Retorik Sorular

Deliye Her Gün Bayram

18 Nisan 2023

Yazı: Deliye Her Gün Bayram | Yazan: Metin Çoban

Çok iyi İngilizce bilmem ama müşterilerimin bazıları yurt dışından insanlar olur, mecburen de biraz İngilizce konuşmak zorunda kalırım. Malum, randevular, iş günleri ve tatillere göre ayarlanır. Onların Noel ve Paskalya tatilleri olur, bizim dini ve milli bayramlarımız; cumartesi ve pazarları da çıktığınız zaman ortak çalışma zamanı 150-160 güne düşer.

Bir de bu yabancı kültürdeki adamlara süreleri anlatmak zor olur. Perşembe, cuma bayram değildir, devlet onları tatil yapar, olur sana bayram tatili 9 gün. Eskiden az İngilizcemle adamlara anlatırdım bu zor durumu. Bir de Araplar iş dünyamıza girmeden önce bayram için “feast“ kelimesini kullanırdım. Şimdi Kurban Bayramı için “Eid al-Adha”, Şeker Bayramı için ise “Eid al-Fitr” kullanılıyor. İnsanlar da öğrenmiş, farkı anlıyor.

Benim “feast” kelimesi bir yerde, şölen, ziyafet anlamına da geliyor. O zaman müşteriler dönüp bana, “Ooo yemek içmek, ziyafet bol bu bayramlarda iyisiniz“ derlerdi.

Gerçekten de öyle değil mi? Bayramlarda, evlerde baklavalar, börekler yapılır. Kurbanlar kesilir, kavurmalar, yahniler yapılır. İşin aslında yemek içmek vardır yani.

Bu yeme içme, şölen yapma tarih öncesi zamanlardan beri vardır. Gılgameş/Gılgamış destanında ziggurratın en üst katında Tanrıça İnanna (İştar) yaşar, tammuz ayında Kral ile birleşir, bolluk ve bereket yayılır toprağa, bunun için şenlikler düzenlenir, yemekler, şaraplar, sabahlara kadar dans edilir ve eğlenilir.

Eski Yunan’da Dionysos Şenlikleri, Eski Roma’da Saturnalia Festivali gibi festivaller bugünkü bayram adı verilen festivallerin belki de ilk temelleri. Tarih aktıkça milletine göre, dinine göre şekil değiştirmiş, bugünlere gelmiş.

Bu kutlamaların benzerleri, krallar tahta geçtiklerinde de yapılmış. Krallar halkının önünde taç giyerken, ziyafetler, şenlikler düzenlenir, paralar dağıtılırmış.

Deliler & Dahiler

Yine böyle bir tahta geçme olayında ziyafetler ve şenlikler sırasında herkesin tanıdığı Büyük İskender (Alexander the Great) tüm filozofları ve aydınları kabule çağırmıştır. Bizim yakından tanıdığımız Sinoplu Diyojen (Sadece 8 yıl yaşamıştır) İskender’in taht kutlamalarında, İskender’in “Benden ne dilersin?” sözüne karşın, “Gölge etme başka bir şey istemem” demiştir. Ayrıca, gündüz vakti elinde fener ile sokakta dolaşırken, insanlar; “Ne yapıyorsun bu gündüz vakti fenerle?” diye sorduklarında; “Adam arıyorum” demiştir. Bu filozofun böyle konuşmaları, bir fıçının içinde yaşaması onu, “deli filozoflar” arasına sokmuştur.

Salvador Dali, Vincent Van Gogh, “deli ressamlar”, İmparator Neron, Napolyon, Çar Deli Petro, Sultan İbrahim bilinen “deli hükümdarlar”. Oysaki aslında dahi insanlar. Delilik ve dahilik arası çok ince çizgidir, bazen o tarafa geçilir bazen bu tarafa. Deliler hakkında birçok fıkrada da onların deli mi, dahi mi olduklarını hep düşünürüz.

Birgün doktor, akıl hastasına sorar:

– Bir kulağını kessem ne olur?
– Canım yanar.
– Ya iki kulağını kessem ne olur?
– O zaman iyi göremem der.
– Peki ama niçin iyi göremezsin?
– Niçini mi var canım, iki kulağımı kesersen gözlüklerimi nereye takacağım…

Delilik, (Delirium) ilk olarak yine Sakız Adası’ndan hemşerimiz Hipokrat tarafından tespit edilmiş, Latince “De-lira” adı verilmiş. Hastalık nörobilişsel bir bozukluk olduğu kadar, çeşitli etkenlerle ortaya çıkan ve kişide algı, yargılama ve düşünce bozukluğuna sebep olan bir hastalıktır. Bu hastalık birkaç saat, bir hafta veya birkaç ay sürebileceği gibi, akut halde de seyredebilir.

Bu çeşitli etkenler neler acaba?

Tabii ki inme, karaciğer eksikliği, menenjit, tümör gibi etkenler başı çekse de, B12 gibi vitaminlerin eksikliği, yetersiz beslenme, sıvı kaybı, şoka uğrama, anksiyete, huzursuzluk, yorgunluk, halsizlik, kafa karışıklığı, çabuk sinirlenme gibi etkenler. Yani hepimizin içinde bulunduğu durum.

Hepimiz büyük bir tımarhanedeyiz.

Herkesin kafası karışık, herkes sinirli; herkesin algısı, muhakemesi bozuk; herkes bir şokun içinde. Suçun yok, iddianamen yazılmamış ama yıllarca hapis yatıyorsun. Türbanlı gezmek istiyorsun kızıyorlar, mini etekle sokağa çıkıyorsun taşlıyorlar. 15 yıl önce kitap yazıyorsun, müstehcen diyorlar, sansürlüyorlar.

Çocuklar iyi eğitilmiyor, 4+4+4 diyorlar, 4,4,2 oynuyorlar. Hastaneler, okullar, paralı, hem de çok pahalı. Yemek yemek, su içmek, çarşı pazar her yer pahalı, iş yok, gelecek yok, gençler ülkeyi terk ediyor, “Çeksin gitsinler” deniyor. Herkes sürtük, herkes terörist, herkes deli.

Delirmemek içten bile değil zaten, herkesin gelecek korkusu, hayatta kalma kaygısı var. İçimizdeki delilerden bazıları, başkanı Allah’la ilişkilendiriyor, yeryüzünde Allah’ın gölgesi diyor, bazıları Hz. Muhammed son peygamber olmasaydı, son peygamber o olurdu, diyor.

Halbuki ben kimseyi peygamber de göndermedim, gölgem de yok. 😊

Bir de asıl deli bakanlar var, kimisi tarımdan anlamaz, kepek ekin der, kimisi koyun eti kokuyor yemeyin der, kimisi %8 enflasyon olan ülkeler için, onlar bizi kıskanıyor, der. Onlar bizim baş tacımız.

Hepimiz deliyiz yani 😊

Dedim ya tarih öncesinden beri bayramlar; festival, şölen, yeme içme, alem yapma günleriydi. Yakında da dini bayramlardan Şeker (Ramazan) Bayramı – Eid al Fitr kutlanacak. Ama nedense ülkemde bir bayram havası yok. Her gün öyle baklava, börek yiyemiyoruz çünkü baklava 800 lira, börek 400 lira. Kuzu çevirme, kavurma desen olmuş 800-900 lira. Onu bırak soğan 30 lira, çocuklar elini öpse isteyecek senden 200 lira. Delilikten vazgeçiyoruz, bayram mayram istemiyoruz.

Son olarak bir fıkra da ben uydurayım.

Doktor, başhekimin odasına girer telaşla:

– Hocam, hocam 453 deli hastaneden firar etmişler, dönmeyeceklermiş.
– Olur mu öyle şey sebep neymiş?
– Not bırakmışlar hocam?
– Ne yazmışlar notta?
– Deliye her gün bayram, izindeyiz.

İyi bayramlar, deli okurlarım.
 
 
Metin Çoban
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 18 Nisan 2023 at 21:37

    Çok keyifliydi. İnce ince dokundururken gülümsetmeyi de ihmal etmemişsiniz 😁
     
    Bu arada tımarhanede yaşamaktan yoruldum ben artık fazlasıyla. Bir Avrupa ülkesinin on yılda yaşayacağı gündemi bir ayda yaşamaktan usandım. Dertsizlikten canımız sıkılsın istiyorum, sükunet istiyorum. Stresten ülkece yaşlandık; ufacık çocuklar bile dert sahibi amcalar/teyzeler gibi geziyor ortada. Bir de bilirsiniz ben yaşlanmayı hiiiiç sevmem 😂 Ülkenin bana bunu yapmaya ne hakkı var 😉
     
    Gerçekten cennet sayılabilecek toprakların alev alev kaynıyor olması inanılır gibi değil. Umarım 15 Mayıs sabahı bu ülkeye bahar gelir 🙏🏻

  • Yanıtla Metin Çoban 19 Nisan 2023 at 09:13

    Ne umut dolu sözler, ne güzel temenniler, bir deliden beklenmeyecek laflar 😂
     
    Umarım 15 Mayıs’ta, ruhunu satmış işçinin, uyanık çarıklı köylünün, sindirilmiş korkak gencin, öğrencilerin, satılmış adalet/yargı memurlarının, baskı altında kalmış ordunun, liyakatsiz polislerin, memurların, vekillerin, akıllarının başına geldiği gün olur. Hep birlikte tımarhaneden kurtuluruz.
     
    Deliliği hep şizofrenlik veya demans gibi nörolojik bir oluşum olarak düşünürdüm. Oysa ki beslenme ile bile ilgisi varmış. İnsanlar yemek alamadıkları için, iyi beslenemedikleri için de delirebilirmiş.
     
    Aslında deli olmak eskiden güzel gelirdi bana, ohh keyfince yaşıyor, kendi dünyanı yaşıyorsun derdim. O yüzden de “Deliye her gün bayram” iyi söylenmiş bir atasözü diye düşünürdüm. Maalesef artık neredeyse hepimiz deliyiz ancak ne keyfince yaşayabiliyoruz ne de kendi yaşam şartlarımız var. Kendini başhekim sanan tek adamın dudakları arasında yaşıyoruz. Başhekimi kovalım, tımarhane bize kalsın ✌️✌️
     
    Bir oy Bay Kemal’e, bir oy TİP’e

  • Yanıtla Emine Öztürk 19 Nisan 2023 at 10:19

    Yine çok keyifle okuduğum şahane bir yazı sevgili Metin.
     
    Aklımda sakin bir an kolladım okumak için. Yer yer güldürdün yer yer düşündürdün. Yazılarını sabırsız bekler duruma geldim.
     
    Sevgiler

  • Yanıtla Metin Çoban 19 Nisan 2023 at 11:45

    Emine ne kadar motivasyon veriyorsun bana, çok teşekkür ederim. İyi ki varsın 🙏

  • Yanıtla Pınar Sude Genç 21 Nisan 2023 at 09:58

    Harika bir yazı olmuş (:

    • Yanıtla Metin Çoban 23 Nisan 2023 at 09:05

      Teşekkürler, çok naziksiniz 🙏

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan