaktır. Koyun olmak yerine çoban olmayı tercih ederim ben 🙃 Yalancı bir çobanın arkasından gitmek yerine, sürüden koparabildiğimle kendi sürümü kurarım.

    • Yanıtla Atakan Balcı 25 Mart 2022 at 13:00

      Sanırım çok küçük sayılan yaşlarımdan beri seçimim bu yöndeydi benim de; sürüye uymaktansa yalnız kaldım. Gerekirse içindeki dağ başında bir zerdüşt veya ormanında bir kam/şaman olurum kendi var oluşumla!
       
      Güzel ve leziz yorumun için teşekkür ederim!… 🙂

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan