Açık Pencere

Kadın Sesi | 2

8 Nisan 2022

Yazı: Kadın Sesi | 2 | Yazan: Şen Sevgi Erişen

 

İndeks

Kadın Sesi | Füruğ
Kadın Sesi | 1
Kadın Sesi | 2
Kadın Sesi | 3
Kadın Sesi | 4
Kadın Sesi | 5
Kadın Sesi | 6

 
“Yan yana yürüyemez miyiz?” diye sordu kadın. “Ne var bunda?”

Adam yanaşıp usulca kulağına fısıldadı; “Bu sokak eski eşimin oturduğu sokak. Tanıdık birine rastlarız ne olur ne olmaz.”

“Ne var bizi görse birileri? Korkuyor musun karın duyacak diye?”

“Yok, korkmak değil, işte yanlış anlaşılırız.”

“Sen önden yürü o zaman, ben arkandan gelirim.”

Sokaktan geçtikten bir süre sonra tekrar yan yana geldiler. Geldiler gelmesine ama kadının gözlerine bir sis düşmüş, göğsünün tam ortasına bir yumru oturmuştu. Gene de zoraki bir gülümseme kondurdu dudaklarına, adamın yüzüne bakmaya devam ederken.

Biraz daha yürüyüp cadde üzerindeki bir kafeteryaya oturdular.

Adam telefonu çalınca ayağa kalktı. Kadın da oturduğu yerden hem onu izledi hem düşündü bir yandan:

“Ne garip, böyle yapınca birden soğuyorum ama sonra hak veriyorum ona. Şimdi uzun uzun konuşur bilirim. Ne yapsın işte işlerini yola koymaya bakıyor. Enişteme benziyor şöyle başını hafif öne eğince. Eniştem yakışıklı adamdır. Ah, ah iş kurabilirse rahat ederiz. Ev kirasını benim maaşımla öderiz onunkiyle de geçiniriz. Çocuk olursa o zaman ne yaparız bilmem.”

Adam telefonu kulağına dayamış, kadına kaş göz ederek konuştuğu kişiyle yarı alay eder bir halde gülümsemeye çalıştı. Kadın ağız hareketleriyle “Hadi ama uzatma” dedi. Adam “tamam” der gibi başını salladı.

Kadın garip bir şekilde yıllar önce annesinin mutfak masasında babasına sofra hazırlayan hâlini hatırladı. Çiçekli perdeleri, kareli masa örtüsünü ve annesinin üzerinde görmeye alışık olduğu yeleği de… “Annem” dedi şöyle bir içten. Sanki karşısında bir oda vardı da hepsi oradaydılar. Mavi cam vazo, duvar raflarındaki beyaz işlemeli örtüler.

O an burada kendi değil de annesi oturuyor, ayakta duran sevgilisi de babası gibi bakıyordu. O günü, babasının yüzündeki sıkıntılı ifadeyi hatırladı, söylediklerini de. Annesine acı acı bakıp; “Songülüm, bugün yarın borcumuzu almaya gelirler. Yok mu bir kenarında birazcık birikmiş, veriver canım, kazanınca yerine koyarız.”

Yerine koyarız.
Yerine koyarız.
Öylelikle gitmişti annesinin onun için hazırladığı çeyizlik paraları.

Ah babam ah!

Evlerinin yakınında belediyede çalışan bir kadın vardı annesinin görüştüğü. Sık sık gelir giderlerdi birbirlerine. Bir keresinde konuşurlarken duymuştu:

“Songül Hanımcım, söyleme paran olduğunu eşine, alır bir daha da vermez. Yazık olur bütün emeklerine. Kolay mı biriktirdin sen onları?”

Kadın, sevgilisinin telefondaki konuşmasını beklerken annesinden, o günlerden bir türlü sıyrılamıyordu.

Bir rüzgâr esti pencereden içeriye.

Annesinin elindeki paralar uçuştu sağa sola. Annesi tutmaya çalıştıkça havalanıp bir türlü yere inmiyordu paralar.

Kadıncağız kalktı ayağa. O zaman yeni serpilmek üzere olan kendisi de ayakta duruyordu, baktıkça gitgide küçüldü masa, pencere, perde, annesi, paralar… Sonunda o da her gün giydiği büzgülü eteğiyle havalandı paralarla beraber uzaklaştıkça uzaklaştı gözden kaybolana kadar.

Bir el dokundu omzuna, irkildi o zaman genç kadın. Kendine geldi. Toparlanır toparlanmaz merakla sordu sevgilisine; “Kimdi konuştuğun?”

“O iş yapacağım çocuk.”

“Ne istiyor, para mı?”

“Ne isteyecek başka, para istiyor.”

Sözler tanıdık geldi kadına, kelimeler farklı olsa da kulağına gelen sesin titreşimi aynıydı. Havanın ağırlığı mı çöktü üzerine yoksa hayâllerinin rüzgârı mı çarptı boğazının tam orta yerine, gözlerinin parlaklığı söndü, vücudu büzüldü. Ellerini çekti adamdan. Sonra dayanamadı yine sarıldı ama. İçinden bir şeyler kopuyordu. Sanki gelecek sıkıntıları hissediyordu. Kendi kendine kaç defa söylemişti sakın altınlarını isterse verme diye. Kaç kez düşünmüştü bilir gibi olacakları.

“Sevmek başka, varını yoğunu vermek başka” demişti annesine komşu teyze. Öyle demişti işte.
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 
Şen Sevgi Erişen
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan