Şüyuu Vukuundan Beter

Zürafa

2 Haziran 2022

Öykü: Zürafa | Yazan: Diren Selimoğlu

 

“Bunlar babadan oğula nesil herhalde
bu anasını siktiğimin orospu çocukları.”
Doğuş

 
Eşofmanlarımı evde unuttuğum için tedirgindim. Ama biraz daha düşününce tedirginliğimin sebebinin sadece beden eğitimi öğretmenimiz Ayşegül Hoca’nın unutkanlığıma vereceği tepkiyi düşündüğümden değil, endüstri meslek lisesindeki İlkay’ın beni dövme korkusu olduğunu anladım.

Arkadaşım Erdinç’le öğle yemeğinde okul dışına çıkıp merkezde bir kafede hamburger yemeye gidiyorduk. Tüm okulun hayran olduğu, orta ikiye giden bir kıza göre oldukça uzun boylu ve fiziği düzgün Özge de önümüzden gidiyordu. Biz Erdinç ile efendiliğimizi takınıp kızı takip ediyormuş gibi olmayalım diye hızlanıp önüne geçtik. O sırada İlkay’ın sesi duyuldu.

“Vay amınakoyayım, senin ananı zürafa mı sikti?”

Hayatımda duyup duyabileceğim en yaratıcı küfürdü. Bir anlık şoktan sonra dayanamadım ve güldüm. Ama çok güldüm. Sesli güldüm. Erdinç beni susturmaya çalışıyordu. Ama dayanamıyordum.

“Ne gülüyon lan yolunu siktiğim.”

Bu sesten sonra kaçtık Erdinç’le. Çünkü İlkay, orta okul-lise dönemlerinde anne-babalarımızın oynamamızı istemediği kötü çocuklardandı. Hele yoluma ettiği hakaretten sonra orada duramazdım.

Okula döndüğümüzde arkadaşlarım “Olm İlkay seni arıyo, valla durumun iyi değil” gibisinden laflar ettiler.

“Ben bir şey yapmadım ya, al Erdinç yanımdaydı, sanki küfür ettim ya, ooo” dedim. Erdinç de “Güldün olm, alay ettin sandı adam.” O sırada Burak dahil oldu mevzuya. “Hayırdır ne oldu?” dedi. Patavatsız Halis, “Diren yarrağı yedi” dedi.

İyice tırsmaya başladım. Sadece güldüm lan. Nedir yani? O gün zar zor bitti ve eve döndük servisle.

Ertesi gün beden eğitimi dersinin olduğunu unutup eşofmanlarımı almadım. Bu yaşıma kadar devam eden tırnak problemimi bahane ederek Ayşegül Hoca’yı kandıracağımı düşündüm.

Okula vardığımızda bi’ gerginlik vardı havada. Tek bana mı öyle geliyordu bilmiyorum ama korkum tekrar başladı. İlk tenefüste haksız olmadığımı anladım zaten. Gökhan yanıma gelip, “Olm tek dolaşma, İlkay seni dövecekmiş dikkat et” dedi. O an korkudan ölüyordum ama nihayetinde bi’ erkeklik gururu vardı. “Gelsin olm, kaçacak değilim, sonuçta benim elim de armut toplamıyor. Herkes haddini bilecek, herkes!”

Ulan benim neyime elin serserisine kafa tutmak.

Akşama kadar bir şey olmadı. Ama söylentilere göre çıkışta çok pis dayak yiyecektim. Her ne kadar “Susuyorsak efendiliğimizden, yapabildiğini yapsın, bizim de bi şeklimiz var” gibi çakma delikanlı sözleri kursam da götüm 3,5 atıyordu.

Beden eğitimi dersi geldiğinde herkes soyunma odalarına gitti. Benim malzemem olmadığı için bir süre sınıfta bekledim. Yalnızlık korkuttu, Ayşegül Hoca’ya mazeret bildirmeye gittim. “Bir daha olmasın, ayağında problem varsa da eşofmanını giy” dedi. Eşofmansızlığın cezası sınıf nöbetçiliğiydi. Arkadaşlarım basket falan oynarken ben sınıfta demir paralarla değişik oyunlar türetiyordum. Amacım çıkıştaki yiyeceğim dayağı unutmaktı. Ama olmuyordu. O dayak yenecekti.

Koridordan ayak sesleri duydum. Bizim sınıfa doğru yaklaşıyordu. Halis’in dediği gibi yarrağı yemiştim artık. Ayıran, daha doğrusu engelleyen kimse de olmayacaktı…

Neyse ki kapıdan giren Erdinç’ti. “Tamam olm, İlyas Ağabey’le konuştum, o çocuğa dokunursanız sikerim demiş” dedi. İlyas abi son sınıfta okuyan Erdinç’in çok yakın bir tanıdığıydı. 7 yıl eğitim veren anadolu lisesinde okuduğum için sınıflar arası yaş farkı ve haliyle ‘abi-abla’ hitabı çok normaldi.

Erdinç’e sarıldım. “Adamsın” dedim. “Zaten korkmuyordum olm, tatsızlığa gerek yoktu” dedim.

Erdinç oyununa döndü. Ben de oyunuma. O demir paralarla ne oyunlar türettiğimi anlatamam…

Akşam servise bindiğimizde bir saatlik yolumuzun konusu bendim. Genelde “İyi yırttın Diren” temalı konuşmalar sıkmıştı beni. “O yırttı lan asıl, siz beni bilmiyorsunuz. Sinirlenince çok farklı oluyorum. O yırttı asıl. Hayret ya. Yarın görecek o…” dedim. Erdinç sus dedi. Sustum.

Eve vardığımda, Ebru Gündeş’in beyin kanaması sonrası durumunun iyiye gittiği haberini dinledim. Mutlu oldum.
 
 
Diren Selimoğlu
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan